Kriter > Dış Politika |

Rusya-Ukrayna Savaşı’nda Erken Final Kapıda mı?


Ukrayna’nın yılbaşından bu yana gündemde olan karşı taarruzu, olumlu ya da olumsuz sonucuyla savaşın 2023’te noktalanmasını sağlayabilir. Nisan’da beklenen Ukrayna karşı taarruzu, gerek Donbas bölgesinin iklim koşullarının oluşturduğu güçlükler gerek silah tedarik takviminin uzaması ve gerekse Ukrayna askerinin bu yeni silahlar için eğitilmelerinin aldığı vakit nedeniyle Mayıs’a kaldı.

Rusya-Ukrayna Savaşı nda Erken Final Kapıda mı
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş devam ederken sıcak çatışmalara sahne olan Donetsk Oblastı’nın Marinka-Pisky cephesinde konuşlandırılan Ukrayna ordusuna ait topçu sistemleri atış yaptı. (Diego Herrera Carcedo/AA, 16 Nisan 2023)

Rusya’nın Kırım’ı ilhakı ve Ukrayna’nın Donbas bölgesinde Rusça konuşan nüfusun yaşadığı bölgelerin yine Moskova destekli ayrılıkçılar tarafından işgaliyle 2014’te açılan savaş perdesi, 24 Şubat 2022’de NATO’nun da dahil olduğu yeni bir boyut kazandı. Savaşı 2022 içerisinde bitirmek için başta Türkiye’nin liderlik ettiği çabalar sonuç vermediği gibi, bu savaşı Kremlin Sarayı’ndaki yönetimi devirmenin fırsatı olarak gören ABD-İngiltere-Polonya üçlüsünün politikaları, çatışmanın 2024’e uzaması ihtimalini de gündeme getirdi.

Ancak Ukrayna’nın yılbaşından bu yana gündemde olan karşı taarruzu, olumlu ya da olumsuz sonucuyla, savaşın 2023’te noktalanmasını sağlayabilir. Nisan’da beklenen Ukrayna karşı taarruzu, gerek Donbas bölgesinin iklim koşullarının arazide zırhlı birlikler için oluşturduğu güçlükler gerek Ukrayna’ya silah tedarik takviminin uzaması ve gerekse Ukrayna askerlerinin bu yeni silahlar için eğitilmelerinin aldığı vakit nedeniyle, Mayıs’a kaldı. Özellikle iklim koşullarının belirleyiciliği, bu coğrafyadaki askeri harekatların başarısı için asli bir unsur. İkinci Dünya Savaşı’nda Sovyet ordusunun Alman ordusuna karşı Donbas bölgesinde 1943’teki karşı saldırısı için Haziran ayının beklenmesi gerekmişti. Ukrayna ordusunun 900 kilometreyi bulan Rus savunma hattını en az iki ana eksende derinlemesine delmesi ve birkaç noktada daha Rus direnişini çevreleyecek tehdit meydana getirmesi gerekiyor. Tüm bu hedeflere ulaşmaya çalışırken, karşılarında yalnızca Rusya’nın 9 yıldır hazırladığı savunma mevzileri ve silahlar olmayacak. Doğal engeller oluşturan eriyen kar suları ile taşmış nehirler ve bataklık araziler de Ukrayna ordusunun düşmanı olacak. Askeri uzmanların bu noktada üzerinde durdukları bir nokta da Ukrayna karşı saldırısının ivme kazanması halinde tankların Bradley, Stryker ya da Humvee tipi ağır silahlarla donatılmış yüksek süratli zırhlı araçlarla desteklenmesine duyulan ihtiyaç. Bu araçlar aynı zamanda Azak Denizi’nin kuzeyindeki, Rus ikmal yollarının kesilmesinde de önemli rol oynayacak.

 

Batı'nın Ukrayna'ya Askeri Yardımının Değeri 105 Milyar Dolar

14 aylık sürede Ukrayna’ya başta NATO ülkelerinden olmak üzere sevk edilen silah, mühimmat ve diğer muharebe sistemlerinin nitelik ve nicelik bakımından emsaline rastlanmış değil. Bu silah sevkiyatı belki ABD başta olmak üzere müttefiklerin İkinci Dünya Savaşı’nda Sovyetler Birliği’ne yaptığı silah yardımı ile boy ölçüşebilir. 1941-1945 arasında müttefiklerin SSCB’yi Nazi Almanyasına karşısında ayakta tutabilmek için sağladıkları silah, mühimmat, gıda ve giysinin bugünkü karşılığı 180 milyar doların üzerinde. Yalnızca ABD’nin Ukrayna’ya 14 ayda sağladığı yardım ise 71 milyar dolara ulaştı. İngiltere, Almanya, Japonya, Hollanda, Kanada, Polonya gibi diğer başlıca destekçileri de dahil edersek askeri yardımın toplam değeri 105 milyar doların üzerinde. Ukrayna’nın ücretini ödeyerek aldığı araç ve silah sistemlerini de dahil edersek yapılan yardımın büyüklüğü daha net anlaşılacaktır. Nitelik açısından ise tarihte böyle bir askeri yardımın benzeri yok.

ABD’den Bradley IFV zırhlı araçları, İtalya’dan M-109 Howitzer topçu sistemleri, Slovakya’dan MiG-29 savaş uçakları, NATO ülkelerinin neredeyse tamamından Leopard-2 tankları, çok farklı tipte anti-tank silahları ile bunlara ait mühimmat, kamikaze dronlar… Patriot hava savunma sistemleri de 23 Nisan itibarıyla aktif hale getirildi. Peki dişine, tırnağına kadar silahlanmış durumdaki Ukrayna’nın hedefleri gerçekçi mi?

Savaşın ancak Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün yeniden sağlanmasıyla sona ereceğini ilan eden Zelensky yönetiminin kaderi, ordularının aynı anda Donbas ve Kırım istikametinde yıkıcı bir ilerleme sağlamasına bağlı. Peki bunu başarabilir mi? Ukrayna ordusu kısıtlı imkan ve silah kaynağına rağmen Donbas bölgesindeki stratejik önemi haiz Bakhmut kentini Nisan sonuna yaklaşılırken tamamen terk etmemeyi başardı. 18 Nisan günü itibarıyla Rus ordusu, daha doğrusu Wagner Özel Ordusu, Bakhmut’un yüzde 81’den fazlasının kontrolünü elinde tutuyordu. Kent alanının yüzde 8,56’sı aktif cephe hattı iken, Ukrayna ordusu kentin batısındaki yüzde 10,1’lik bir alana tırnaklarını geçirmiş vaziyette direniyordu. Karşı saldırı tarihi yaklaşırken, Ukrayna askerlerinin kısıtlı da olsa Bakhmut içerisinde varlıklarını sürdürüyor olması, harekete geçildiğinde yaşanacaklar açısından Kiev’e ve müttefiklerine iyimser olma imkanı veriyor.

Çatışma bölgeleri, İNFO

Haziran 2022 itibarıyla Ukrayna’yı işgal planından vazgeçerek savunmaya geçen Rusya ordusunun direnişinin can damarını ise Wagner Özel Ordusu oluşturuyor. Bu paralı asker gücünün kurucusu Yevgeniy Prigojin’in kamuoyu önünde Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov ile girdiği tartışmalar ise herhalde Rus savunma hattının en hassas kısmı olacak. Ukrayna karşı saldırısı, her durumda, her iki taraf için de “sonuç alıcı muharebe” karakterine bürünecektir. Tarihteki tüm askeri liderlerin hayali, sonuç alıcı tek bir muharebe ile düşmanın askeri gücünü ortadan kaldırmaya yönelik stratejilerin kurgulanmasına odaklanmıştır. Ancak bu liderlerin pek azı, 26 Ağustos 1922 ile 9 Eylül 1922 günleri arasında yaşandığı şekilde, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa liderliğindeki Türk ordusunun elde ettiği türden sonuç alıcı muharebeler neticesinde mutlak zafere ulaşma şansını yakalayabilmiştir. Mayıs’ta Ukrayna da başlatacağı karşı saldırıda mutlak sonuca ulaşacak bir zafer arayışında olacak. Çünkü Batı dünyası ve NATO bileşenleri gerek siyasi gerek ekonomik gerekse askeri olarak bu savaşa daha fazla yatırım yapma imkanına sahip değil. Karşı saldırı ile belirlenen hedeflere ulaşılamaması halinde Kiev yönetimi, ülkenin toprak bütünlüğünü sağlayamadan elindekiyle yetinmeyi kabullenmek zorunda kalacak. Ukrayna ordusunun olası bir başarısızlığı ve Rus ordusunun, savaşın bundan önceki kısmını unutturacak derecede yüksek bir performans sergilemesi halinde ise gidişat tam tersine dönebilir.

Cephede dengeyi değiştirmesi kaçınılmaz olan “Ukrayna karşı saldırısı” adı altındaki bu son hesaplaşma öncesinde Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Şi Cingping’in Moskova ziyaretinin üzerinden 1 ay geçmeden bu defa Çin Savunma Bakanı General Li Shangfu Rusya’nın başkentine gitti. Daha ilginç olan ise Li’nin Kremlin’de Rusya Devlet Başkanı Putin tarafından kabulüydü.

Pekin yönetimi her ne kadar Rusya-Ukrayna Savaşı için Rusya’ya silah sağlamadığını ve sağlamayacağını açıklasa da iki ülke arasındaki savunma ilişkilerinin derinleştiği görülüyor. Nitekim Li’nin Moskova ziyaretinden kısa bir süre önce Rusya Pasifik filosu unsurlarının donanma üslerini terk ederek Japon Denizi ve Güney Çin Denizi istikametinde yol almaları da dikkat çekmişti.

Ukrayna karşı saldırısının olumlu ya da olumsuz her türlü sonucuna karşı Çin Halk Cumhuriyeti’nin şimdiden Rusya’yı ayakta tutmak için pozisyon aldığının altını çizmek gerekiyor.

Ukrayna karşı saldırısının şüphesiz Karadeniz’e de yansımaları olacaktır. Harekatın başlamasının beklendiği günlerde Türkiye’nin, sınıfının ilk örneği olan amfibi taarruz gemisi TCG Anadolu'nun hava unsurları desteğinde ilk seferi için Karadeniz’e açılması tesadüfi bir tercih değildir. Ve hiç şüphesiz bu tercihte ABD Savunma Bakanı Austin’in 2021 sonbaharında sarf ettiği; “Karadeniz’in güvenliği ABD’nin ulusal güvenliği ile doğrudan ilgilidir” ifadesinin bir ağırlığı vardır. Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba’nın 13 Nisan’da Bükreş’te düzenlenen “Karadeniz Güvenlik Toplantısına” video konferans ile katılımında, “Karadeniz’i bir NATO denizine dönüştürmenin zamanı geldi” ifadesi, yaklaşan muharebenin sonuçlarının, öngörülenden daha geniş bir coğrafyada etkili olacağını haber veriyor.

 

Ukrayna Artık Çok Bilinmeyenli Bir Denklem

Olası sonuçlarını tahmin etmenin mümkün olmadığı ve çok bilinmeyenli bir denklem halini alan “Ukrayna saldırısı”, Rusya’nın öngörülemezliği itibarıyla da tehlikeler barındırıyor. Kırım’ı kaybetmesi ya da Ukrayna ordusunun Donbas’ı aşarak Rusya sınırlarına dayanması halinde Moskova’nın göstereceği tepkiyi tahmin edebilecek kimse yok. Rusya sahadaki sonuca razı olacak mı, yoksa asimetrik birtakım imkanları, taktik nükleer silahlar dahil olmak üzere, devreye sokarak caydırıcılığını; varoluş mücadelesi olarak gördüğü bu savaş için kullanacak mı? Bu sorunun yanıtının “evet” olması halinde, dünya tarihinde bugüne kadar rastlanmamış bir savaş alanının şahidi oluruz. Yanıt “hayır” olursa Rusya topraklarını da içine alacak şekilde, küresel kaos zincirine yeni bir halkanın eklenişini izleyeceğiz. Mayıs’ta beklenen muharebe, her türlü sonucuyla tarihte yeni bir sayfa açması bakımından yüksek potansiyel barındırıyor.

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası