Uzak Doğu’da keşfinin ardından popüler bir içecek haline gelen çay, sudan sonra en fazla tüketilen ikinci üründür. Çin’den Arap çöllerine kadar birçok kişinin hayatında önemli bir konuma sahip çayın ekonomik değeri 50 milyar doların üzerindedir. Küresel istihdama 13 milyon kişi ile destek sağlayan çay 48 ülkede yetiştirilen, 8 milyar dolarlık ihracat geliri sağlayan ve 9 milyon çiftçinin temel geçim kaynağıdır. En büyük üreticilerin Çin, Hindistan, Sri Lanka, Vietnam ve Türkiye gibi ülkelerin olması Doğu kültüründe çayın önemine işarettir (Tablo 1 ve Grafik 1).
Özellikle toplumların gelişim süreçlerinde kültürel bir obje haline gelen çay modern hayatta Batılı ülkeler tarafında da tüketilmektedir. Rusya, ABD ve İngiltere gibi ülkeler dünyanın en büyük çay ithalatçıları Çin, Kenya ve Sri Lanka ise en büyük çay ihracatçıları olarak ön plana çıkmaktadır. Ancak ekonomik değeri ve ticari kapasitesine kıyasla günlük hayatın vazgeçilmezlerinden olan çay farklı yetiştirilme, pişirilme ve hasat yöntemleriyle popüler ve yerel kültürün temel rekabet alanlarından biridir. 21. yüzyılın modern yaşam standartlarının eski dönemlere kıyasla hızla değiştirdiği kültürel davranışlar toplumların tüketim alışkanlarını da etkilemektedir. Genç nesillerin tüketimde çay yerine ikame ettikleri diğer içecekler her geçen gün popülerlik kazanırken kültür dönüşümün tam ortasında yer almaktadır. Bu dönüşümün hızı ve etkisi çay gibi binlerce yıllık bir geçmişe sahip ürünün yerini alabilecek potansiyelden ise uzaktır.
Ülke |
2007 |
2009 |
2011 |
2013 |
2015 |
2017 |
Çin |
1094,0 |
1344,4 |
1623,2 |
1924,5 |
2230,0 |
2473,4 |
Hindistan |
944,9 |
986,4 |
1119,7 |
1200,4 |
1191,0 |
1325,0 |
Sri Lanka |
304,6 |
291,2 |
327,5 |
343,1 |
328,9 |
349,6 |
Kenya |
369,6 |
318,3 |
383,1 |
436,3 |
399,2 |
439,8 |
Türkiye |
213,7 |
198,6 |
221,6 |
227,0 |
231,0 |
234,0 |
Tablo 1. Dünya’da En Fazla Çay Üreten Ülkeler (Bin Ton)
Kaynak: FAO
Grafik 1. Ülkelere Göre Çay Ekonomisi (2018)
Kaynak: FAO
Doğu Karadeniz’de Çay Ekonomisi
17. yüzyılda Rusya üzerinden Osmanlı İmparatorluğu’na getirilen çay ilerleyen yıllarda Türkler için kültürel bir kod haline gelmiştir. Yemen’den getirilen kahvenin maddi anlamda maliyetli olması halkı çaya yönlendirirken, Doğu Karadeniz çay üretiminin merkezi olmuştur. Cumhuriyetin kurulması ile birlikte modern tarım uygulamalarına geçişin hız kazanması çayı da etkilemiş ve 1938’de çıkarılan “Çay Kanunu” ile toplu üretime geçilmiştir. Kamunun çay sektörüne destek vermesiyle Rize’de yoğunlaşan ekim çalışmaları üretimin eski dönemlere kıyasla hızla artmasını sağlamış ve fiyatların düşük tutulması tüketimi ülke geneline yaymıştır. 1973’te Çaykur’un kurulması ise çayın daha planlı bir şekilde üretimine katkı sunmuştur. 1984’de sektörde özelleştirme başlarken kamu çay üretimini etkileyebilecek düzeyde Çaykur’un konumunu korumuştur. 1980-2000 arası çayın üretimi, satışı ve pazarlaması özel sektör lehine gelişim gösterirken, 2000’den sonra çayda üretim artışı hızlanmıştır. Yıllık rekolteye bağlı olarak dünyada en fazla çay üreten 5. veya 6. ülke olan Türkiye, kişi başı tüketimde ise birinci sırada yer almaktadır. 2019 rakamlarına göre 245 bin tona ulaşan çay üretimi, tüketimi karşılayacak düzeydedir. Çay sektörünün yıllık cirosunun 800 milyon dolar olduğu göz önüne alındığında ise ihracatta istenilen seviyede olunmadığı görülmektedir. 2019’da 61,5 milyon dolarlık çay ithalatına karşılık 17,1 milyon dolar ihracat yapılması sektörün yurtdışı pazarlarında yeterli düzeyde aktif olmadığına işarettir (Grafik 2). Bu bağlamda sektörün ihracat pazarlarında çeşitlendirme sağlaması ve Doğu Asya, Güney Amerika, Afrika gibi bölgeleri değerlendirmesi gerekmektedir.
Grafik 2. Çay’da Dış Ticaret (Milyon Dolar)
Kaynak: TÜİK
Türk Çayının Küresel Başarısı
Küresel çay üretiminde oran olarak yüzde 6’lık bir pay ile 5. sırada yer alan Türkiye, verimlilik ve kalite açısından ilk sıralarda yer almaktadır. 205 bin kişinin çay üretiminde yer aldığı ülkemizde istihdam edilen kişi sayısına göre diğer ülkelere kıyasla daha iyi bir çıktı düzeyi elde edilmektedir. Dünyada 13 milyon kişinin istihdam edildiği çay üretiminde 205 bin kişi ile temsil edilen Türkiye toplam istihdamın yüzde 1,57’sine sahip iken çıktının yüzde 6’sını hizmete sunmaktadır. Kişi başına düşen kilogram üretime bakıldığında ise Türkiye’nin 3 kilogram ile ilk sıralarda yer aldığı görülmektedir (Grafik 3). Verimlilik odaklı politika ve doğru tarım uygulamaları ile güçlü bir üretim seviyesine ulaşan Türkiye’nin markalaşma ve yurtdışı pazarlarına ulaşma konusunda bazı zorlukları bulunmaktadır. Özellikle iç tüketim için üretim yapan üreticilerin yurtdışına açılım konusunda teşvik edilmesi sektörü daha rekabetçi hale getirecek ve markalaşmaya katkı sunacaktır.
Grafik 3. Kişi Başı Çay Üretimi (2018-Kilogram)
Kaynak: FAO
2024’te 73 milyar dolarlık bir hacme ulaşması beklenen küresel çay ekonomisinin gelecek vaat ettiği açıktır. Akıllı tarımsal üretim, pazarlama ve satış gibi konularda daha fazla öne çıkması gereken Türkiye’nin hızla büyüyen çay piyasasında daha etkin bir aktör olması mümkündür. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde çokça tüketilen çay ilerleyen yıllarda daha fazla öne çıkacak bir üründür. 2020-2025 arasında Türkiye’nin çay ekonomisinin yüzde 15,5 büyümesi beklenirken akıllı tarım uygulamaları ve eğitilmiş insan kaynağı ile sektörün yakaladığı ivmeyi daha iyi bir seviyeye taşıması öngörülmektedir. 2025’te 275 bin tonluk çay üretiminin yapılması beklenirken sektörün ekonomik büyüklüğünün 4 milyar doların üzerine çıkması beklenmektedir. Rize limanı ve havalimanının tamamlanmasının ardından daha rahat bir ulaşım ve ticaret ağına kavuşulması çayın yurtdışına ihraç imkanlarını artırırken turizm faaliyetlerinin il genelinde yaygınlaşması da sektörün daha fazla büyümesini sağlayacaktır. Günümüzde Türkiye’den 103 ülkeye ihraç edilen çayın daha büyük bir kitleye ulaşmasının mümkün olduğu ve Türk çayının tanınırlığının artacağını söylemek mümkündür.