Kriter > Dosya > Dosya / Teknoloji |

Milli ve Özgün Teknolojilerin “Kuluçka” Merkezi: TEKNOFEST


Türkiye’nin bilim ve teknoloji odaklı etkinlikler ile ekonomik ve siyasi bağımsızlığının tesisine yönelik kritik teknolojilerde yaptığı atılımlar sayesinde, küresel rekabetteki gücü artıyor. TEKNOFEST ile toplumun her kesiminde Türkiye’nin teknoloji üssü olmasına yönelik inancın daha da kuvvetlenmesi için milli ve özgün teknolojik ürünlerin gelişim süreçleri toplumla paylaşılabiliyor. Gençlerin ise çok erken yaşlardan itibaren teknoloji geliştirme odaklı projelerde yer alması sağlanıyor.

Milli ve Özgün Teknolojilerin Kuluçka Merkezi TEKNOFEST
(Muhammed Enes Yıldırım/AA, 21 Eylül 2021)

“Milli teknoloji hamlesi”, Türkiye’nin teknoloji üreten bir topluma dönüşmesi yolunda stratejik bir hedef olarak nitelendirilebilir. T3 Vakfı ve T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yürütücülüğünde, paydaşlarının destekleriyle düzenlenen dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST ile ülkemiz, bu hedefe her yıl bir adım daha yaklaşıyor.

 

Milli Teknoloji Hamlesi Hedefinde İlerlerken

TEKNOFEST’te, paydaşların destekleriyle düzenlenen teknoloji yarışmaları ile bugünden yarının teknoloji temelini oluşturmaya yönelik temel ve uygulamalı araştırmalara önemli bir yatırım yapılıyor. Milli teknolojinin geliştirilmesinde kilit role sahip kuruluşların destekleriyle yapılan değerlendirmelerle, geliştirilmesi ve kazanılması hedeflenen teknoloji alanlarına yönelik yarışma kategorileri belirleniyor. Bahse konu teknolojiler, mevcutta üzerinde çalışılan ve/veya geliştirilen, daha ileriye taşınmak istenen ve kazanıma yönelik planlamaların söz konusu olduğu teknolojiler. Böylece bugünden, yarının eğilimlerini kaçırmamak ve ülkemizi kritik teknolojilerde söz sahibi ülke konumuna taşımak üzerine bir yapı/ekosistem inşa ediliyor. Son olarak ülkemizin Teknolojik İlerleme Yol Haritası’nda da yer alan bir kabiliyetin kazanımına yönelik Roket İtkili İniş Sistemleri yarışma kategorisi bu yıl TEKNOFEST’e eklendi. Bu bağlamda TEKNOFEST’22’de dünyada da bir ilk olarak soğuk gaz itki sistemiyle roketin yere yumuşak iniş yapmasının amaçlandığı teknoloji yarışması yer alacak.

Türkiye’nin bilim ve teknoloji odaklı etkinlikler ile ekonomik ve siyasi bağımsızlığının tesisine yönelik kritik teknolojilerde yaptığı atılımlar sayesinde, küresel rekabetteki gücü artıyor. TEKNOFEST ile toplumun her kesiminde, Türkiye’nin teknoloji üssü olmasına yönelik inancın daha da kuvvetlenmesi için milli ve özgün teknolojik ürünlerin gelişim süreçleri toplumla paylaşılabiliyor, gençlerin ise çok erken yaşlardan itibaren teknoloji geliştirme odaklı projelerde yer alması sağlanıyor. TEKNOFEST’21’e katılan Nobel ödüllü bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, teknoloji ve bilime gönül veren gençlerin kendisini gururlandırdığını ifade ederek organizasyonun sadece bir etkinlik olmadığına işaret etmişti.

 

TEKNOFEST ile Özgün Teknolojiyi Yakalamak

Dünyada özellikle bilgi ve iletişim alanlarında hız kazanan ve halen devam eden teknoloji dönüşümünde geri kalan, diğer bir deyişle treni kaçıran ülkeler ancak pazar olarak sistemde varlık gösterebiliyor. Milli teknolojisi hamlesi ile Türkiye’nin teknolojileri tüketen bir pazar değil, teknolojilerin üretim üssü olması hedefleniyor. Teknolojiyi tüketen toplumlarda; ekonomiden savunmaya, eğitimden sağlığa kadar birçok kritik alanda bağımlılık oluşmaktadır. Bu durum hem ulusal güvenlik açısından oldukça riskli hem de Türkiye’nin kuruluşundan beri sahip olduğu gelişmiş medeniyet olma ideali ile çelişiyor. TEKNOFEST’ten de beslenen milli teknoloji hamlesi gibi çabalar ile gerçek anlamda egemen ve bağımsız teknolojik gelişim sağlanabilir. Teknolojik açıdan kendine yeterliliğinin en temel unsurunun yetişmiş insan kaynağı olduğunu düşünürsek, teknoloji yarışmaları ile geleceğin bilim insanları genç yaşlardan itibaren yetiştiriliyor. Nihayetinde, TEKNOFEST teknoloji yarışmaları ile Türkiye’ye bugün ve yarın katma değer sağlayacak teknoloji girişimlerinin hem kuluçka hem de hızlandırma atmosferi oluşturuluyor.

Türkiye’nin bilim ve mühendislik alanlarında yetişmiş insan kaynağını arttırmak için toplumun tamamında teknoloji ve bilim konusunda farkındalık oluşturmak gerekiyor. Yıllar yılı süren çabalar sonucunda TEKNOFEST’te yarışmak için 81 ilin tamamından gençler teknoloji yarışmalarında yer almak için başvuruda bulunuyor. TEKNOFEST’21 kapsamında düzenlenen teknoloji yarışmalarına 45 binden fazla takım başvurusu alınarak hem TEKNOFEST hem de dünya rekoru kırıldı. Her yıl daha fazla yarışma kategorisinin açıldığı ve Türkiye tarihinin en büyük ödüllü teknoloji yarışmaları olan TEKNOFEST teknoloji yarışmaları 2022’de 39 farklı kategoride düzenlenecek. 2018’de 14, 2019’da 19, 2020’de 21 ve 2021’de 36 kategoride yarışmaların düzenlendiği TEKNOFEST’e sadece ülkemizden değil aynı zamanda yurt dışından gençler de katılıyor. TEKNOFEST’21 teknoloji yarışmalarına 111 ülkeden gençler başvuruda bulunmuş ve TEKNOFEST, ülkemizin uluslararası bir teknoloji markası olduğunu tekrar göstermişti. Bu yıl 39 farklı kategoride teknoloji yarışmaları ile beşincisi düzenlenecek TEKNOFEST ile gençlerin kendi teknoloji projelerini geliştirmeleri ve üretmeleri desteklenecek. Karadeniz’de gerçekleşecek olan TEKNOFEST 2022 kapsamında Dikey İnişli Roket, Engelsiz Yaşam Teknolojileri, Lise Öğrencileri İklim Değişikliği Araştırma, Hyperloop Geliştirme kategorilerinde teknoloji yarışmaları ilk kez düzenlenecek. TEKNOFEST kapsamında TÜBİTAK yürütücülüğünde düzenlenen Üniversite Öğrencileri Araştırma Proje Yarışmaları, ülkemizin bilim temelli bilgi ve teknoloji üretimi süreçlerine katkı sağlamak amacıyla gerçekleştiriliyor. Ayrıca TEKNOFEST kapsamında TÜBA-TEKNOFEST Doktora Bilim Ödülleri veriliyor. Türkiye Bilimler Akademisi tarafından ihdas edilen ödülde amaç, TEKNOFEST’in öncelikli alanlarında yazılmış doktora tezlerini teşvik etmek ve desteklemek.

TEKNOFEST yarışmaları
ABD'nin Florida eyaletinde bulunan Cape Canaveral Üssü'nden uzaya fırlatılan Türkiye'nin ilk cep uydusu Grizu-263A'dan (sağda) 5 günde dünya çapında 900'den fazla veri alındı. 2019 TEKNOFEST yarışması model uydu alanında birinci olan Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğrencilerinden oluşan Grizu-263A Uzay Takımı tarafından tasarlanan uydudan gelen sinyaller, üniversitede kurulan yer izleme istasyonunda ses dosyası olarak kaydediliyor, daha sonra bu ses dosyası sayısal formata dönüştürülerek anlamlı veriler elde edilmeye çalışılıyor. (solda) (Gökhan Yılmaz/AA, 20 Ocak 2022)

 

TEKNOFEST’ten Uzaya Yükselirken

TEKNOFEST teknoloji yarışmalarında kabiliyetlerini sergileyen gençlere birçok imkan sunuluyor. Kritik teknolojilerin geliştirildiği firmalara düzenlenen teknik geziler ile gençler yapılan çalışmaları yerinde inceleyebiliyor ve rol modelleriyle görüşebiliyor. Yarışmacılar, Dene-yap Teknoloji Atölyeleri’nde eğitim gören genç nesillere geliştirdikleri projelerini anlatarak onlara ilham oluyor. Yarışmacılara her kesimden sponsorlar destek olurken, TEKNOFEST kapsamında binlerce gencin projelerine milyonlarca lira malzeme desteği sağlanıyor. Teknoloji yarışmalarında dereceye giren takımlara yine milyonlarca liralık ödüller verilerek çalışmaları desteklenmeye ve teşvik edilmeye devam ediliyor. Teknoloji yarışmalarına katılan gençler, Türkiye’nin kritik teknolojilerinin geliştirildiği kurumlarında staj ve iş imkanları buluyor. T3 Vakfı tarafından yürütülen “Teknolojinin Milli Takımları Destek Programı” kapsamında ise takımlar uluslararası yarışmalardan haberdar edilirken ayrıca gerekli malzeme desteği, ulaşım/konaklama vd. destekler sağlanıyor. Tüm bu desteklerle birlikte azim ve inançla çalışan gençler, ülkemizi uluslararası arenada başarıyla temsil eden projelere imza atıyor. Son olarak TEKNOFEST’19 teknoloji yarışmalarında TÜRKSAT desteğiyle düzenlenen model uydu kategorisinde “birinci” olan mühendislik fakültesi öğrencilerinden oluşan Grizu-263 Uzay Takımı'nın geliştirdiği Grizu-263A cep uydusu SpaceX tarafından uzaya fırlatıldı.

 

Hedef, Türkiye’nin Kritik Teknolojilerin Üretim Üssü Olması

Milli teknoloji hamlesi ile Türkiye’nin kritik teknolojilerin üretim üssü olması hedeflenirken, TEKNOFEST yarışmaları ile stratejik öneme sahip, milli ve özgün olarak üretilmesi öncelikli olan teknolojileri geliştirecek gençler yetiştiriliyor. Her yıl yenileri eklenen kategorilerde düzenlenen teknoloji yarışmaları ile sağlanan atmosfer; yeni girişim, araştırma ve geliştirme proje ve faaliyetlerini besliyor. Teknoloji alanındaki girişimcilik kültürünün gelişmesi ile birlikte Türkiye, kritik teknolojilerin ve bilimsel çalışmaların üssü haline gelebilecek. Bu bağlamda, teknoloji üretim üssü olma hedefinde paydaşları buluşturacak ekosistemin de oluşturulması gerekiyor. Farklı isimlerle de anılan teknoparklar ve bilişim vadileri ile bahse konu paydaşlar buluşturulabiliyor. Üniversite, sanayi, araştırma merkezleri, girişimciler vd. arasındaki iş birliğinin gelişimi beraberinde bilgi ve teknoloji transferini artırıyor. Böylece yüksek katma değerli, AR-GE’ye dayalı kritik teknolojilerin üretilmesi mümkün oluyor.

Bu noktada bilişim vadileri ve teknoparklar, teknoloji tabanlı faaliyetlerin en önemli kuluçka merkezleridir. Türkiye’de 1980’lerde başlayan teknopark çalışmalarının ilk adımı olarak TEKMER’ler (Teknoloji Merkezleri) 1990’larda kurulmaya başlanmıştı. Yasal çerçevesi de tesis edilen ekosistem ile teknoloji ve bilim temelli araştırma, geliştirme ve inovasyon çalışmaları destekleniyor. T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’nde (TGB) 6 bin 560 firma bulunuyor. Akademisyen ortaklı bin 379 firmanın bulunduğu TGB’de 68 bin 620 kişi istihdam ediliyor. İstihdam edilen personelin önemli bir kısmı, 56 bin 410 kişi, AR-GE personelinden oluşuyor. Halihazırda 10 bin 998 proje devam ederken, bugüne kadar TGB aracılığıyla 40 bin 305 proje başarıyla hayata geçirildi. Ekonomik olarak oldukça üretken olan TGB’deki firmalar tarafından 123,4 milyar TL satış yapılırken, 5,8 milyar ABD Doları tutarında ihracat gerçekleştirildi.

Çeşitli paydaşların desteğiyle Milli Teknoloji Hamlesi’ni gerçekleştirmek için çıkılan yolda son 15 yılda önemli kazanımlar elde edildi. Bu bağlamda ülkemiz; 207 üniversite, bin 200’e yakın AR-GE Merkezi, 350’den fazla Tasarım Merkezi, 84 Teknoloji Geliştirme Bölgesi, 153 bin AR-GE personeli, 112 bin araştırmacı ile güçlü ve güçlenmeye devam eden bir altyapıya ve kapasiteye sahip. Milyarlarca dolarlık AR-GE yatırımlarının önemli bir kısmının özel sektör tarafından gerçekleştiriliyor olması ve teknoloji girişimlerine yabancı yatırımının rekor düzeye ulaşması ise hedefe doğru ilerlendiğini gösteriyor. Startups Watch’un 2021 raporuna göre Türkiye’deki teknoloji girişimlerine 2020’ye kıyasla yüzde 948 artışla rekor düzeyde, 1 milyar 552 milyon dolar yatırım yapıldı. Yatırım adedinde ise 2020’ye kıyasla yüzde 47 artışla 294 yatırım adedine ulaşıldı. Bilişim Vadisi Girişim Sermayesi Yatırım Fonu gibi teknoloji girişimlerine yatırım yapan fonların önemi de 2021’de görüldü.

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası