Dünya havacılık tarihinin yanı sıra deniz havacılık tarihi açısından da bir ilke Bayraktar TB3 İHA ile Türkiye imza attı. Sabit kanatlı İHA sistemlerinin uçuş güverteli savaş gemilerine konuşlandırılması pek tabii yeni bir şey değil. Tam bu noktada, Türkiye’nin İHA sistemlerindeki vizyonunun yansımasıyla bir ilke imza atıldı. Kısa pistli bir gemiden hem kalkış hem de iniş operasyonu başarıyla gerçekleştirildi. Böylelikle dünya havacılık ve deniz havacılık tarihine bir ilk gerçekleştirildi.
Baykar Teknoloji’nin uzun yıllardır öz kaynakları ile üzerinde çalıştığı Bayraktar TB3 İHA sistemi, Türkiye’nin küresel güç kabiliyetlerinin bir yansımasıdır. Aynı zamanda, halihazırda envanterdeki TCG ANADOLU çok maksatlı hücum gemisi ve gelecek için planlı uçak gemilerinin insanlı ve insansız uçaklarla donatılması yönündeki iradenin de somut çıktısıdır. Konvansiyonel yaklaşımda, pistli gemilerde insanlı uçakları destekleyici olarak kullanılan İHA sistemlerine Türkiye başka bir vizyonla yaklaşarak yeni projeler hayata geçirmektedir: Bayraktar TB3 SİHA, KIZILELMA MİUS, ANKA-III derin darbe uçağı bu bağlamda dikkat çekmektedir. İnsansız platformların, farklı rollerdeki kabiliyetlerinin öne çıktığı bu yaklaşımda insanlı platformlarla birlikte görev yapmaları da sağlanacak. Önemli eşik ise TB3 İHA’nın ANADOLU’dan yaptığı operasyonla aşılırken, bu noktaya ilmek ilmek işlenerek gelindiği bilinmelidir.
Adım Adım İlk Uçuşa Hazırlık
Bayraktar TB3 İHA gerçekleştirilen uçuşla TCG ANADOLU gibi kısa pistli gemilerden yani kısa mesafeden kalkış ve iniş (STOL) yapabilen dünyadaki ilk silahlı insansız hava aracı oldu. Bayraktar TB3 İHA’nın TCG ANADOLU’ya konuşlanıp uçuş yapma hazırlığı, üretilen ilk prototip olan PT-1 ile başladı. TEİ’nin geliştirdiği milli motor PD-170 ile donatılan Bayraktar TB3 İHA’nın yerde çeşitli testleri yapıldı. İlk önce motor çalıştırma, taksi testleri yapılıp takiben pistten teker kesme yani teknik olarak uçuş testleri yapıldı. İlk uçuş başarıyla gerçekleştirilip ardı ardına iyileştirmelere tabi tutuldu. Üretilen ikinci prototip PT-2’nin de dahil olduğu test sürecinde farklı irtifalarda ve hava koşullarında uçuşlar yapılarak platform kararlılığı test ve tescil edildi. Bu süreçte Türk savunma sanayiinin çeşitli alt sistemleri, Bayraktar TB3 İHA ile test ve kalifiye edildi. Milli elektro-optik kameramız ASEL500 ile çeşitli sensör ve veri bağı sistemleri ile donatımlar yapıldı. Adım adım TCG ANADOLU’ya hazırlanılırken ilk mücadele kalkış oldu. Bu bağlamda Edirne’nin Keşan ilçesindeki Baykar Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde TCG ANADOLU’daki 12 derece eğimli rampa simüle edilerek karada bir rampa inşa edildi. Rampa testlerini Bayraktar TB3 PT1 ve PT2 icra edilen uçuşlarla başarıyla tamamladı. Takiben çok daha zorlu bir mücadele başladı; kısa pistli gemiye iniş yapmak. Uçuş güvertesi uzunluğu 202 metre ve uçuş pisti genişliği ise 17 metre olan TCG ANADOLU’ya iniş yapmak oldukça zorlayıcı bir mücadele içeriyor. Bunun için yine karada çeşitli yaklaşma, pas geçme vd. testler yapıldı. Testlerden edinilen başarılı sonuçlardan sonra tüm rüştü gemide ispatlamak gerekti. Bayraktar TB3 PT1 ve PT2, Edirne’den uçuş yaparak Dalaman Hava Meydan Komutanlığı’na intikal etti. TCG ANADOLU’ya yönelik gerçekleştirilen gece ve gündüz yakın uçuş yani yaklaşma testleri yine başarıyla tamamlandı.
Tarihi Uçuş Gerçekleştirildi
Onlarca testi başarıyla geçen Bayraktar TB3 nihayetinde ait olduğu yere tekerlerini koydu. Tarihler 19 Kasım 2024’ü gösterdiğinde Bayraktar TB3 PT2 İHA sistemi 12 derece eğimli kalkış rampasına sahip TCG ANADOLU’nun kısa pistinden başarıyla havalandı. Yaklaşık 46 dakikalık test uçuşu gerçekleştiren Bayraktar TB3 İHA daha sonra aynı kısa piste hiçbir iniş destek ekipmanı kullanmadan başarıyla iniş yaptı. Gerçekleştirilen ilk kalkışın ve inişin görüntülerinde ise neredeyse kusursuz bir performans göstermesi, Bayraktar TB3 İHA projesine inancı da pekiştirdi. İlk uçuşa yönelik yüksek sesle ifade edilen kaygı, kısa piste nasıl iniş yapılacağıydı. İniş destek ekipmanı kullanılacaksa ne kullanılacak? Halat, kanca, ağ… Temel sebebi ise uçuş pistinin genişliğinin 17 metre olması ve Bayraktar TB3 İHA’nın kanat açıklığının 14 metre olmasıdır. Çok ciddi bir alan kısıtlılığı varken, hız ve diğer çevre koşullarında nasıl bir çözüm geliştirilebileceğiydi. Baykar, hiçbir destek sistemi kullanmadan Bayraktar TB3 İHA’yı bu zorlu mücadeleye hazırlayıp, sonuca da ulaştı.
TB3 İHA’nın iniş aşamasında güverteye yaklaşırken hızını oldukça düşürdüğü görüldü. Piste teker koyduktan sonra ise oldukça kısa mesafede, pistin 100 metre kadar kullanımı ile durmayı başardı. Yayımlanan görüntülerde bordadan yani inişin sol istikametinden 20 knot civarında bir rüzgar olduğu görülüyor. Hava şartlarının da zorlayıcı olduğu bir anda iniş gerçekleştirildi. İniş yaparken TB3 İHA’nın 60 knot civarında bir hıza düştüğü de görülmektedir. Yani TCG ANADOLU seyir halindeyken optimum iniş açısında ve iniş hızında işlemi gerçekleştirmektedir. Bu noktada bir diğer önemli husus ise TB3 İHA kalkış ve iniş proseslerini otonom olarak gerçekleştirmesiydi. Güvertede kıç tarafta görünen otomatik kalkış ve iniş sistemi (OKİS) tarafından TB3 İHA’nın kalkış ve iniş manevraları takip edilerek yönlendirildi. Böylelikle kusursuza yakın bir faaliyet gerçekleştirildi.
Otomatik Kalkış ve İniş Neden Önemli?
Mevcutta TB2 ve Anka İHA sistemleri OKİS kullanmaktadır. Hatta ilk teslimatlarda dahi sistemlerde bu kabiliyet mevcuttu. OKİS sistemlerinin önemini gerçekleşen kaza kırım oranlarına bakarak yorumlamak mümkündür. ABD’nin Hawk, MQ-1 Predator İHA gibi sistemlerinde yaşadığı kaza kırım olaylarına yüksek oranda kalkış ve inişte personel kumandasında yaşanan sorunlar neden oldu. Öyle ki İHA sistemlerinin yüksek kaza kırım oranları, onların sürdürülebilirliğini ve güvenirliğini tartışma konusu haline getirdi. Her platformda olduğu gibi İHA'larda da güvenilirlik gerekmektedir. Platform kayıpları da ekonomi ne kadar güçlü olursa olsun sürdürülebilir değildir. OKİS sistemlerinin gelişip yaygınlık kazanması ile birlikte kaza kırım oranları önemli ölçüde iyileştirildi ve insanlı uçuşlardaki oranlara yakın bir seviyeye gelinmesi sağlandı.
Bayraktar TB3 İHA’nın kalkış ve iniş işlemlerinin OKİS tarafından yapılması sayesinde kusursuza yakın bahse konu görüntüler ortaya çıktı. Bu noktada şimdiye kadar elde edilen verilerden ve gelecekte edinilecek verilerden farklı deniz ve hava koşullarında benzer kusursuz kalkışlar ve yaklaşmalar, OKİS tarafından gerçekleştirilecektir. Benzer olarak edinilen kabiliyetler, hem diğer insansız platformların (KIZILELMA, ANKA-III) uçuş kontrol bilgisayarlarının ve insanlı HÜRJET gibi uçakların pilotlarının eğitimlerinde referans teşkil edecektir. Edinilen tecrübeler, takip eden projelerde kullanılarak kaynaklardan optimum fayda sağlanmaya çalışılacaktır.
Sonuç Yerine: Rekabet ve İlkler
Kısa pistli gemilerden MALE sınıfında sabit kanatlı İHA’yı operasyonel kullanıma sunma iddiası bulunan ülkeler arasında ABD, İsrail ve Türkiye bulunurken, yakın gelecekte Çin’in de bu rekabete dahil olacağı düşünülmektedir. Halihazırda bu iddiaya en yakın iki ülke var: ABD ve Türkiye. ABD’nin General Atomics firmasının geliştirdiği Mojave İHA (17 metre kanat açıklığına sahip) ile dahil olduğu rekabette, geçmişte farklı sınıfta uçak gemilerinden kalkış ve iniş sonuçlarına ulaştığı bilinmektedir. Bu noktada kalkış ve iniş yapılan uçak gemilerinden Birleşik Krallık Kraliyet Donanmasının uçak gemisi HMS Prince of Wales’ın pist genişliği 70 metre (TCG ANADOLU’nun 3 katından fazla) ve uzunluğu ise 280 metredir. Kısaca bu pist özellikleri kalkış ve iniş için mücadeleci değildir.
Son olarak Güney Kore Donanmasının Dokdo amfibi gemisinin uçuş güvertesinden Mojave İHA başarıyla havalandı. Bahse konu test ise dikey kalkış ve iniş (VTOL) yapamayan bir insansız hava aracının uçak gemisi olmayan bir platformdan havalanması itibariyle havacılık tarihinde bir ilk niteliğindeydi. Ancak Mojave, daha sonra aynı piste teker koymak yerine karadaki piste iniş yaptı. Zaten halihazırdaki tartışmalar, kısa pistli bir gemiye iniş zorluklarının nasıl aşılabileceği noktasında şekillenmektedir. Gerek üretici firma gerek projenin geldiği nokta bunun da aşılabileceğini gösterirken operasyonel hale getirilmesi ve kullanıcıyla buluşturulması önümüzdeki süreçte rekabetin ana konusudur. Mojave mi yoksa Bayraktar TB3 İHA mı ilk operasyonel çözüm olacak sorusunun cevabını birlikte öğreneceğiz.
Baykar’ın ABD’li firmadan ayrışan bazı nitelikleri öne çıkmaktadır; rekabet etmeyi seven yapısının çeşitli kaynaklarda motivasyon sağladığı görülmektedir. Geniş operasyonel İHA ağının olması, sürekli farklı kaynaklardan ve farklı tipte verilerle beslenirken uçuş karakteristiğinde optimum yakalanmaktadır. Yüksek nitelikli ve adetli ihracatlar, takibeden operasyonel konseptlere yenilikçi ve daha farklı anlayış kazandırmaktadır. Proje yönetim anlayışındaki yüksek aksiyon düzeyi karar-uygulama süreçlerini hızlı ve sonuç odaklı hale getirmektedir. Böylelikle proje verim ve etkinliği artmaktadır. Projenin öz kaynaklarla olması, pek tabii tüm bu hususların ana çıkış noktasında bulunmaktadır.