Kriter > Dış Politika |

Tarihi İstanbul Zirvesi: Türk Konseyi’nden Türk Devletleri Teşkilatı’na


Tarihi İstanbul Zirvesi, Türk Devletleri Teşkilatı bölgesel ve küresel meselelerde söz sahibi, önemli bir aktör olacağını dünyaya duyururken, bu yeni dönemde, Türk devletleri arasındaki çok taraflı ilişkilere dış politikadan, ekonomiye; ulaştırmadan turizme çeşitli alanlarda uzun vadeli stratejik hedefler belirlenmesi Türk devletlerinin bölgede barış ve refahı yaygınlaştırmasına ve Türk dünyasının gelecekte daha bütünleşmiş bir yapıya dönüşmesine yönelik ortak iradesini de ortaya koydu.

Tarihi İstanbul Zirvesi Türk Konseyi nden Türk Devletleri Teşkilatı na
(Yasin Aras/AA, 9 Şubat 2022)

Bir asır önce Türk milletinin düşünce önderlerinden olan büyük mütefekkir İsmail Gaspıralı’nın Türk dünyası için işaret ettiği “Dilde, fikirde, işte birlik!” sözü, Türk halkları arasındaki münasebetlerin temelini oluşturmakla kalmamış, aynı zamanda bugünlere de adeta yol göstermiştir. Türk milleti bir asır sonra, yaşanan tarihi olayların da etkisiyle, bu özlü sözdeki hedefleri tek tek gerçekleştirmek için eyleme geçmiş, iş birliği mekanizmalarını tesis etmiş ve böylece bağımsız Türk devletlerinin ortak iradesiyle birlik ve beraberlik yolunda somut adımlar atılmıştır.

Türk töresi ve 19. yüzyılda ortaya çıkan Türkçülük akımının temelinde yatan birlik hayali ve ihtiyacı sadece İsmail Gaspıralı’nın değil aynı zamanda büyük Türk dünyasının farklı coğrafyalarında yetişen Ziya Gökalp, Ahmet Ağaoğlu, Ali Hüseyinzade, Zeki Velidi Togan, Mustafa Çokay gibi düşünce önderleri tarafından da dile getirilmiştir. Bu değerli düşünürlerin geliştirdiği fikir çizgisi, Türk adetlerine ve geleneklerine sadık kalmakla beraber dönemin temel ihtiyacı olan sosyal dönüşüm, değişim ve modernizasyon gibi ülküleri de kendinde barındırmakta ve evvela yıllardır birbirinden ayrı kalan Türk topluluklarını eş zamanlı ve hızlı bir şekilde kalkındırmayı amaçlamaktaydı. Atılan temelin ne kadar sağlam olduğu, yıllar içinde tüm baskı ve eylemlere rağmen, genç nesillerin milli şuurla yetişmesiyle günümüzde kendini göstermektedir.

Türk Devletleri Teşkilatı, Türk devletleri arasında ortak meselelerin ele alındığı dinamik bir platformdur. Güven artırıcı tedbirlerin alınması, dostane komşuluk ilişkilerinin sürdürülmesi ve dış politika konularında ortak tutum geliştirilmesi üye devletlerin temel ilkelerini oluşturmaktadır. Öte yandan, barış ve güvenliğin sağlanması, ikili ilişkilerin desteklenmesi ve ortak konular üzerinde paydaş bir anlayışın yaygınlaştırılması, üye devletlerin başarılı bir şekilde bütünleşmesi için hayati önem taşımaktadır.

Kasım 2021’de İstanbul’da düzenlenen 8. Liderler Zirvemiz sadece Teşkilatımızın tarihinde değil aynı zamanda Türk dünyasında da bir dönüm noktası niteliğindedir. Özellikle Teşkilatın isminin değişmesi, Türkmenistan’ın katılımı ve Türk Dünyası 2040 Vizyon belgesinin kabul edilmesi gibi önemli gelişmeler kamuoyunda büyük ilgi gördü ve heyecan doğurdu. Türk Konseyinin, Türk Devletleri Teşkilatı’na dönüşmesiyle Türk devletleri arasında düşünce önderlerimizin de dediği gibi “işte birlik” için çok uygun bir zemin oluştu.

Teşkilat olarak ekonomiden sağlığa, ulaştırmadan enerjiye, eğitimden turizme kadar 20’den fazla iş birliği alanında çalışıyoruz. Türk Devletleri Teşkilatı’ndaki dayanışmanın temelini oluşturan ortak tarih, dil, kültür ve geleneklerimizin de güçlendirilmesi ve yeni nesillerin de bu ortak değerler bilinciyle yetiştirilmesi amacıyla ortak tarih, coğrafya ve edebiyat ders kitaplarının hazırlanması ve ortak bir alfabe ve terminoloji geliştirilmesi yönündeki hedeflerimizin gerçekleşmesi için çalışıyoruz.

Özellikle son dönemde küresel sınamalara ve bölgesel meselelere hızlı karşılık verebilme kapasitemiz gelişti. Teşkilat olarak sadece üyelerimiz arasında ve bölgemizde değil küresel düzeyde de inisiyatif alıyoruz. Ayrıca Türk dünyasının somut dayanışmasını ülkelerimiz ve insanlarımızın birbirini nasıl desteklediğini son olarak Azerbaycan’ın 44 gün süren vatan muharebesinde bizzat yaşadık. Karabağ Zaferi esasen birlikte hareket etmemizin önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Bu zaferin en somut kazanımlarından biri de Zengezur Koridoru’nun açılması ve Türk dünyasının en doğusundan en batısına kesintisiz kara ulaşımının sağlanması olacaktır.

Modern çağda artık Türk dünyasının bilim dili de bir olmalıdır. Dijital dönüşüm ve endüstri 4.0’ı yakalamak artık bir tercih değil ihtiyaç meselesidir. Türk dünyası için bu dönüşümün kilit oyuncusu olan gençliğimize doğru istikameti vermek, onları desteklemek ve geleceğimizi temelleri sağlam olacak çizgide şekillendirmek için, Türk Devletleri Teşkilatı modern çağın bilimsel ve teknolojik gereksinimlerini yakalamanın çok mühim bir hedef olduğunu kabul ederek, bu doğrultuda iş birliği için çalışmalarını kesintisiz sürdürmektedir. Bunun yansıra, akademik, kültürel ve sosyal birlikteliğimizin, siyasi mekanizmalarımızın da bu büyük dönüşüme hazırlıklı olması gerekmektedir.

Bu doğrultuda Türk İşbirliği Teşkilatları kendi alanlarında büyük hizmetler vermektedirler. Siyasi ve demokratik gelişimimiz için TÜRKPA, kültürel mirasımızın korunması ve geliştirilmesi için TÜRKSOY ve Türk Kültür ve Miras Vakfı, eğitim alanındaki çalışmalar ve akademik camiamızın modern çağda iş birliği için ise Türk Akademisi Türk dünyasının yeni dönüşümlere hazırlıklı olması için gerekli altyapıyı geliştirmek için çalışmaktadırlar.

Bu noktada, Türk devletleri arasındaki münasebetlerin teşkilatımız bünyesindeki gelişimine değinmek faydalı olacaktır:

Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda düzenlenen Türk Konseyi 8. Zirvesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda düzenlenen Türk Konseyi 8. Zirvesi kapsamında İstanbul'da bulunan üye ülkelerin devlet başkanları ile açılış töreni için Türk Konseyi Genel Sekreterliği binasında bir araya geldi. Törene, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ile gözlemci ülke Macaristan'ın Başbakanı Viktor Orban ve Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbangulu Berdimuhamedov ile Türk Konseyi Genel Sekreteri Baghdad Amreyev katıldı. (Murat Çetinmühürdar/TCCB-AA, 12 Kasım 2021)

 

Kısa Tarihçe

- 1992’de başlayan Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirveleri Süreci yakınlaşma ruhunun ve iş birliğinin gerekliliğine olan inançla başladı.

- 2009’a gelindiğine ise Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye’nin devlet başkanları bu sürecin kurumsallaşmasına karar verdiler ve Nahçıvan’da Türk Konseyi’nin kurulmasına dair tarihi bir anlaşma imzaladılar.

- Böylece, aynı dil, tarih ve kültür bağıyla birbirine bağlı, kardeş Türk devletleri arasında siyasi, ekonomik, kültürel ve sosyal alanlarda kapsamlı iş birliğini teşvik ve koordine etmeyi amaçlayan uluslararası bir kuruluş ortaya çıktı. Türk devletlerinin Konsey sayesinde tarihte ilk kez gönüllü olarak bir araya gelmiştir.

- 2010’da ise bütün çalışmaları koordine etmek ve yürütmekle görevli olan Sekretarya İstanbul’da faaliyetlerine başladı.

 

Kazanımlar

Teşkilat, kuruluşundan bu yana geçen 12 senede;

  • Temel belgeleri ve kurumsal yapılanmasını tamamladı
  • Üyeleri arasında ekonomiden ulaştırmaya, turizmden eğitime, gençlik ve spordan sağlığa 20’den fazla farklı alanda çok yönlü iş birliği ve somut projeler hayata geçirildi
  • Üyeler arasında Ortak Türk Ticaret ve Sanayi Odası, Türk Yatırım Fonu, Trans-Hazar ulaştırma koridoru, Kardeş Limanlar süreci, Sağlık Bilim Kurulu, Tedarik Zinciri Grubu ve Modern İpek Yolu Ortak Tur Paketi Projesi ve benzeri etkili mekanizmalar kurdu
  • Öğrenci ve akademisyen değişim programı olan Orhun Süreci’ni teşvik etmekte, Uluslararası Gençlik Kampları, Gençlik Festivalleri, Üniversite Spor Oyunları ve Türk Konseyi Gençlik Platformu aracılığıyla Türk dünyasının gençleri arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesine yönelik çalışmalar yürütüldü
  • Orhun öğrenci ve akademisyen değişim programı, Uluslararası Gençlik Kampları, Gençlik Festivalleri, Üniversite Spor Oyunları, Genç Diplomatlar Eğitim Programları, Güvenlik İstişareleri, Resmi Dış Politika Kurumları Arasındaki İlişkiler, üye ülkelerde seçim gözlemciliği misyonları düzenlendi
  • 2018’de Macaristan’ın gözlemci, 2019’da Özbekistan’ın tam üye ve en son olarak da Kasım 2021’de Türkmenistan’ın gözlemci olarak katılımıyla üç genişleme yaşandı
  • Devlet başkanları seviyesinde 8 olağan zirve, 1 olağanüstü zirve ve 1 de gayri resmi zirve gerçekleştirildi
  • Birleşmiş Milletler, AGİT, İslam İşbirliği Örgütü, Dünya Sağlık Örgütü ve benzeri uluslararası pek çok kuruluşla ortaklıklar tesis edildi
  • 2019’da Budapeşte’de açılan Avrupa Ofisi ile Avrupa ülkeleri ve Avrupa’daki diğer kurumlarla yakın ilişkilerin temellerini atıldı
  • Özellikle pandemi döneminde birçok uluslararası örgüte emsal olacak şekilde Türk Konseyi çatısı altında eşi görülmemiş bir birlik ve beraberlik sergilendi
  • En önemlisi de Türk devletleri arasında ilerleyen ve kurumsallaşan iş birliği sayesinde uluslararası platformda bölgemizin ve ülkelerimizin ağırlığı arttı

Geçtiğimiz Kasım ayında Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliğinde İstanbul’da düzenlenen 8. Zirvemiz birçok açıdan tarihi bir zirveydi.

Türk Konseyi Devlet Başkanları 8. Zirvesi

Bu zirveyi tarihi yapan 5 temel konu var.

1- İsim Değişikliği: 2009’da “Türk Dili Konuşan Ülkeler İş birliği Konseyi”, kısa adıyla “Türk Konseyi”ni “Türk Devletleri Teşkilatı” olarak değiştirdik. İsim değişikliğiyle Teşkilatımızın uluslararası toplumdaki rolü güçlenmesine ve Türk devletleri arasındaki iş birliği ve entegrasyon süreçlerinin derinleşmesine katkı sağlayacaktır.

2- Genişleme: Aile meclisimiz 3 sene önce 4 devletten oluşuyorken şimdi 7 devlet oldu. Türkmenistan’ın da katılmasıyla birlikte kurumumuz artık Türk dünyasını gerçek anlamda temsil ediyor. Tarihte ilk kez bütünleşmiş bir Türk dünyası var.

3-Vizyon: Üçüncüsü, önümüzdeki 20 yılda yapacağımız iş birliğinin ana istikametini oluşturacak “2040-Türk Dünyası Vizyonu” belgesini kabul ettik. Bu belgeyle iş birliğimiz belirlenen hedefler doğrultusunda sistematik bir şekilde derinleşecek.

4- Türk Yatırım Fonu: Dördüncüsü, Türk Yatırım Fonunun kurulması için liderlerimizin talimatını aldık. Bu fon, karşılıklı ticaret, yatırımlar ve KOBİ’lerimizi destekleyecek, karşılıklı ticaret hacminin büyümesine ve ekonomimizin kalkınmasına katkı sağlayacaktır.

Türk Yatırım Fonu, Türk devletleri arasında tesis edilen ilk mali mekanizma olma özelliğiyle büyük öneme sahiptir.

5- Teşkilatın İş Birliği Modelleri: Üçüncü ülke ve uluslararası teşkilatlarla gözlemci üyelik ilişkimizi yeniden tanımlayan, ilk kez ortak üyelik modelini tesis eden yönetmelikleri kabul ettik.

Böylece teşkilatımız “aile meclisi” olma özelliğini koruyacak, diğer yandan da üçüncü ülkeler ve teşkilatlarla ülkelerimizin kalkınmasına hizmet eden proje bazlı somut iş birliklerini geliştirecektir.

Teşkilatımızın başarılarının ve artan uluslararası prestijinin somut bir yansıması olarak, 10’dan fazla ülke gözlemci üye olmak için başvuruda bulunmuştur. Bu yönetmelik sayesinde bu ülkelerle iş birliğimiz tanzim edilecektir.

Bu zirvenin önemini birkaç cümleyle özetlemek gerekirse:

  • Türk Devletleri Teşkilatı üye ülkelerin kuvvetli desteği ve bölge ülkelerinin artan ilgisiyle kısa bir süre içerisinde bölgesel ve küresel meselelerde söz sahibi, önemli bir aktör olacağını dünyaya duyurdu.
  • Sayın Erdoğan’ın da zirve konuşmasında belirttiği gibi, “Doğu”nun uluslararası politikadaki öneminin artmasıyla birlikte, binlerce yıldır birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış Türk coğrafyası, tüm insanlık için bir çekim merkezi olma özelliğine yeniden kavuşacağının sinyallerini verdi.
  • Bu yeni dönemde, Türk devletleri arasındaki çok taraflı ilişkilere dış politikadan, ekonomiye; ulaştırmadan turizme çeşitli alanlarda uzun vadeli stratejik hedefler belirlenmesi Türk devletlerinin bölgede barış ve refahı yaygınlaştırmasına ve Türk dünyasının gelecekte daha bütünleşmiş bir yapıya dönüşmesine yönelik ortak iradesini ortaya koymuştur.

 

Vizyon’da Öne Çıkan Hedefler:

- Çok taraflı ve düzenli siyasi istişare mekanizmalarının tesisi

- Türk devletlerinin Doğu-Batı ve Kuzey-Güney ticaret koridorlarını birbirine bağlayan güçlü bir ekonomik gruba dönüştürülmesi

- İktisadi alanda emtia, sermaye, hizmet, teknoloji ve insanların serbest dolaşımı

- Hazar Geçişli Uluslararası Orta Koridorunu doğu-batı yönünde en kısa, güvenli ve ekonomik bir ulaşım bağlantısı haline getirme

- Sınır geçişleri için gümrük prosedürlerinin sadeleştirilmesi ve uyumlu hale getirilmesi

- Dünyaya güvenli, sürdürülebilir, rekabetçi ve uygun fiyatlı enerji sağlamak amacıyla enerji politikalarının koordinasyonu, enerji alanında stratejik ortaklık kurma

- Türk dünyasında birlik, beraberlik ve dayanışma bilincine sahip nesiller yetiştirmek

- Sayın Aliyev’in de altını çizdiği üzere, (Karabağ sorunu gibi) bölgesel ve küresel sorunlara yanıt vermekte güçlük çeken uluslararası aktörlere kıyasla, üye ülkelerinin ulusal çıkarlarını savunabilen Türk Devletleri Teşkilatı birçok alanda kurmuş olduğu etkin mekanizmalar ve ülkelerinin güçlü desteğiyle önemini her geçen gün arttırmaktadır

- 21. yüzyılın yeni güç merkezlerinin ve güç dengelerinin oluştuğu bir dönemde, Türk devletlerinin kendilerini Türk Devletleri Teşkilatı içinde konumlandırmaları jeopolitik açıdan önemli mesajlar vermektedir.

Yeni dönem, yeni sorumlulukları da beraberinde getirmektedir. Bu nedenle tüm Türk devletleri kurumları, halkları ve özellikle gençleri Türk iş birliğini daha da ileriye taşımak için hep birlikte çalışmalıdır. Bundan sonraki süreçte halklarımız, iş birliğimizin getirilerini daha çok hissetmeli ve bunlardan ortak biçimde faydalanmalıdır.

Her zaman söylediğimiz gibi “Birlikte Daha da Güçlüyüz”.

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası