SETA Vakfı Yayınlarından çıkan ve Cumhuriyetin 100. yılında, Türkiye Yüzyılı’na girerken, 2053 ve 2071 hedefleri doğrultusunda bu hedeflere ulaşmadaki en önemli araçlardan biri olan dijital teknolojiler hakkında ülkemizin kapsamlı bir profilini sunan “Dijitalin Yüzyılı” okuyucusuyla buluşuyor. Editörlüğünü Safa Uslu, Cenay Babaoğlu ve Yavuz Emri Beyribey’in yaptığı eser, ülkemizdeki dijital dönüşümün lokomotif kurumu sayılan T.C. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi’nin katkılarıyla literatürdeki yerini alırken Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç’un “Takdim” yazısıyla başlıyor. Uzman bir akademisyen kadrosunun yer aldığı eserin toplam 13 bölüm ve yaklaşık 345 sayfadan oluşan zengin içeriği, “Dijitalleşme” bağlamında akla gelen her konuda, Türkiye’nin adeta dijital haritasını çiziyor.
T.C. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Başkanı Ali Taha Koç’un “Türkiye Yüzyılı hedeflerimize ulaşma yolunda dijitalin yüzyılını inşa edecek tüm gençlerimizin yoluna ışık tutacak bir eser” olarak nitelediği kitaptaki spesifik bölümler, kapsamlı içeriğiyle dijital dönüşüm hakkında değerli bilgiler ve veriler içeriyor. Nitekim eserdeki ilk bölüme baktığımızda, aynı zamanda editörlük görevini üstlenen Safa Uslu ve Cenay Babaoğlu’nun “Dijital Dönüşüm ve Dijital Devlete Genel Bakış” başlığı altında tarihsel ve kavramsal bir perspektifle oldukça kapsayıcı bir çerçeve çizerek, eserin girizgâhını oluşturduklarını görüyoruz. İkinci bölümde Mürüvvet Ünal Bayram, “Dijital Devlet ve Türkiye” başlıklı makalesinde uluslararası sistemdeki diğer devletlerin ve uluslararası kuruluşların “dijital devlet” çalışmalarını inceledikten sonra sözü Türkiye’ye getirerek, Türkiye’deki “dijital devlet” girişimini irdeliyor. Atilla Aydın spesifik ve bir o kadar da kritik bir konu olan “Yapay Zekâ (YZ)” konusundaki tartışmalara, eserdeki üçüncü bölümü oluşturan “Yapay Zekâ Dönüşümü ve Dünyada Yapay Zekâ Stratejileri” başlıklı çalışmasında yer veriyor. Levent Memiş ise “Dijital Dönüşüm ve Açık Veriden Değer Üretimi” adlı çalışmasında, “Açık Veri” ve “Büyük Veri” kavramlarını işleyerek, kapsamlı bir analiz sunuyor.
Kitaptaki beşinci bölümü Vural Çelik’in “Blok Zincir Teknolojisi ve Kamu İdarelerindeki Kullanım Alanları” adlı çalışması oluştururken, Mete Yıldız altıncı bölümde “Türkiye’nin Dijitalleşmesinde Dijital Dönüşüm Ofisi’nin Rolü”nü tartışıyor. Bu bölümde eserin hazırlanmasında da emeği geçen T.C. Cumhurbaşkanlığı Ofisi’nin başta “e-devlet” uygulaması olmak üzere güncel faaliyetleri ve gelecek projeleri inceleniyor. Tabii bunun öncesinde Yıldız, Dönüşüm Ofisi’nin kurumsal ve yasal geçmişini anlatarak detaylı bir arka plan sunuyor. Zehra Çubukçu ve Cenay Babaoğlu’nun birlikte kaleme aldıkları yedinci bölüm; dijital dönüşümün toplumsal hayata ve iş hayatına olan etkisini inceliyor. Yazarlar, “Dijitalleşme ve Yetenek Yönetimi” isimli çalışmada özellikle işletmeler açısından konuyu “yetenek yönetimi” ve “dijital yetkinlikler” bağlamında irdeliyor.
“Dijital Güvenlik ve Türkiye’de Mevcut Durum” başlıklı makale ise kitabın sekizinci bölümünde “dijital güvenlik” kavramını masaya yatırarak bu konuda dünyadaki ve Türkiye’deki uygulamaları inceliyor. Eserin editörlerinden Yavuz Emri Beyribey’in Salih Talay ile beraber kaleme aldığı makalede, “Dijital Uzay ve Güvenlik” gibi diğer spesifik konular da çalışma konusu kapsamında işleniyor. Gloria Shkurti Özdemir devam eden dokuzuncu bölümde konuyu “uluslararası güvenlik” bağlamında incelerken, “Dijital Teknolojiler ve Uluslararası Güvenliğe Etkileri” adlı çalışmasında “dijital teknoloji”, “yapay zekâ”, “5G” ve uluslararası güvenliğe dair kapsamlı bir bakış açısı sunuyor.
Şeyma Özcan, eserin onuncu bölümüne “Dijital Çağda Diplomasi” başlıklı çalışmasıyla katkı sunarken, çalışma dahilinde öncelikle “dijital diplomasi” kavramını açıklıyor, birçoğuna “Covid-19 pandemisi” sürecinde tanık olduğumuz dijital diplomasi uygulamalarını global ve ülkesel ölçekte değerlendiriyor. Erman Akıllı ise aslında hem küresel politika hem de ulusal politika açısından önem taşıyan bir konuyu, “dezenformasyon”u gündeme getirerek, eserdeki on birinci bölümde “Dijitalleşme ve Dezenformasyon” başlığıyla bu konuyu geniş bir şekilde ele alıyor. Akıllı’nın makalesindeki yaklaşımı “çok boyutlu” bir nitelik taşıyor. Önce kavramsal düzlemde ve ülkeler bazında dijitalleşmeyi ele alıp açıklayan yazar, dezenformasyona dair tarihsel bir perspektif sunuyor. Ardından ise hem diğer devletlerin hem de Türkiye’nin dezenformasyonla mücadelesine pratikten örnekler veriyor. Dijitalleşmenin bir diğer ve en önemli boyutlarından hukuksal çerçeveyi, Avukat Işıl Selen Denemeç ve Avukat Can Sarıçiçek analiz ediyor. Yazarlar, aynı zamanda eserin on ikinci bölümünü oluşturan “Dijital Ekonomilerde Rekabet Hukukunun Dönüşümü” başlıklı çalışmada, “dijital pazar” ve “dijital ekonomi” hakkında rekabet kurullarının uygulamaya dönük adımlarını, dünyadaki ve Türkiye’deki durum bakımından inceliyor.
Eserdeki son bölümde, aynı zamanda çalışmanın editörleri olan Cenay Babaoğlu, Yavuz Emir Beyribey ve Safa Uslu “Gelenekten Geleceğe Dijitalin Yüzyılı” başlığı altında, Türkiye’nin dijitalleşme hikayesini tarihsel bir perspektifle aktararak, ortaya bir gelecek vizyonu bırakıyorlar. Son yirmi yıllık dönemde “e-devlet” uygulamalarıyla başlayan ve ardından dijital dönüşüme evrilen değişim sürecini Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi’nin koordine ederek geleceğe taşıdığı bir “değişim hikayesi” olarak niteleyen yazarlar, bu konudaki yasal, ekonomik ve toplumsal dinamiklere değinmeyi de ihmal etmiyor.
Sonuç olarak; SETA Vakfı Yayınlarından çıkan ve T.C. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi’nin değerli katkılarıyla şekillenen “Dijitalin Yüzyılı” adlı kıymetli eser, ülkemizin son 20 yılda savunma sanayiinden sağlığa, telekomünikasyondan ulaşıma, tarımdan enerjiye dünya çapında ses getiren yatırım ve projelerindeki dijital teknoloji ve yenilikleri masaya yatırıyor. Eser aynı zamanda bu teknolojileri yerli ve milli bir bakış açısıyla üreten Türkiye’yi yeni yüzyılda küresel düzlemde büyük ve iddia sahibi bir güç ve aktör haline getirmede kritik önem taşıyan “dijital dönüşüme” yaptığı vurgu ile dikkat çekiyor. Dijital dönüşümün farklı boyutlarını işleyen uzmanların spesifik çalışmalarını içeren bölümleriyle zenginleşen eser, “Türkiye Yüzyılı’nda” dijital dönüşümün adeta bir rehberi olma niteliğini taşıyor.