Kriter > Siyaset |

THY ve Yaban Kazlarının Meşhur "V Formasyonu"


Salgın karşısında şaşkınlık ve panik psikolojisi yerine, çılgın Türklerin tıpkı Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi, yeni bir çıkış stratejisinin, devlet millet birlikteliği içinde ortaya konmasının rolü büyüktür. Bu stratejiye ilişkin pek çok örnek verilebilir ama küresel anlamda örnek vaka diye gösterilecek THY, çerçevesini çizdiğimiz gücü ve kapasiteyi mikro ölçekte bize anlatmaktadır

THY ve Yaban Kazlarının Meşhur quot V Formasyonu quot
THY (Getty Images)

Türkiye Cumhuriyeti, 100. yaşını kutlayacağı 2023’e her alanda yaptığı atılımlarla emin adımlarla yaklaşırken, aynı yıl 90’ıncı kuruluş yılını karşılayacak olan Türk Hava Yolları da (THY) salgın şartlarına rağmen kıtalar ve kalpler arasında köprüler kurmaya devam ediyor. Yeni İstanbul Havalimanı ile birlikte büyük kalkışlar yapmayı sürdürüyor. Covid-19 salgınının en fazla etkilediği sektörler arasında yer alan havacılık sektörünün türbülansa girdiği süreçte THY, çılgın Türklerin en zorlu şartları fırsata ve zafere dönüştürme kabiliyetini küresel ölçekte göstererek başarılı bir sınav veriyor. Yaban kazlarının yüksek irtifada uzun mesafelere uçma yeteneğini kurum bünyesinde toplayan THY, salgın döneminde dev tahliye operasyonlarından, geliştirdiği kargo taşımacılığı kapasitesi ile insani yardım operasyonlarına, artırdığı hijyen ve güvenli taşıma niteliğiyle misafirlerine sunduğu hizmet kalitesine ve en zorlu şartlarda spora verdiği destekle, mavi göklerde Türkiye’nin yumuşak gücünü kanatlarında taşımayı sürdürüyor.

 

Yaban Kazları Örneği

Dünya üzerinde yaşayan canlılar arasında birlik olmanın, yol almanın, takım çalışmasının ve hedef odaklı iş birliğinin getirdiği başarıya örnek olarak sunabileceğimiz bir örnek varsa, bunlardan önde gelenlerinden biri yaban kazlarıdır. Yaban kazları, meşhur “V formasyonu” sayesinde uzun mesafelere, yüksek irtifada uçmalarıyla öne çıkarlar. Böylesi bir gücü, bir sistem dahilinde birlikte hareket etmelerine borçludurlar. Bir millet için de gelişmenin formülü aslında tam da bu özellikler değil midir? Millet olmak için duyguda birleşme kadar, fikirde birliktelik bulunması şarttır. Ancak bu iki olguyu bünyesinde mezceden toplumlar, millet olarak kalıcı bir varlık sağlayabilir. İşte Birinci Dünya Savaşı’nın ardından Kurtuluş Savaşı mücadelesi veren ve küllerinden bir anka kuşu gibi doğan Türkiye Cumhuriyeti’nin, 100. kuruluş yıldönümüne emin adımlarla yürümesinin ardında millet yapısının sağlam temellere oturması yatmaktadır. 21. yüzyılın üçüncü 10 yılına adım attığımız 2021 senesinde, küresel sınamaların her geçen gün arttığı, ekonomik ve teknolojik gelişmelerin, tüm devletleri yeni bir mücadeleyle karşı karşıya bıraktığı süreçte bu temelleri sağlamlaştırmanın yolu güçlü birey ve kurumlardan geçmekte. Bir milletin gücü de zorlu sınamalardan güçlenerek çıkması ve geleceğe güvenle yürümesinde saklıdır. Bu bağlamda günümüzde bir devletin yumuşak gücü, sadece sahip olduğu tarih, coğrafya ve kültürüyle değil, bireylerden kurumlara kadar geniş bir yelpazede gelişmeye ve büyümeye açık, aktif bir yapı olmasında yatmaktadır.

 

Küresel Ölçekte Örnek

Mart 2020’den bu yana devlet ve millet olarak yeni zorlu bir sınamadan geçmekteyiz. Aslında yeniden ateşle sınanmaktayız. Bu sefer karşımızda görünmez ve sinsi bir düşman var: Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını. Bu salgının diğer devletlerde olduğu gibi Türkiye’de de sosyal, ekonomik ve siyasi etkileri olduğunu söylemek kaçınılmaz. Ancak bu etkilere verilen güçlü tepkinin, yakın çevremiz veya uzak bölgelerdeki ülkelerde yaşanan acı sahnelerin Türkiye’de görülmesine izin vermediği de bir vakıa. Türkiye’nin güçlü sağlık alt yapısından sanayi üretimine, sosyal yardım yelpazesinin genişliğinden, yönetim yapısındaki güçlü, kararlı ve istikrarlı duruşuna kadar birçok faktörün salgına karşı direnişte önemli nirengi noktaları olduğunu söylemek mümkün. Elbette tüm bu noktaların belirli bir sistem içinde hedefe uygun yönlendirilmesinde Türk milletinin değişime hızlı uyum kabiliyeti ve kapasitesinin de salgının getirdiği etkilere karşı önemli rol oynadığı söylenebilir. Salgın karşısında şaşkınlık ve panik psikolojisi yerine, çılgın Türklerin tıpkı Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi, yeni bir çıkış stratejisinin, devlet millet birlikteliği içinde ortaya konmasının rolü büyüktür. Bu stratejiye ilişkin pek çok örnek verilebilir ama küresel anlamda örnek vaka diye gösterilecek bir kurum var ki, yukarıda çerçevesini çizdiğimiz gücü ve kapasiteyi mikro ölçekte bize anlatmaktadır. Bu kurum ülkemizin, uluslararası çapta markası ve göz bebeklerinden biri olan, Türk Hava Yolları’dır.

THY Kargo

Dünyanın en güçlü uluslararası kargo uçuş ağına sahip olan ve kıtalar arasında ticaret köprüleri kuran Turkish Cargo, bu gücüyle Türkiye’nin ihracatına da büyük katkı sağlıyor. (THY/AA, 17 Şubat 2021)

 

Aile Dayanışmasının Gücü

Covid-19 salgınının bugün Antarktika kıtasına kadar etkisini hissettirmediği hiçbir coğrafya, bölge ve ülke kalmadı. Oldukça bulaşıcı olan virüs, ilk başta insanlar ve ülkeler arası ilişkileri etkiledi. Teker teker önce ülke sınırlarına sonra evlerimize kapandığımız süreçte, özellikle havacılık sektörü, salgının etkisini en ağır hisseden alanların başında geliyor. Salgının başlamasının üzerinden bir sene geçmesine rağmen, havacılık sektörünün küresel anlamda 2019 performansına dönmesinin 2023’ü bulabileceği yayınlanan raporlarla belirtilmekte. Sınırların kapandığı, turizmin neredeyse dip yaptığı bir dönemde, THY’nin sektördeki diğer rakiplerinin aksine yaklaşan tsunamiyi fark ederek verdiği refleks ve sahip olduğu 60 bin çalışanıyla bir aile dayanışması sergileyerek, salgın sürecini bir fırsata dönüştürmeyi başarmasını, geçen bir senede hepimiz gördük.

“İstikbal göklerdedir” ülküsünün somut yansıması olan THY’nin büyümesi ve gelişimi aslında Türkiye’nin yükselişinin de bir izdüşümünü yansıtmakta. Son 20 yılda milli havayolu şirketimizin yaptığı atılımların, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye’nin her alanda attığı vizyoner çerçevenin sağladığı kabiliyetlerle gerçekleştiğini görmemek işten değil. Bu sene 88’inci kuruluş yıldönümü kutlayacak THY, sahip olduğu 360 uçaklık modern dev filosu, 127 ülkeyi ve 322 destinasyonu kapsayan geniş uçuş ağıyla dünya havacılık sektörünün önde gelen, tanınan ve daha da önemlisi güvenilir markaları arasında yer alıyor. Logosundaki ilham aldığı yaban kazları gibi THY, bugün yolcularını en uzun mesafelere, güvenli, konforlu ve sağlıklı bir şekilde sevdiklerine ulaşması için tüm kurumsal kapasitesiyle, alan görevlisinden, uçuş görevlisi ve pilotlarına kadar canla başla ve büyük özveriyle bir takım çalışmasıyla hizmet veriyor.

 

Dev Tahliye Operasyonu

THY’nin gelişiminin sadece niceliksel değil aynı zamanda niteliksel olduğu, 100 yılda bir karşılaşılacak Covid-19 salgını sürecinde bir kez daha kanıtlandı. Havacılık tarihinin en zorlu yılı diye tarihe geçen bu süreçte, THY bir havayolu şirketinden daha fazlası olduğunu tüm dünyaya gösterdi. Milyonlarca insanın hazırlıksız ve vatanlarından uzakta yakalandığı salgın sürecinde, THY kuruluş köklerinden ve ideallerinden aldığı güçle, belki 21. yüzyılın büyük ve önemli tahliye operasyonlarından birini, önce insan sağlığı diyerek aldığı güçlü tedbirlerle gerçekleştirdi. 140 bin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını, 59 ülkeden, bin özel uçuşla anavatanına taşıyan THY, göz kamaştıran bir başarıya imza attı. Bu misyon aslında Türkiye’nin yumuşak gücünün görkemli bir gösterisi olarak da tarihe şimdiden geçti. İnsani diplomasi çerçevesinde, küresel sınamalara karşı kendi duruşunu netleştiren Türkiye Cumhuriyeti, diğer kurumlarıyla birlikte THY’yi de insanlığın hizmetine bir an dahi düşünmeden sunmayı bir görev bilmişti. İnsan odaklı hizmetin mavi göklerdeki temsilcilisi, filosuyla Türk insanının yardımseverliğinin ve cömertliğinin temsilciliğini yaptı.

 

Kargoda Avrupa’nın En İyisi

Tüm ticari uçuşların bitme noktasına geldiği bu salgın sürecinde THY, dinamik bir karar almak suretiyle olası fırsatların analizini hızla süzgeçten geçirerek, zorluklardan fırsatlar üretme kabiliyetini de sergiledi. Yolcu taşıma imkanlarının sınırlı olduğu, kara taşımacılığının teker teker kapanan ülke sınırları nedeniyle zorlaştığı bir dönemde, hava kargonun artan önemini fark eden THY, esnek yönetim tarzına örnek olacak şekilde, operasyonlarını hızla kargo taşımacılığına kaydırdı. Filosunda bulunan 25 kargo uçağına ek olarak hızlı bir kararla, tüm şartları en ince noktasına kadar yerine getirerek, 50 yolcu uçağını daha kargo hizmeti için dönüştürdü. Ülkelerin ve toplumların salgın karşısında ihtiyaç duydukları her türlü malzemenin en hızlı ve güvenli şekilde temin edilmesi gerektiği bir dönemde, bu yükü omuzlamak için THY hızlı karar alma kabiliyetinin meyvelerini kısa sürede topladı. Kargo taşıma kapasitesi bir anda katlanarak artan THY filosu, hızlı bir yükselişle, dünyadaki kargo taşımacılığı hizmeti veren havayolu şirketleri arasında ilk 5’e girdi. Neticede THY, salgının tüm şiddetiyle hissedildiği 2020’de 1,5 milyon ton yük taşıyarak küresel pazardan yüzde 5’lik pay almayı başardı. Kargo hizmetini hızla genişleten ve operasyonel duruma yükselten THY, bu sayede “Avrupa’nın en iyi hava kargo markası” seçilerek, başarısını taçlandırdı.

THY Kargo Aşı

Türk Hava Yollarının kargo markası Turkish Cargo, Çin’den sipariş edilen Covid-19 aşılarını dünyanın farklı ülkelerine ulaştırıyor. (THY/AA, 19 Kasım 2020)

 

İnsani Yardımın Akıncı Filosu

Çoğu havayolu şirketinin operasyonlarına son verdiği, iflas tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı, istihdamda kesintiye gittiği bir dönemde THY, sadece çalışanlarının iş güvenliğini sağlamakla kalmadı, büyüttüğü kargo hizmetiyle hem Türk ekonomisine hem de diplomasisine katkıda bulunmaya devam etti. Yukarıda belirttiğimiz “insani diplomasi” stratejisini kanatları üstünde taşıyan THY, birçok ülkenin en basit tıbbi ihtiyaçlarını karşılayamadığı bir dönemde, yaptığı tıbbi yardım ve hizmetlerle Türk bayrağının, birçok kıtada, ülkede ve şehirde sevgiyle karşılanmasını sağladı. Salgına karşı kullanılmak amacıyla başta maske olmak üzere her türlü tıbbi cihaz ve yardım malzemesini kıtalar ve bölgeler arasında taşıyan THY, insan merkezli hizmet misyonunu mükemmellik çerçevesinde yerine getirdi. Tedarik zincirlerinin birer birer çöktüğü bir süreçte, Türkiye’nin şerefli tarihinden aldığı güçle yerine getirdiği insani yardım operasyonlarında adeta birer “akıncı” görevi üstlenen THY, kıtalar ve kalpler arasına adeta köprüler kurdu. Türkiye’nin küresel gözbebeği şirketi THY, 2020’de ilaç taşıma kapasitesinde yüzde 7,5’lik payla önemli oyuncular ve aktif taşıyıcılar arasında yer aldı.

 

Aşılar da Ona Emanet

Kasım 2020 itibarıyla, Covid-19 salgınına karşı etkili olduğu belirtilen aşıların kullanılmasına verilen onayla, hava kargoculuğunun ve beraberinde THY’nin önemi bir kat daha arttı. Aşıların en hızlı ve en güvenli şekilde ihtiyaç sahibi ülkelere iletilmesi gerekiyor. Birçok aşının özel şartlar altında sevkiyatının yapılması gerektiği bu dönemde THY, güçlendirdiği kargo filosuyla insanlığa hizmet için seferber oldu. 2020’de 2 bin 900 kargo seferi düzenleyen şirket, salgının başlangıcından itibaren dünyanın farklı merkezlerine 50 bin tondan fazla tıbbi malzeme taşıdı. Bu kapasite ve yüklendiği misyonla dünya çapında bir günde 30-40 milyon doz aşı taşıma kapasitesine sahip sayılı hava kargo şirketlerinden birine dönüşen THY, 2021’de üretimi artacak aşıların şifa bekleyen toplumlara taşınmasında kritik bir rol oynayacak. Alınan son veriler de milli havayolu şirketinin kargoda hizmet kapasitesini artırdığını gösteriyor. Taşınan kargo-posta, Ocak 2020 döneminde 122 bin 419 ton iken, 2021’in aynı döneminde yüzde 12,7’lik artışla 137 bin 965 tona ulaştı.

 

Göklerdeki Elmas

2020 öncesi dünyanın en güvenilir ve en iyi hizmet sunan havayolu şirketlerinden biri diye nitelenen THY, küresel çapta yüzlerce destinasyona uçuş yapan filosuyla, sivil havacılıkta çıtayı belirleyen kurum olarak, salgına ilişkin tedbirleri almakta da gecikmedi. Taşıdığı yolcularını, misafiri kabul eden THY hem alanda hem de havada mevcut hijyen tedbirleri daha da güçlendirerek, sağlıklı seyahatin adresi konumuna yükseldi. Kurum salgın sürecinde önce sağlık diyerek aldığı tedbirler neticesinde uluslararası alanda bir kez daha parmakla gösterilen örnekler arasında yer aldı. Bu çerçevede Havayolu Yolculuk Deneyimi (APEX) ve “Simpli Flying” ortaklığında gerçekleştirilen incelemeler neticesinde birçok havayolu arasında sağlık ve güvenlik kategorisinde en yüksek derece olan “Diamond (Elmas)” statüsünü elde etti. THY, hijyenden asla ödün vermeyen konumuyla, 2020’de en çok tercih edilen havayolu şirketleri arasında rakiplerini teker teker geride bırakarak, emin adımlarla zirvede hak ettiği yeri aldı. Küresel düzeyde alınan kısıtlama önlemleri nedeniyle olağanüstü düşen yolcu sayısına rağmen THY, 2020’de 30 milyona yakın yolcu taşıma kapasitesine ulaştı. Ocak 2021’de iç ve dış hatlarda, 1 milyon 970 bin 776 yolcu sayısı elde edildi. Şubatta açıklanan veriler ise milli hava yolu şirketinin salgın dönemindeki başarısını destekler nitelikte geldi. Avrupa Seyrüsefer Emniyet Teşkilatı’nın (EUROCONTROL) yayınladığı 5-31 Ocak arasındaki uçuş trafiği raporuna göre THY, günlük ortalama 588 uçuşla Avrupalı rakiplerini geride bıraktı ve zirveye yerleşti.

 

Sporu Ayakta Tuttu

THY sadece sektördeki sağlam duruşuyla değil, salgın sürecinden önemli derecede etkilenen başka bir alanda hayata geçirdiği sponsorluk faaliyetleriyle de Türkiye’nin yumuşak gücünün taşıyıcısı oldu. Sportif faaliyetlerin büyük darbe aldığı Covid-19 salgını sürecinde, milli hava yolu şirketi uluslararası ve ulusal alanda pek çok sportif etkinliğin ayakta durması için destek sağladı. Bunların başında, NBA’den sonra dünyanın en çok takip edilen basketbol ligi konumuna yükselen ve basketbolun Şampiyonlar Ligi diye nitelenen Euroleague’in isim sponsorluğunu üstlendi ve katılımcı kulüplere maddi destek verdi. Pek çok şirketin salgın bahanesiyle sportif etkinliklere destek vermekten çekindiği bir dönemde, THY, “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur” özdeyişinin takipçisi olarak, Euroleague’e isim sponsorluğundan vazgeçmedi. Avrupa'nın en büyük basketbol organizasyonu Euroleague Basketball ile anlaşmasına bu yıl da bağlı kalacağını belirten şirket, mevcut anlaşmayı 5 yıl daha devam ettirme kararı aldı ve sponsorluğunu 2025’e uzattı. Böylece Avrupa basketbolunun derin bir krize girmesinin önüne de geçildi. İnsanların çoğunun vaktini evlerinde geçirdiği bir dönemde Turkish Airlines Euroleague, birçok kıtada onlarca ülkede yayınlanmaya ve milyonlarca basketbol sevdalısı tarafından dikkatle takip edilmeye devam ediyor. Bu kritik sponsorluk hamlesiyle, yaban kazlarından ilham alan THY logosu, milyonlarca haneye ve elbette kalplere nakşedilmeye devam ediyor. Ayrıca THY, tüm uluslararası ve ulusal sportif turnuvalara katılan Türk kulüplerinin, rakiplerinin bulunduğu şehirlere uçuşunda sunduğu hizmet ve destekleri halen vermeye devam ediyor.


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası