Kriter > Dış Politika |

Türk Ordusu Irak’ta İlerlerken Peşmerge-PKK Çatışması Tırmanıyor


Atılan askeri adımların yanı sıra Erbil ve Bağdat arasında PKK’nın Sicnar’dan çıkartılmasına ilişkin yapılan anlaşma ile de sıkıştırılan terör örgütü PKK, KDP ve Peşmerge’yi de TSK gibi birincil tehdit olarak görüyor. Örgütün Sincar’ı kaybetmesi, KCK üst yönetimi ve HPG’nin Suriye ile bağının tamamen kopması anlamına geliyor. Bu, onlar için tolere edemeyecekleri stratejik bir kayıp demek.

Türk Ordusu Irak ta İlerlerken Peşmerge-PKK Çatışması Tırmanıyor
Milli Savunma Bakanlığınca Pençe-Şimşek operasyonu bölgesindeki bir mağaraya düzenlenen operasyonda 3 PKK'lı terörist etkisiz hale getirildi. (Milli Savunma Bakanlığı/AA, 12 Haziran 2021)

Türkiye’nin 15 Temmuz’un hemen akabinde, çerçevesini oluşturduğu yeni güvenlik doktrini ile PKK ve alt örgütlenmelerini hem Türkiye sathında hem de Irak ve Suriye’de hedef alması, terörle mücadelenin doğasını tamamen değiştirdi. Bu yeni proaktif stratejide, tehdit kaynağında bertaraf edilirken, PKK’ya karşı üslendiği tüm coğrafyalarda adeta tam saha baskı uygulanarak, terör örgütünün alan hakimiyeti elinden alınıyor. Bir yandan konvansiyonel harekatlar devam ederken, aynı zamanda Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) örgüt liderliğini etkili bir stratejiyle hedef alması da PKK üzerindeki baskıyı artırıyor, komuta-kontrol yapısını zayıflatıyor. Bu güvenlik doktrini bağlamında yürütülen harekatların, özellikle son dönemde Irak’ta da sonuç verdiği ve terör örgütü PKK’yı adeta bir panik havasına soktuğu görülüyor.

Türkiye’nin Irak’ın kuzeyinde terörle mücadelesini yoğunlaştırdığı bir dönemde, PKK terör örgütünün doğrudan Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) askeri gücü olan Peşmerge’yi hedef almaya başlaması ise ayrı bir dinamiği harekete geçirmiş durumda. PKK, Türkiye’nin askeri harekatları ve nokta operasyonları ile ciddi bir beka tehdidi yaşarken, KDP ve Peşmerge’yi ise Türkiye’ye lojistik ve istihbarat desteği vermekle suçluyor. Bölgede gittikçe dar bir alana sıkışan terör örgütü, yeni bir hareket tarzı benimsemekte zorlanırken, panik halinde Peşmerge güçlerini hedef alıyor. Örgütün son saldırılarında çok sayıda Peşmerge hayatını kaybetti. Terör saldırıları ve öldürülen Peşmergeler sonrasında, IKBY’de PKK’ya karşı büyük bir infial var. KDP-PKK çatışması askeri mecradan, medya ve siyasete kadar birçok zeminde devam ederken, Türkiye’nin terörle mücadelesine de yeni imkanlar oluşturuyor.

 

PKK’nın Peşmerge’yi Hedef Almasının Altındaki Dinamikler

Türkiye’nin son dönemde başlattığı Pençe Şimşek ve Yıldırım harekatlarıyla, Irak’ın kuzeyinde sıkışan terör örgütü PKK, bir yandan Türkiye’nin alan hakimiyetini hedefleyen konvansiyonel harekatlarıyla yüzleşirken, aynı zamanda MİT’in saha istihbaratına dayanan nokta operasyonlarıyla üst düzey isimlerini art arda kaybetti. Bu süreçte özellikle Peşmerge’nin Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile birlikte hareket etmesi, PKK adına büyük bir meydan okuma olarak tezahür etmiş durumda. Peşmerge ve onun özel kuvvet unsurları olan Zeravani güçlerinin, her ne kadar PKK ile doğrudan çatışmasa da bölgedeki terör kamplarının etrafını çevirmeye başlaması, örgütün lojistik ve insan hareketliliğini ciddi anlamda kısıtlıyor. TSK’nın, PKK’yı temizleyerek konuşlandığı stratejik dağ silsileleri üzerindeki hakim tepeler ve Peşmerge’nin konuşlandığı yeni bölgeler, terör örgütünü kontrol ettiği bölgelerde izole etti. Haftanin’den Metina’ya, Gara’dan Kandil’e, Mahmur’dan Sincar’a kadar örgüt, küçük adacıklarda hayatta kalmaya çalışıyor. Bu bölgeler arasındaki lojistik hatlar da büyük ölçüde kesilmiş durumda. Atılan bu askeri adımların yanı sıra Erbil ve Bağdat arasında PKK’nın Sincar’dan çıkartılmasına ilişkin yapılan anlaşma ile de sıkıştırılan PKK, KDP ve Peşmerge’yi de TSK gibi birincil tehdit olarak görüyor. Örgütün Sincar’ı kaybetmesi, KCK üst yönetimi ve HPG’nin Suriye ile bağının tamamen kopması ve tolere edemeyecekleri stratejik bir kayıp anlamına geliyor.

PKK'nın son dönemde IKBY'deki terör eylemleri artış gösterdi

PKK, Yeni Bir Harekat Tarzı Benimsemekte Zorlanıyor

KCK liderliği, TSK’nın konvansiyonel harekatları, MİT’in örgütün lider kadrosuna yönelik temizlik operasyonları ve Peşmerge’nin her geçen gün artan baskısı ile yüzleşirken, yeni bir harekat tarzı benimsemekte güçlük çekiyor. KCK üst yönetiminden HPG’ye, PYD/YPG’den Türkiye’deki HDP’ye kadar PKK çatısı altındaki tüm alt bileşenler ve onlarla iltisaklı yapılar, KDP’ye karşı büyük bir medya ve propaganda savaşı verirken, özellikle de Barzani ailesini hedef alarak, Kürt kamuoyunda bir algı üretmeye çalışıyorlar. Temel olarak KDP’nin Türkiye ve MİT’e çalışan yapılar olarak sunulduğu bu propaganda çerçevesinde bir kamuoyu baskısı oluşturup, Peşmerge’ye geri adım attırma arayışı söz konusu.

Daha önce Kürt kamuoyu bağlamında yeni bir “brakuji” yani -Kürtler arası bir iç savaş- ciddi bir baskı oluşturmuş ve Peşmerge’nin PKK’ya karşı harekete geçmemesi için, bu kavram üzerinden büyük bir propaganda mekanizması işletilmişti. Şu anda ise PKK doğrudan Peşmerge’ye saldırmayı göze almış durumda. IKBY’deki kamuoyu desteği ve propaganda üstünlüğünü kaybetme pahasına, Peşmerge’ye yönelik saldırıları, yukarıda zikredilen analizi doğruluyor. PKK ilk defa Irak’ın kuzeyinde, beka tehdidi içine girmiş durumda.

KDP ve ilişikli pozisyonlar ise PKK’nın IKBY’deki varlığının şimdiye kadar neden olduğu zarar üzerinden bir karşı propaganda yürütürken, özellikle Peşmerge’ye yönelik saldırılar öne çıkartılıyor; TSK’nın IKBY’deki varlığının tek gerekçesinin de PKK olduğu ortaya konuyor. Kendi medya organlarında, PKK’dan ayrılan Özgür Jiyanda kod adlı bir HPG‘li “komutan” üzerinden, PKK’nın doğrudan Peşmerge’yi hedef aldığını ortaya koyan yayınlar yapılıyor. Yine iki taraf arasında medya savaşı devam ederken PKK, Avrupa’da kendine müzahir siyasileri ve STK temsilcilerini, Erbil’e getirerek, çatışma bölgelerinde canlı kalkan yapmak istedi. Ancak IKBY’nin buna izin vermemesi ve gelen bazı isimleri de deport etmesi, bu planı boşa çıkardı.

 

Peşmerge-PKK Çatışması Suriye’yi de İçine Çekiyor

Peşmerge–PKK çatışması adım adım büyürken, mücadele Suriye’nin kuzey-doğu bölgesine de sıçramış durumda. Her ne kadar ABD’nin girişimiyle KDP’ye yakın Suriyeli Kürt unsurların çatı yapılanması ENKS ile PYD arasında bir süre önce uzlaşı görüşmeleri gerçekleşmiş olsa da Peşmerge-PKK çatışması, uzlaşı görüşmelerinin tamamen başarısızlığa uğramasına sebep olan yeni bir süreci tetiklemiş oldu. Şahin Cilo ve diğer PYD/YPG liderleri sert şekilde KDP’yi suçlayan açıklamalar yapmaya başladı.

Taraflar arasında Irak’tan Suriye’ye doğru yayılan çatışma, IKBY ile PKK’nın Suriye’de ABD himayesinde inşa ettiği sözde “Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi” bölgesini birleştiren Fişhabur/Semalke Sınır Kapısı'nın kapatılmasına da neden oldu. Daha önce de Fişhabur-Rabia hattında YPG’li çok sayıda unsur, sınır hattındaki Peşmerge karakoluna saldırmış, bölgeyi bir süre işgal edip geri çekilmişlerdi.

Yine KDP’ye yakın Suriyeli Kürt unsurların çatı yapılanması ENKS’ye ait birçok büro, PKK’nın bölgedeki gençlik yapılanması tarafından kundaklanırken, bazı siyasetçiler de gözaltına alındı. Bu süreçte Erbil’de PYD ve YPG’nin temsilcileri gözaltına alınıp, tutuklanırken, PYD asayişi ise Kurdistan24’ün Rojava ofisini kapattı, gazetecilik faaliyetlerini askıya aldı. Önümüzdeki süreçte, IKBY’nin PYD/YPG bölgesine yönelik yeni sınırlayıcı adımlar atması beklenebilir.

Son tahlilde Türkiye’nin Irak’ın kuzeyinde devam eden etkili harekatları ve nokta operasyonları ile birlikte, Peşmerge’nin de artan baskısıyla kıskaca alınan terör örgütü PKK, stratejik bir çıkmaza girmiş durumda. TSK karşısında direnç gösteremeyen örgüt, Peşmerge’nin de her geçen gün kendi alanlarına doğru ilerleyerek, konuşlanmaya başlaması karşısında harekat tarzı oluşturmakta zorluk çekiyor. Peşmerge’ye yönelik saldırılar gerçekleştirip, ayrıca kendisine müzahir Kürt kamuoyunu ve sivil unsurları harekete geçirerek KDP’ye baskı yapma arayışında olan örgütün şu ana kadar bu hareket tarzı da ters tepmiş durumda. Özellikle 6 Peşmerge’nin öldürüldüğü olay sonrasında, propaganda açısından da IKBY içinde ciddi zemin kaybettiği görülüyor.

KCK yönetiminin saldırgan tavrıyla birlikte, PKK’nın Peşmergeleri pervasız bir şekilde öldürmeye başladığı bir dönemde, KDP liderliğinin daha sahici ve etkili bir şekilde Türkiye’nin yanında durması gerekiyor. PKK ile mücadeleye karşı gösterilebilecek en ufak bir tereddüt, örgütü KDP’ye karşı çok daha saldırganlaştıracaktır. KDP, terör örgütünün Irak’ın kuzeyinden tamamen temizlenmesi ve IKBY’nin bölgesel otoritesinin yeniden tahkimi için TSK ile birlikte doğrudan PKK’ya karşı askeri harekatlara dahil olmalıdır. Yine PYD/YPG’ye karşı harekete geçmeli, bölgeden petrol alımını ve ticareti durdurmalı, ENKS gibi kendisine müzahir unsurları da Suriye’de Türkiye ile birlikte çalışmaya yönlendirmelidir.

Nihayetinde, KDP’nin önünde IKBY’de bir kanser gibi yayılan ve kendi otoritesinin altını oyan PKK’ya karşı büyük bir fırsat söz konusudur. Bu fırsatı değerlendirmek için cesur adımlar atmaktan korkmamaları gerekiyor.

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası