Kriter > Medya Kritik |

Suriyeliler: Muhalif Medyanın Koz Maçası


Erdoğan ensar ve muhacir kardeşliği vurgusu yapınca muhalif medya organları derhal kafatasçı kesiliyor. “Türkiye Türklerindir” söylemi İzmir’in dağlarına uzanıyor.

Suriyeliler Muhalif Medyanın Koz Maçası

Gün geçmiyor ki Suriyelilerle ilgili yeni bir suni gündem olmasın. Bu gündemler kimi zaman tabii kimi zaman ise şairin dediği gibi “naylondan”, yapay, suni gündemler oluyor. Muhalif medya organları sırf Erdoğan ve AK Parti karşıtlığı adına habercilik etiğini bir kenara iteli çok oldu. Bu medya organları Suriyelileri muhalefet etmek için elverişli bir araç haline getirmiş durumda. Nabza göre şerbet sunuyorlar. Türkiye’deki siyasi, ekonomik ve sosyal ortamı kolluyorlar. Elverişli bir anı yakaladıkları anda Suriyeliler gündemini patlatıyorlar. İş gazetecilikten çok “ihale” oyununa dönmüş durumda. Koz hep maça!

 

BirGün

 

Gerçeklere Bakılmıyor

Erdoğan, Suriye’de oluşturulan güvenli bölgeyle ilgili bir açıklama yapıyor, muhalif mecralar derhal “Suriyeliler neden geri dönmüyor?” haberlerini dolaşıma sokuyor. Suriye’de her şeyi güllük gülistanlık gösterip Suriyelilerin Türkiye’ye demir attığı yönünde haberleri servis ediyor. Durum bundan da ibaret değil toplumsal karışıklığı ve kaosu hedefleyerek üretilen haberler sözde aydınlar tarafından özellikle de “ekonomi” ve “güvenlik” temelli allanıp pullanıyor. Bir anda “Türkiye’nin en acil beka sorunu: Suriyeliler!” oluveriyor. Suriyelilere tanınan birçok imkanın Türk vatandaşlarına tanınmadığı yalanı mikrodalgaya dönmüş gazete köşelerinde tekrar tekrar ısıtılıyor. Suriyeliler Türkiye’de ayrıcalıklı gibi gösterilmek suretiyle Türk vatandaşları onlara karşı kışkırtılıyor.

 

Sözcü - Rahmi Turan

Başkan Erdoğan ensar ve muhacir kardeşliği vurgusu yapınca muhalif medya organları derhal kafatasçı kesiliyor. “Türkiye Türklerindir” söylemi İzmir’in dağlarına uzanıyor… Dağlarda açan çiçekler on yılda on beş milyon genç yaratmaya kadar varıyor. Bir anda ırkçılık damarı kabarıveriyor muhalif medyanın. “Pilavı eliyle yiyen, deve idrarı içen, Türk’e ihanet eden pis Araplar” Suriyelilerde vücut buluyor. Suriyeliler bünyeden atılması gereken bir mikroba dönüşüyor… Bayram, birlik, kardeşlik ve tevhid için fırsat olmaktan çıkıyor; ayrılık, sırt dönme ve kovalama gününe dönüşüyor. Bayramda ülkelerine giden Suriyelilerin “bumerang gibi Türkiye’ye dönmeleri” muhalif medyayı “Kapıyı kapatsak malum cereyan yapıyor” deme noktasına kadar sürüklüyor. Kapının arkasında kalanların hallerinin ne olacağı umurlarında bile değil kendileri üşümesin yeter! Diğer taraftan Suriyelilerle ilgili problemlerin çözümü noktasında Erdoğan liderliğindeki AK Parti bir adım attığı anda ise bambaşka bir sese bürünüyor muhalif medya. Bir anda hümanizm rüzgarları esmeye başlıyor. Suriyeliler sahipleniliyor. Aylan bebeğe Fatiha’yı çok görenler hükümet tarafından –sözde– mağdur edilmiş Suriyeliler için hatme niyet ediyor. Erdoğan Suriyelileri zor durumda bırakmakla suçlanıyor. “Suriyeliler Ülkelerine Koşarak Gitti” manşeti atanlar bir anda “Suriyeliler Tedirgin, Geri Gönderilmekten Korkuyorlar”, “Suriyelileri ‘Taşıma’ Planı Aileleri Bölecek, Bütün Çözüm Yolları Kapandı” başlıklı haberlerle Suriyelilerin derdine düşüyor! Algı son hava bükücüyü aratmayacak şekilde eğilip bükülüyor, Erdoğan kucak açtığı Suriyelileri sınır dışı etmekle itham ediliyor… Mesele ne olursa olsun iş dönüp dolaşıp Erdoğan’a bela okumaya geliyor.

 

Sözcü - Ümit Zileli

 

Sosyal Medyanın Suriyelisi

Sosyal medyada ise durum daha fecaat… Aralık 2015’te Türkiye’nin Irak’ta bulunan Başika Üssü’ne askeri takviye yapması üzerine başlayan eylemlerde haysiyetsizce çiğnenen Türk bayrağı videoları, kesilip biçiliyor ve Suriyelilerin ayakları altına seriliyor. Verilmek istenen mesaj açık: “Suriyeliler Türk düşmanı”. Suudi Arabistan’da çekilen ve Şubat 2014’te dolaşıma giren videoda atın başına bir cisimle vurarak hayvana şiddet uygulayan bir kişi Bursa’da yaşayan bir Suriyeliye dönüşüveriyor. Neden? Çünkü Suriyeliler hem Türk hem hayvan düşmanı! Çekmeköy’de işlenen bir cinayet ise “Suriyeliler Türkmen Gencin Boğazını Kesti” başlığıyla servis ediliyor. Neden? Çünkü “Suriyeliler katil”! Lakin katil Özbek çıkınca medya organı zerrece ar etmiyor; ne bir özür ne de bir açıklama, sadece tweeti silmekle yetiniyor. Örnekleri çoğaltmak mümkün fakat adam olana bir söz yeter.

 

T24

Suriyelilerle ilgili halkta nefret uyandırmaya yönelik yapılan paylaşımların birçoğunda Gazi Paşa’nın bir araç haline getirildiğini görmek mümkün. Atatürk Sevdalıları, Sevdamız Mustafa Kemal Atatürk vb. kavramsallaştırmaların profil ismi olarak kullanıldığı sosyal medya kanallarında Suriyelilere yönelik nefret söylemi içeren çok sayıda paylaşım var. İşin en kolay yanı da bu zaten! Atatürk güzellemesi yapan herkes Türkiye’de her alanda her türlü serbestliği elde ettiğini zannediyor! Hal böyle olunca Suriyeliler gibi toplumun sinir uçlarıyla oynamaya müsait konularda içinde Atatürk isminin geçtiği hesaplar ciddi rol oynuyor. Tabii ki Atatürk adını net şekilde kullanıyorlar.

 

T24

Netice ortada bugün Türkiye’de Suriyelilerle ilgili hiçbir problem yok demek en basit tabiriyle basiretsizliktir. Elbette sosyal değişimin tabii bir sonucu olarak özellikle de İstanbul, Ankara, İzmir, Konya, Bursa vb. büyükşehirlerde toplumsal uyum ve kültür farkı noktasında birtakım problemlerin olduğu hakikattir. Sosyal değişim süreçlerinde bu normaldir. Kilis, Antep, Halep arasında yemeden içmeye, şehirdeki mimari yapılardan arazi durumuna kadar olan benzerlik görmek isteyenler için apaçık ortadadır. Yüzyıllar boyunca Şam vilayetimizin vatandaşlarını İngiliz ve Fransızın cetvelle çizdiği sınırın “öteki” yapması ve bunun düşmanlaştırıcı bir şekilde medyada aktarılması rasyonel değildir.

 

T24

Dolayısıyla söz konusu problemler karşısında yapıcı olmak ve toplumsal birliği temin etme yolunda adım atmak yerine siyasi çıkarlar doğrultusunda yalan haberler servis ederek toplumsal gerilim yaratıp hükümeti yıpratmaya yönelik hesaplar yapanlara “eyvallah” denilmemelidir. Üçüncü sayfalarda okuduğumuz her türlü gayr-i ahlaki ve gayr-i insani haberler haberde yer alan şahsın ferdiyetiyle sınırlı tutuluyorsa Suriyeliler konusunda da medyanın aynı hassasiyeti göstermesi elzemdir. Bir Suriyelinin karıştığı suçtan ötürü bütün Suriyelileri suçlu ilan etmeme erdemini muhalefet adı altında karalama haberi yapan medyanın da göstermesi şarttır. Aksi durum ise hem gazetecilik ilkelerine hem de insaniyete aykırıdır.


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası