Kriter > Dosya > Dosya / Ukrayna Krizi |

Ukrayna-Rusya Savaşı Dersleri


Birinci ayını bitiren savaşta işler Rusların beklediği gibi gitmedi. Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin, Zelensky hükümetinin ve Ukrayna halkının mukavemet motivasyonlarının tahmin edilenden çok daha fazlası olduğu görüldü. Rusların savaşla ilgili istihbarat yanılgısında ise Rusya Federasyonu’nda mevcut karar alma mekanizmalarının son derece dar ve merkezi oluşunun etkili olduğu söylenebilir.

Ukrayna-Rusya Savaşı Dersleri
Ukrayna Başkanı Volodimir Zelenski (Ukrayna Başkanlığı/AA, 16 Mart 2022)

“Armies prepare for the last battle - ordular son savaşlarına hazırlanır”, deneyim ve öğrenilen derslerin, askeri istihbarat durum raporunun ve cari stratejik mülahazanın önüne geçebildiğini gösteren, sıklıkla kullandığımız bir ifade. Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri de, Ukrayna’da Kremlin’e müzahir bir yönetimi iktidara getirme planlarını yaparken, 2014 Kırım işgalini ve “Gerasimov doktrini” olarak adlandırılan hibrit harp modelini esas almış görünüyordu.

 

İstihbarat Yanılgıları ile Başlayan Savaş

Söz konusu planın temel kabulü, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin emir-komuta birliğinin ve savaşma azminin tıpkı 2014’teki gibi çok kötü bir durumda olacağı; Ukraynalıların da Rusya’nın belirleyeceği bir siyasi geleceği sessizce kabullenecekleri varsayımları üzerine kurulu idi. Nitekim ilk işgal hareketi, Antonov (Hostomel) Havaalanı’nı ele geçirmeye çalışan Rus Hava İndirme Birlikleri (VDV) unsurlarının sınırlı müdahalesi ile başlamıştı. Belli ki plan, söz konusu unsurların hızla Kiev’de, muhtemelen başkanlık sarayı dahil, yüksek idari binaları ele geçirmeleri idi. Büyük olasılıkla birçok cepheden Ukrayna’ya girmeye hazırlanan Rus birlikleri, bir geçiş sürecini yönetecek ve mevzii mukavemeti ezecekti. Milli muhafızların (Rosgvardya) yığınağı da, bu yöndeki tahminleri destekliyordu.

Oysa işler Rusların beklediği gibi olmadı. Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin, Zelensky hükümetinin ve Ukrayna halkının mukavemet motivasyonlarının tahmin edilenden çok daha fazlası olduğu görüldü. İncelemeye konu istihbarat yanılgısında, Rusya Federasyonu’nda mevcut karar alma mekanizmalarının son derece dar ve merkezi oluşunun etkili olduğu söylenebilir. Nitekim, Alexander Gabuev gibi uzmanlar, Başkan Putin’in etrafındaki gerontokratik ve kapalı elitin, geniş çaplı istişare olmaksızın harp kararı ve planı üzerinde çalıştığını belirtmişlerdi. Yine, Rus dış istihbarat servisi (SVR) direktörü Sergey Naryşkin’in, son milli güvenlik konseyi toplantısında, Putin’in sert tavrının hedefi olduğunu da hatırlamakta yarar var. Belki de, Kremlin, Rus güvenlik ve istihbarat çevrelerinden gelen farklı sesleri dikkate almadı. Bu soruların yanıtını asla tam olarak bilemeyeceğiz, bildiğimiz tek şey, işlerin Moskova’nın planladığı gibi gitmediği...

Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri’nin ilk girişimi sonuç vermeyince, işgal, Ukrayna sathına yoğun ateş gücü ile çok cepheli olarak yayıldı ve ana manevra birlikleri dahil olmak üzere Rus unsurları, Kırım, Belarus, Belgorod gibi birçok harekat toplanma sahasından taarruza geçti.

Esasen geniş çaplı bir taarruzun, Türkiye’de, Donbas ve Luhansk ile sınırlı, mahdut hedefli bir çatışma bekleyenler için sürpriz olması da anlaşılır değil. Zira, Zapad 2021 Tatbikatı sonrası Rus muharebe kuruluşunun esasını teşkil eden 170 taktik taburun yaklaşık üçte ikisi, Ukrayna’ya mücavir bölgelerde konuşlandırılmış durumdaydı. Ayrıca, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Temmuz 2021’de yayımladığı irredentist makale, açıkça, Ukrayna’yı, Belarus’la birlikte, Rus siyasi birliğinin bir parçası olarak göstermekte idi. Geniş çaplı bir işgalin isabetle tahmin edilmesi için başka hangi emarelere ihtiyaç duyulur ki?

 

İlk Aşama: Askeri Jeopolitik ve İlk Rus Harekat Tasarısı

Özetle, hibrit müdahale ile yönetim değişikliği ve geçiş dönemini kontrol için işgal planlarından, Ukrayna’nın jeopolitik oryantasyonunun askeri güçle değiştirilmesine yönelik derin ve geniş çağlı işgal sayfasına geçilmiş oldu. Çatışmanın birinci ayında, Ukrayna harp sahası sanılandan daha karmaşık.

Jeopolitik olarak dikkat çeken ilk husus, 1973 Arap-İsrail Savaşı ve Golan & Sina cepheleri ayrımı benzeri bir ayrımın Ukrayna’da da hakim olması. Kuzey sektörü, Kiev odaklı olarak kurgulandı ancak halihazırda ilerleme çok sınırlı. Güney sektöründe ise Rusya, Azak Denizi sahilini tam olarak ele geçirme hedefine çok yakın ve bu makalenin yayımlandığı dönemde, Mariupol’ün de kontrol altına alınmasıyla, bahse konu hedefe ulaşmış olması muhtemel. Güney sektörünün kilidi ise Odessa’da bulunuyor. Zira, bu kentin ele geçirilmesi, Ukrayna’nın fiili bir kara devletine döndürülmesi anlamına gelecek. Rus amfibi yığınağı da incelemeye konu çerçevede kritik bir öneme sahip.

Tüm bu gelişmeler yaşanırken, Ivano-Frankivsk, Lutsk, Lviv gibi Ukrayna derinliğine yönelik Rus füze taarruzları da devam ediyor. Rusya-Ukrayna Savaşı, Kinjal hipersonik füzelerinin de (havadan-karaya İskender balistik füzesi varyantı) ilk gerçek harp koşulları denemesine sahne oldu.

Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri’nin, harekatın ilk aşamalarında, Ukrayna havaalanları ve hava üsleri, komuta-kontrol ve muhabere noktaları, radar altyapısı ve hava savunma sistemlerinden oluşan bir hedef grubuna taarruz ettiğini biliyoruz. Bununla birlikte, Rusya Federasyonu Hava-Uzay Kuvvetleri’nin beklenen performansı gösterememiş ve tam bir hava üstünlüğü kuramamış olması da dikkat çekici. Bu durumun nedenlerini ayrı bir çalışmada dikkatle incelemek gerekiyor.

Ukraynalı asker
Elinde NLAW ATGM (Yeni Nesil Hafif Tanksavar Silahı ve tanksavar güdümlü füze) tutan Ukraynalı bir asker (Mykola Tys/Getty Images)

 

İkinci Aşama: Rus-Çeçen Savaşları Mirası ve Ukrayna Harp Sahası Trendleri

Dikkat çekici biçimde, 1990’larda vuku bulan birinci ve ikinci Rus-Çeçen savaşları askeri-stratejik mirasının, Ukrayna’daki çatışmanın temel parametreleri üzerinde de son derece etkili olduğunu müşahede etmekteyiz. Daha da önemlisi, söz konusu benzerlik, çatışmanın iki tarafı, Ukrayna ve Rusya açısından, yine iki Rus-Çeçen Savaşı’nın karakteristik farklarını vurgulayarak sürüyor.

Öncelikle Ukrayna müdafaasını değerlendirelim. Birinci Rus-Çeçen Savaşı’nın karakteristik niteliklerinden biri olan alçak irtifada hava savunma yetenekleri ile düşman yakın hava desteğinin akamete uğratılması ve düşmanın ağır manevra birliklerinin meskun mahalde muharebeye zorlanarak imha edilmeleri gibi kritik harekat tasarısı bileşenlerinin, Ukrayna Genelkurmayı tarafından takip edildiğini müşahede etmekteyiz. Modern savunma teknolojilerinin ve Ukrayna’ya yönelik askeri yardımların da avantajını kullanarak, Javelin ve NLAW gibi güdümlü tanksavar füzeleri ile Stinger gibi personel tarafından kullanılan hava savunma sistemlerinin (MANPADS), söz konusu yaklaşımda kritik olduğunu da vurgulayalım.

Bir diğer dikkat çekici husus da Ukrayna topçusunun yüksek performansı, zira birçok Rus helikopteri uçarken değil, Ukrayna topraklarındaki ileri harekat üslerinde vuruldular. Söz konusu başarıyı çalışmanın son bölümünde yeniden değerlendireceğiz.

Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri açısından ise yüksek ateş gücünün hedef gözetmeksizin kullanıldığı İkinci Rus-Çeçen Savaşı, Ukrayna’da temel harekat tasarısına dönmüş görünüyor. Özellikle, savaşın ilk safhasında işlerin Kremlin’in planladığı gibi gitmemesinin bu tercihte rolü büyük. Yoğun ateş gücü kullanımında jeostratejik önceliklerin de dikkate alındığını izliyoruz. Güney sektöründe 2014’ten bu yana Rus işgali altındaki Kırım ile Rusya yanlısı ayrılıkçı bölgelerin kara bağlantısının sağlanması için Mariupol ciddi bir engel. Kuzey sektöründe ise demiryolu altyapısının kontrol altına alınması ve Kiev’in kuşatılması için Harkov’ın değeri yüksek. Söz konusu iki yerleşim de, Rus BM-27 Uragan ve BM-30 Smerç ağır ÇNRA’larının taşıdığı misket bombaları yüklü harp başlıklarının hedefi oldu. TOS-1 termobarik ÇNRA’lar da Ukrayna sathında sıklıkla kullanıldı. Nitekim, konvansiyonel envanter hızla tırmandırılırken, coğrafi ilerlemenin Rusya için istenen düzeyde olmaması, akıllara taktik nükleer silahları da getirmekte. Bu konuyu da ayrıca bir çalışma ile analiz etmekte yarar var.

Savaşın ilk ayını geride bırakırken, çatışmanın kaderinin Birinci Rus-Çeçen Harbini mi, İkinci Rus-Çeçen Harbini mi takip edeceğini göreceğiz. Ancak Rus askeri yaklaşımına ilişkin bir paternin, belirgin olarak ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Rus Genelkurmayı, yüksek zayiat yaşadığı ve meskun mahalde muharebeye zorlandığı durumlarda, işi yüksek ateş gücü ve hedef gözetmeksizin ağır silah kullanımına; NATO’yu uzak tutmak için de nükleer güç gösterisine dökmekten çekinmiyor.

 

Öğrenilen Dersler: Türk SİHA’larının Ukrayna Sınavı

Devam eden bir çatışmaya dair öğrenilen dersler değerlendirmesi hem zordur hem de tam bir analitik performans beklenmemesi gerekir. Zira, çatışmanın hakim trendleri ve parametreleri değişerek çok farklı bir yola girebilir. Yine de, Türk savunma sanayii ile strateji ve askeri bilimler çevreleri bir ayını geride bıraktığımız savaşa ilişkin bazı kritik hususlar üzerinde çalışma imkanı var. Rus işgali karşısında Ukrayna savunması, taktik muharebe ağlarının geleceği hususunda ciddi bir fikir verdi. Ukrayna topçusunun, özellikle Zoopark-3 gibi düşman top, havan ve ÇNRA bataryalarını tespit radarları ve Bayraktar TB-2’ler dahil olmak üzere insansız hava sistemler ile entegrasyonunun, Rus ateş-destek unsurları karşısında ciddi bir avantaj sağladığı açık. Nitekim, çok sayıda açık-kaynaklı istihbarat verisi, Rus topçu ve ÇNRA unsurlarının, atış görevleri sırasında, Ukrayna karşı batarya atışı ile imha edildiğini gösteriyor.

Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin SİHA kullanımı, Türkiye ve Azerbaycan örneklerine kıyasla, hedef grubunda ciddi bir değişikliği de arz etmekte. Ukrayna harekat tasarısı, Rus ikmal hatlarındaki sorunları daha da derinleştirmek için ilgili lojistik platformlarını ağırlıkla Türk yapımı Bayraktar TB-2 SİHA’ları kullanarak imha etmeyi tercih etmiş görünüyor.

Son olarak, Türk SİHA kabiliyeti için en dikkat çekici gelişme, Rus hava savunma sistemleri ve elektronik harp sistemlerinin, bizzat Rusya Federasyonu unsurları tarafından kullanıldığı durumda dahi, Türk robotik sistemleri karşısında sınırlı etki üretme potansiyeli oldu. Buna karşın Türk SİHA’ları Ruslara yüksek zayiat verilmesine neden oldu. Söz konusu başarının teknik veçhelerini çeşitli değerlendirmelerimizde analiz etmeye çalıştık. Ancak özetle, Rus hava savunma sistemlerinin ve elektronik harp kabiliyetinin, Türk SİHA’ları karşısında bazı önemli zafiyetleri olduğunu belirtmeliyiz. Bahse konu zafiyetleri, savunma teknolojilerini ve askeri sistemleri ayrıntılı olarak incelediğimiz raporlar ile paylaşmayı sürdüreceğiz.

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası