Kriter > Siyaset |

Türkiye’nin Cömertliği ve Ulus Marka İnşası


Türkiye, ulus marka inşasını insani diplomasi üzerine başarılı bir şekilde kuruyor ve ulus marka kimliğinin oluşumunda dış insani yardımlar önemli bir iletişim aracı oluyor. Dünya kamuoyunun duygularına, zihinlerine ve algılarına yönelik “Türkiye, kötü günde size dost olan bir ülke” mesajı veriliyor.

Türkiye nin Cömertliği ve Ulus Marka İnşası

“Dünyanın vicdanı Türkiye” sözünü yalnızca bir motto olarak değerlendirmek, Sudan’daki, Yemen’deki bir çocuğun gözlerindeki mutluluğu görememektir. Türkiye’nin dünyanın vicdanı olarak kabul edilmesinin en önemli nedeni hiç şüphesiz insani yardımlardır. İnsani yardımlar, evrensel bir sorumluluk hareketi ve vicdani bir tezahür olsa da, insani diplomasiyi ve bu temsil biçiminin doğal sonucu olan ulus markalamayı da içerisine almaktadır.

“Elini uzatmak”, “İyilik eden iyilik bulur” gibi nice atasözlerine, deyimlere “Kalpten kalbe bir yol vardır, görülmez” gibi yüzlerce Anadolu ezgilerine, türkülerine “Cömertlikte ve yardım etmekte akarsu gibi ol” diyen sayısız düsturlara, “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” düşüncesini benimseyen devlet anlayışlarına sahiptir Türkiye.

Yardım ve iyilik, Türkiye’nin asırlık tarihinin en sıcak tarafı, kültürümüzün en temel öğretilerindendir. Devletin bir mahreci, tıyneti, şiarıdır muhtaç olanın yardımına koşmak. İşte bütün bu felsefesi düşünceler, insani diplomasiye ve politikaya dönüşmüştür. Türkiye’nin dış politikadaki insani tutum ve davranışlarının önceleri bölgesel ardından da küresel boyut kazandığına şahitlik ediyor ve her bir birey olarak evrensel sorumluluğun bir parçası olmaya devam ediyoruz.

 

Son Üç Yılda Dünyada En Fazla Yardım Yapan Ülke Türkiye!

Türkiye’nin ve diğer ülkelerin dış insani yardımları istatistiksel boyutta, uluslararası kurum ya da kuruluşlar tarafından açıklanıyor. Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı organizasyonlar, OECD, Devinit yapılan insani yardımları açıklayan kurumlardan bir kaçı.

Türkiye, “Küresel İnsani Yardımlar Raporu” verilere göre 2019, 2018 ve 2017’de “en cömert ülke” unvanına üç yıl üst üste sahip oldu. 2015’te ve 2016’da en çok yardım yapan ikinci ülke konumundaydı. Türkiye, 2019’da 7.640 milyar dolar, 2018’de 8.4 milyar dolar ve 2017’de 8.70 milyar dolarlık insani yardım gerçekleştirdi. Ayrıca Türkiye, 2015’te 3.176 ve 2016’da 6 milyar dolarla en çok dış insani yardım yapan ikinci ülke olarak yardımları ulaştırdı. Raporlarda dikkat çekici diğer bir sonuç ise, Türkiye’nin dünya RKY/GSMH oranında da 2019’da (0.84), 2018’de (0.79), 2017’de (0.85), 2016’da (0.75) ve 2015’te (0.37) ilk sırada yer alması. Bu oranlarla Türkiye G8 ülkelerinin önünde yer alıyor.

Türkiye’nin insani yardımda dünya lideri olduğu yıllara ait bir başka önemli veri ise; Türkiye’nin dış insani yardımlarının, Türkiye’yi takip eden diğer ülkelerin yardımlarından fazla olması ve bu fazlalığın sayıca katlardan oluşmasıdır. Örneğin; 2019’da toplam ülke sıralamasında birinci olan Türkiye’nin ardından sırasıyla Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Almanya, Birleşik Krallık ve Suudi Arabistan gelmektedir. 2019’da ABD 7.25 milyar dolarlık bir yardım yaparken, Almanya 3.255 milyar dolar, Birleşik Krallık 3.067 milyar dolar ve Suudi Arabistan ise 1.365 milyar dolarlık yardımda bulunmuştur. Bu veriden hareketle Türkiye, Almanya ve Birleşik Krallık yardımların iki katı, Suudi Arabistan yardımlarının ise yedi katını yapmıştır.

2018’e ait veride, en önde yer alan Türkiye’den sonra, ABD 6.646 milyar dolar, Almanya 2.296 milyar dolar, Birleşik Krallık 2.194 milyar dolar ve Birleşik Arap Emirlikleri ise 1.968 milyar dolarlık yardım gerçekleştirmiştir. 2017’de ise ilk sırada gelen Türkiye’nin akabinde, ABD 6.683 milyar dolar, Almanya 2.988 milyar dolar, Birleşik Krallık 2.518 milyar dolar ve Japonya ise 843 milyon dolarlık insani yardımda bulunmuştur.

Türkiye’nin mega-donör olmasında, dünyada yaygın ve geniş bir alanda yardım hakimiyeti kurmasında; Cumhurbaşkanlığı, Sağlık Bakanlığı, TİKA, Türk Kızılayı, AFAD, Yunus Emre Enstitüsü, Diyanet İşleri Başkanlığı, Yurtdışı Türkler Akraba Topluluklar Başkanlığı gibi resmi kurumlar Türkiye’nin gönül hareketinin paydaşları ve temsilcilerindendir.

Rakamlarla Bilgi

Yardım Konusunda Muktedir Bir Ülke

Evet, paylaşılan veriler Türkiye’nin “cömertlik” gibi değerli bir unvana sahip olmasının birer kanıtı, fakat bu konuda Türkiye’nin dünyaya yaklaşımı ve benimsediği politika bellidir, tektir ve nettir. Bu netliği referans alan, Türkiye’nin benimsediği insani yardım hedefi ve ilkesinin harekat noktası ise Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıkça ifade edilmiştir: “Dünyanın bir tarafında açlık, sefalet, terör, baskı, şiddet hüküm sürerken, diğer tarafının huzur ve refah içinde bir hayat sürmesi beklenemez.”

Sözün muhtevasına inildiğinde, yardımın ulaştığı insanların fiziksel ve ruhsal gücünün kuvvetli olması, kendi kendine yetebilecek ve hayatını devam ettirebilecek ekonomik güç ve istidata sahip olması için ictihadlı bir davranış sergilemenin esas olduğunu anlayabiliriz.

Türkiye’nin kilitlendiği nokta; yapılan yardımların maddi değerine ya da yeni birinciliklere sahip olmak veya bu birinciliklerin sürdürülebilmesi için mücadele etmek değil, asıl olan dünyadaki insanların güvenli, sağlıklı, huzurlu ve refah içinde olmaları. Türkiye gerek yapılan parasal yardımlarla gerekse muhtaç olma nedeninin kaynağını kurutmada muktedir olduğunu son dönemlerde açıkça gösteriyor.

Bu yüzden Türkiye, sadece bugünün değil dünyanın yarınlarının umudu olmaya, diğer ülke ve devlet başkanlarının dikkatini çekmeye ve yalnızca farkındalık oluşturmayı değil çözüme ulaşmayı hedeflemektedir. Çünkü bir dünya ülkesi olmak, bunu gerektirir.

Türk Kızılayı'nın Azerbaycan Yardımı

Ermenistan’ın Azerbaycan’da sivillere yönelik saldırılarının artması sonrası Türk Kızılayı Azerbaycan’a insani yardım gönderdi. 11 insani yardım tırı Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesindeki yaraları sarmak için İstanbul’dan yola çıktı, 31 Kasım 2020

 

İnsani Diplomasinin Doğal Bir Sonucu “Ulus Markalama”

Türkiye, bir yandan yaptığı insani yardımlarla dünyanın farklı coğrafyalarına umut olurken öte yandan da “yardım ve iyilik” üzerine kurulu felsefi düşünce ve davranışlarla dünya insanlarına ve tabii ki devletlere model olmaya devam ediyor. Ortaya konulan hareketlerin kuramsal temelleri insani diplomasi kavramına dayanmaktadır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “İnsani diplomasi, uluslararası ilişkilerin anahtarı olmalıdır” beyanı, Türkiye’nin diplomatik temsil biçimi olan insani diplomasiye daha fazla yöneldiğini göstermektedir.

Olumlu bir kamuoyu oluşturmada daha fazla ve daha farklı uygulamalara ya da diğer bir ifade ile iletişimcilere ihtiyaç duyulduğu bir dönemde Türkiye, merhametini ve bu vicdani hareketin bir çıktısı olan insani diplomasiyi dış politikada önemli bir etken olarak kullanmaya başladı. Diplomasinin her türünde stratejik siyasi hamleler olabilir. Ancak Türkiye benimsediği insani diplomasi yaklaşımında yardımları siyasi ya da ticari bir temele dayandırmamakta ve tamamen apolitik şekilde bağımsız bir yapıda gerçekleştirdiğini söyleyebiliriz.

Dünyada Türkiye’nin özellikle son yıllarda gerçekleştirdiği insani yardımlar; yardımın muhatabı olan ülkelerde mutluluk ve sevinç, yardımın muhatabı olmayan kamuoylarınca takdirle karşılanmaktadır. Yani Türkiye, yumuşak güç ve kamu diplomasisi kavramlarının tanımlamalarında geçen; yabancı ülke kamuoylarının kalbine dokunma, kısmını pratikte gerçekleştirmekte.

Her ne kadar Türkiye’nin insani yardımları bir beğenilme, memnun etme, saygınlık kazanma, statü gösterme, çıkar elde etme gibi nedenlere bağlı olarak gerçekleşmiyor olsa da, insani yardımlar insani diplomasisinin doğal sonucu olarak ulus markalamaya etki ediyor. Ayrıca insani diplomasi Türkiye’nin uluslararası ilişkilerini güçlendirmekte ve diğer ülkelerin kamuoylarında olumlu yönde ülke imajı, ülke çağrışımı ve ülke algısı oluşturmakta aynı zamanda da prestij ve itibar kazandırmaktadır. Bütün bunlar ulus markalamanın bileşenlerini oluşturmakta.

Türkiye ulus marka inşasını insani diplomasi üzerine başarılı bir şekilde kuruyor ve kurulan ulus marka kimliği oluşumunda dış insani yardımlar önemli bir iletişim aracı olarak kullanılıyor. Türkiye’nin ulus markalamada yabancı kamuoyunun duygularına, zihinlerine ve algılarına yönelik; “Türkiye; empati kuran, evrensel sorumluluğa sahip olan ve bunu uygulamak için maddi fedakarlıkları yapabilen, eksiklikleri tamamlamak, ihtiyaçları gidermek için gayret gösteren, kötü günde size dost olan bir ülke” mesajını göndermekte ve Türkiye’nin ulus marka konumlandırması bu ifadeler ile gerçekleşmektedir.

Covid-19 salgını sürecinde Türkiye’den 154 ülkeye tıbbi cihazlar ve malzemeler ulaştırıldı. Türk bayrağını taşıyan uçaklar yardımın ulaştığı ülkenin yeklilerince karşılandı. Yardım paketlerinin üzerinde “Ümitsizliğin ardında nice ümitler var. Karanlığın ardında nice güneşler var” yazısı yazmaktaydı. Mevlana’nın seçilen bu sözü; hem Türkiye’nin insani yardımlarındaki temel misyonlarından birini ortaya koyuyordu hem de Türkiye’nin ulus markalamasında gönüllerde duygusal bir bağın oluşmasını sağlıyordu.

İnsani yardımlar, toplumun belirli bir kesimini hedef alarak yapılır ve yardımlar belirli bir kesim tarafından kullanılır fakat kitle nicel olarak az ya da çok olsa da iyilik hareketi çoğunluğa yani ülkeye sirayet eder. Takdir, ülkenin genelinden gelir. İtibar, sadece küçük gruplarda değil, ülkenin tamamında oluşur.

Bilhassa son dönemlerde ülkelerin ulus markalamasına yöneldikleri biliyoruz. Hatta bizler de diğer ülkelerin ulus marka çalışmalarının hedef kitlesinde yer alıyoruz. Ülkeler, uluslararası kamuoyunda imaj ve algı oluşturabilmek adına büyük ölçekte çalışmalar yapıyorlar. Çalışmalar sürdürülemediğinde sadece kısa vadede etkili oluyor. İyi bilinmelidir ki; algı ve imaj oluşturmak için bazen uzun bir süreye ihtiyaç duyulur.

Ancak ülkeler tarafından yapılan dış insani yardımlar, ülke imajı ve ülke algısı oluşturma için yapılan planlı bir davranış biçimi olarak değerlendirilmediğinden, yardımların iyilik gibi karşılıksız bir davranış olması, büyük projeler ortaya koymadan ülkelere önemli katma değerler sunmasına imkan tanıyor.

Günün sonunda ortaya çıkan yargı; tamamen vicdani ve insani duygularla ortaya çıkan iyilik hareketlerinin, doğal bir karşılığıdır ulus markalama. Ve oluşturulmak ya da sürdürülmek istenilen ülke marka kişilik unsurlarını besleyen önemli bir etkendir. Dış insani yardımlar Türkiye için temel bir devlet politikasına dönüşmüştür. Bu davranış biçimi Türkiye’nin ulus markasına doğrudan olumlu yönde etki ettiği kabul edilen bir hakikattir.


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası