Kriter > Dış Politika |

Türkiye-Ermenistan Sınırı Çıkmaz Sokak Değildir


Ermenistan’ın bağımsızlığını kazandığı günden bu yana Türkiye ile ilişkileri konusu, ülke içinde farklı gruplar arasında çekişme konusu oldu. Dönemin cumhurbaşkanı aynı zamanda Azerbaycan topraklarının işgalinde doğrudan rol oynayan Ermenistan’ın Karabağ komitesinin üyesi Levon Ter Petrosyan, 90’ların başında Ermenistan’ın iki cephede birden savaşmasına karşı çıkmış, bu anlamda Azerbaycan’la savaşırken Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesinden yana olmuştu. Ermenistan’da ve diasporada bazı gruplar ise aynı zamanda Türkiye’ye karşı toprak ve sözde soykırım iddiasını sürdürmüşlerdi.

Türkiye-Ermenistan Sınırı Çıkmaz Sokak Değildir
Iğdır’da bulunan Türkiye ile Ermenistan arasındaki Alican Sınır Kapısı 1993’ten bu yana kapalı tutuluyor. (Hüseyin Yıldız/AA)

Türkiye’nin komşusu Ermenistan ile sınırı kapalı ve iki devlet arasında diplomatik ilişki bulunmuyor. 2020’de Azerbaycan topraklarının işgalden kurtarılmasından sonra, taraflar arasında bu konuda olumlu mesajlar verilse de, mesajların satır aralarını okuyanlar ve ilişkinin son 30 yılını takip edenler, bu mesajların bazı şartları barındırdığını biliyor. Bu anlamda Ermenistan, bölgede düştüğü yalnızlıktan kurtulmak ve iki cephede birden savaşmamak için Türkiye ile sınırının açılmasını isterken, Türkiye Ermenistan’ın bölgesel barışa samimi bir şekilde “evet” demesini bekliyor.

Ermenistan’ın bağımsızlığını kazandığı günden bu yana Türkiye ile ilişkileri konusu, ülke içinde farklı gruplar arasında çekişme konusu oldu. Dönemin cumhurbaşkanı aynı zamanda Azerbaycan topraklarının işgalinde doğrudan rol oynayan Ermenistan’ın Karabağ komitesinin üyesi Levon Ter Petrosyan, 90’ların başında Ermenistan’ın iki cephede birden savaşmasına karşı çıkmış, bu anlamda Azerbaycan’la savaşırken Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesinden yana olmuştu.

Öte yandan Ermenistan’da ve diasporada bazı gruplar ise aynı zamanda Türkiye’ye karşı toprak ve sözde soykırım iddiasını sürdürmüşlerdi. 90’larda Ermenistan iç politikasında devam eden mücadeleyi radikallerin kazanması, Ermenistan’ın iki cephede birden savaşmasına yol açmış ve bu da en büyük stratejik hataları olmuştu.

 

Diplomatik İlişki Neden Kurulmadı?

Soğuk Savaş döneminde ASALA terör örgütünün Türk diplomatları şehit etmesine, Türkiye’ye karşı toprak, sözde soykırım ve tazminat taleplerine rağmen Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Türkiye, Ermenistan’la normal bir ilişki başlattı ve Ermenistan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden biri oldu.

Ermenistan ise 1989 bağımsızlık bildirgesinin 11. maddesinde Türkiye’nin doğusundan “Batı Ermenistan” olarak bahsederken, anayasası da Türkiye’ye karşı toprak ve sözde soykırım iddiası olan bağımsızlık bildirgesi üzerine kuruldu. Türkiye, Ermenistan’a toprak bütünlüğünü tanıyan bir protokol imzalamalarını önermiş olsa da Ermenistan bunu kabul etmedi. Sonuçta taraflar arasında büyükelçi atanmadı, diplomatik ilişki kurulamadı.

Bunun dışında Ermenistan bağımsızlık döneminde Türkiye aleyhine uluslararası alanda 1915 olaylarının soykırım olarak tanınması için propaganda yaptı. ABD’de ve Avrupa’da Ermeni diasporası Türkiye’ye karşı lobi çalışması yürüttü ve parlamentolarda 1915 olaylarının “soykırım” olarak tanınmasına çalıştı. Ermeni tarihçiler ve siyasetçiler, 1915 olaylarının “soykırım” olarak tanınması karşılığında Türkiye’den toprak ve tazminat talebinde bulunulması gerektiğini savunan makale ve kitaplar yazdılar. ABD’de yaşayan Osmanlı Ermenilerinin torunları, Türkiye’ye karşı tazminat alabilmek için ABD mahkemelerinde davalar açtılar. Fakat ABD yasalarına göre 1915 olayları soykırım olarak tanınmadığı için başarılı olamadılar. Bunun da ötesinde Türkiye’de yaşanan demokratik ortamı kötüye kullananlar, Ankara’nın 1915 olaylarını soykırım olarak tanıması için baskılarını artırdılar.

2003’te dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan Ermenistan Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan’a yazdığı mektupta, 1915 olaylarını araştırmak için ortak tarih komisyonu kurulmasını önerdi. Fakat Ermenistan tarafı bu öneriyi reddetti ve 1915 olaylarının “soykırım” olduğunun tartışılmaz bir gerçek olduğunu öne sürdü.

2009’da Türkiye ile Ermenistan arasında Ermenistan’ın uluslararası alanda sözde soykırım propagandasından ve toprak iddiasından vazgeçmesi umudu ile normalleşme süreci başlatıldı. Bu sürecin sonunda taraflar arasında protokoller imzalandı. Ermenistan Anayasa Mahkemesi taraflar arasında imzalanan protokolleri onayladı fakat bu protokollerin Ermenistan Bağımsızlık Bildirgesi ve Anayasası’na aykırı olarak yorumlanamayacağını şart koştu. Bu açıklama, Ermenistan’ın Türkiye’ye karşı toprak ve sözde soykırım politikasının devam ettirilmesinin, Anayasa Mahkemesi tarafından onaylanması anlamına geliyordu. Bu karardan sonra, 2011’de Ermeni gençlerle görüşen Ermenistan eski Cumhurbaşkanı ve Hocalı soykırımının faillerinden Serj Sarkisyan, “Karabağ’ı biz aldık, Ağrı dağını siz halledersiniz” diyerek Türkiye’ye karşı toprak iddiasını devletin en üst düzeyinde dile getirdi.

Zengezur Koridoru

Türkiye Ermenistan Sınırları Neden Kapandı?

Türkiye-Ermenistan sınırı 1993’te Azerbaycan’ın Kelbecer bölgesinin Ermenistan tarafından işgal edilmesinden sonra kapandı. O dönemde Türkiye, Ermenistan’a aynı zamanda hava sahasını da kapadı, fakat 1995’te iyi niyet göstergesi olarak hava sahasını açtı. Sonraki süreçte Türkiye, sınırın açılmasını Ermenistan’ın işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çekilmesi ve Türkiye’ye karşı toprak ve sözde soykırım iddialarından vazgeçmesine bağladı. Nitekim 2009’da taraflar arasında imzalan protokollerde sınırların açılması ve diplomatik ilişkilerin kurulması için tarih komisyonunun kurulması ve karşılıklı toprak bütünlüğünün tanınması şartı vardı.

2009 Türkiye-Ermenistan protokollerinin TBMM dış ilişkiler komisyonunda müzakereye çıkartılmama nedeni, Ermenistan’ın işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çekilme teklifini kabul etmemesi oldu. O dönemde, Türkiye Azerbaycan’ın onayı ile Ermenistan’a iki bölgeden çekilmeyi önermiş, Ermenistan kabul etmemişti. Sonunda dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan Azerbaycan’ı ziyaret ederek Ermenistan’ın işgal ettiği bölgeden çekilmeden Türkiye-Ermenistan sınırının açılmayacağını duyurdu. Daha sonraki dönemde ise Ankara’nın bu konudaki tavrı, “Azerbaycan’ın Karabağ konusunda istediği bir çözüm olmadığı sürece Ermenistan-Türkiye sınırı açılmayacaktır” şeklinde oldu. Bu ise Kelbecer’in işgali üzerine kapanan sınırın, yalnız Ermenistan’ın iki devletin toprak bütünlüğünü tanımasından sonra açılabileceğine işaret ediyor.

Son dönemlerde taraflar arasında devam eden tartışmalarda, Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye-Ermenistan sınırlarının açılması için Zengezur koridorunun açılması şartını koştu. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise Ermenistan’ın Azerbaycan’la barış anlaşması müzakerelerine başlamasını önerdi. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de Ermenistan’ın anayasasına göre hala Türkiye’ye karşı toprak talep ettiğini açıkladı. Bunun da ötesinde şu an itibariyle Azerbaycan’ın talepleri şunlardır:

  • Ermenistan-Azerbaycan sınır hatlarının belirlenmesi ve bu konuda bir anlaşma imzalanması
  • Ermenistan-Azerbaycan arasında barış anlaşmasının şartlarının müzakeresi. Azerbaycan’ın öncelikli şartı tarafların karşılıklı olarak toprak bütünlüğünün tanınmasıdır
  • Azerbaycan anakarasını Nahçıvan ve oradan da Türkiye ile bağlayacak Zengezur koridorunun açılması

Fakat Paşinyan yönetimi her üç konuda uzlaşmaz bir tavır sergiliyor, hatta bu taleplere karşı koyabilmek için dışarıdan destek arıyor. Ermeni diasporası, mevcut şartlarda sınırın açılmaması gerektiğini her şartta dile getiriyor. Radikal yazıları ile bilinen Harut Sasunyan, bu şartlarda Türkiye sınırının açılması halinde Ermenistan’ın kaybedeceğini ve Azerbaycan ile Türkiye’nin kazanacağını savunuyor. Sasunyan’a göre; Ermenistan, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü tanıyacak bir barış anlaşmasını imzalamamalı, 1915 olaylarını uluslararası alanda soykırım olarak tanıtma politikasından vazgeçmemeli ve Türkiye’nin toprak bütünlüğünü tanımamalı.

Öte yandan 31 Aralık 2020’den bu yana Ermenistan Türkiye ürünlerine yaptırım uyguluyor ve Türk mallarının ithalatını da yasaklamış durumda. Bu yasaklamanın Ermenistan üretimi açısından olumlu etkisi olduğunu düşünen Ermeniler, yasağın kaldırılmasına karşılar. Ermenistan’ın eski Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan’a göre, Türkiye-Ermenistan sınırı açılırsa, Ermenistan Türkiye’nin bir vilayetine dönüşebilir.

 

Üçüncü Tarafların Pozisyonu

Tabii bu noktada üçüncü tarafların pozisyonu da önem taşıyor. Ermenistan’ın müttefiki ve Erivan’ın dış ve güvenlik politikalarında belirleyici bir etkiye sahip olan Rusya Federasyonu, Türkiye-Ermenistan sınırının açılmasından yana. Bunun nedeni de açılacak Türkiye-Ermenistan sınırı, aynı zamanda bölgesel iş birliğini artıracak ve Ermenistan, ekonomik açıdan Rusya için yük olmaktan çıkacak. Kısacası Moskova sınırların açılması durumunda, Rusya’nın Ermenistan’ı kaybedeceğini savunanlar gibi düşünmüyor.

Bir zamanlar Türkiye-Ermenistan sınırının açılmasını isteyen Batı, şu anda bu konuda sesini çıkartmıyor. Çünkü İkinci Karabağ Savaşı sonrası oluşan durumu bir jeopolitik mücadele olarak görüyor, durumun aleyhlerine olduğunu düşünüyor. Ve de Türkiye ile Rusya’nın desteklediği bir projenin karşısında yer almanın, kendisi için bölgesel iş birliğinden daha önemli olduğu görüşünde; bu anlamda bölgesel iş birliğine engel olacak projeleri de destekliyor. Bu destek ise Ermenistan’da bazı siyasi grupları cesaretlendiriyor.

İran bu konuda tavrını hala netleştirmedi ve şu andaki durumun Türkiye’nin bölgedeki etkisini artıracağı düşüncesinde. Azerbaycan ve Türkiye ise bölgesel iş birliğinin oluşması durumunda İran’ın da bundan karlı çıkacağını dillendiriyor. Türkiye-Ermenistan sınırının Zengezur Koridoru ile birlikte açılması İran’ın da bu durumdan kazançlı çıkmasını sağlayabilir.

Sonuçta, Türkiye-Ermenistan sınırının açılması bütün bölgenin yararına olacak. Fakat Paşinyan, Türkiye ve Azerbaycan’la ilişkiler konusunda aslında Petrosyan çizgisini izliyor ve Karabağ konusunda Azerbaycan’la çekişmesini devam ettirme niyetinde. Bu anlamda iki cephede birden savaşmamak için Türkiye-Ermenistan sınırının açılmasını istiyor.

Ermenistan’ın Bağımsızlık Bildirgesi ve Anayasası’nda ise Türkiye’ye karşı toprak ve sözde soykırım talepleri devam ettiriliyor. Paşinyan Türkiye’ye karşı sözde soykırım ve toprak talebinden vazgeçeceğine dair mesajlar da vermiyor. Dolayısıyla Ermenistan bölgesel barışa ve iş birliğine katkı sağlamadan, komşularının toprak bütünlüğünü tanımadan ve bölgesel iletişim ve ulaşım hatlarının açılmasına evet demeden, sınırın açılması mümkün gözükmüyor.

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası