Yerel seçimler açısından önemli ilklerden birisi Ä°stanbul ve Ankara özelinde yaÅŸanan belediye meclisleri ve belediye baÅŸkanları tercihi açısından vatandaÅŸların farklı tutumlarıdır. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kesin seçim sonuçlarını henüz açıklamamakla birlikte son açıklanan verilere göre Ä°stanbul’da 24 ilçe belediyesi ve il genelinde birinci parti olması hasebiyle AK Parti BüyükÅŸehir Belediye Meclisinde 176 ve Cumhur Ä°ttifakı’ndaki ortağı MHP 4 sandalye olmak üzere toplamda 180 sandalyeyle temel belirleyici konumundadır. Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediyesi baÅŸkanlık yarışını ise CHP adayı Ekrem Ä°mamoÄŸlu’nun önde tamamladığı ifade edilmiÅŸtir. Aynı durum Ankara örneÄŸinde de geçerlidir. Cumhur Ä°ttifakı 107 sandalyeyle BüyükÅŸehir Belediye Meclisinde büyük çoÄŸunluÄŸa sahipken Ankara BüyükÅŸehir Belediyesi baÅŸkanı seçilen Mansur YavaÅŸ’ı destekleyen Millet Ä°ttifakı BüyükÅŸehir Belediye Meclisinde ancak 47 sandalye kazanabilmiÅŸtir. Belediyenin yasama ve yürütme organı arasındaki bu farklılık daha önce EskiÅŸehir ve Adana gibi bazı ÅŸehirlerde yaÅŸanmakla birlikte Türkiye’nin en büyük iki ÅŸehrinin yönetimi açısından ortaya çıkan bu yeni durum belediye meclislerinin önemini ve baÅŸkan ile meclis arasındaki iliÅŸkilerin boyutunu yeniden gündeme taşımıştır.
Belediyecilik ve Yerel Meclisler
Åžehir yönetimleri açısından engin bir tecrübeyi barındıran Türkiye tarihi belediye yönetimlerine geçiÅŸ sürecini 19. yüzyılda baÅŸlatmıştır. Tanzimat Döneminde Modern BelediyeciliÄŸin DoÄŸuÅŸu isimli eserinde Mehmet SeyitdanlıoÄŸlu, Osmanlı topraklarındaki farklı deneyimlerle birlikte gerçek anlamda belediye örgütlenmesinin Ä°stanbul Åžehremaneti ile birlikte 1854’te kurulduÄŸunu belirtmektedir. 1854 Åžehremaneti Nizamnamesi ile kurulan bir diÄŸer örgüt de Åžehir Meclisi olmuÅŸtur. Åžehremini iki muavin, ÅŸehirdeki her sınıf tebaa ve önde gelen esnaflardan oluÅŸan on beÅŸ kiÅŸilik meclis ÅŸeklinde ÅŸehir yönetiminde danışma ve karar organı olarak düÅŸünülmüÅŸtür. Yani Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediyesi Meclisi yaklaşık yüz elli yıllık bir geçmiÅŸe sahiptir.
1908 sonrası gittikçe kurumsallaÅŸan ve Cumhuriyet döneminde de önemini koruyan belediye meclisleri özellikle 2005’te çıkarılan 5393 sayılı Belediye Kanunu’yla beraber çok daha güçlü hale getirilmiÅŸtir. Bu büyük adımla birlikte meclisin feshedilmesi güçleÅŸtirilmiÅŸ, meclis lehine baÅŸkanın ve encümenin yetkileri sınırlandırılmıştır. Katılım, ÅŸeffaflık, hesap verebilirlik gibi temel ilkeler üzerinden meclisler güçlendirilerek yerel yönetimlerde baÅŸkana karşı güç dengesi saÄŸlanmaya çalışılmıştır. Bu açıdan belediyenin sacayağı olan baÅŸkan, meclis ve encümen iliÅŸkisini iyi irdelemek gerekmektedir.
BüyükÅŸehir Meclisleri
5393 sayılı Belediye Kanunu’na göre belediye yönetimlerinin belediye baÅŸkanı, belediye encümeni ve belediye meclisi olmak üzere üç temel organı vardır.
Tabloda verilen organlar arasında bir ast-üst iliÅŸkisinden söz edilemez. Özellikle önümüzdeki dönemde belediye meclisleri ve baÅŸkanlar arasındaki iliÅŸkiyi anlamak bakımından bu husus önem arz etmektedir. Her organının görevleri Kanun’da sıralanmış, belediye organları arasında emir ve talimat iliÅŸkisi öngörülmemiÅŸtir. Belediye baÅŸkanı belediyeyi stratejik plana uygun olarak yönetmek, politikaların yönünü belirlemek, meclis ve encümene baÅŸkanlık etmek, politikaların baÅŸarı düzeyini izlemek, belediyenin personel iÅŸlerini yönetmek ve personeli yönlendirmek gibi icracı yetkilere sahiptir. Encümen ise baÅŸkan ve atadığı üyelerle ve azınlık seçilmiÅŸlerle bir tür icracı heyet ve danışma organı olarak tasarlanmıştır. ÇeÅŸitli konularda inceleme, izleme ve onaylama gibi iÅŸlem ve eylemlerde bulunma yetkisine sahiptir.
Belediye ya da büyükÅŸehir belediye meclisleri ise belediyenin karar organıdır ve seçmenler tarafından seçilen üyelerden teÅŸekkül etmektedir. Siyasal partiler aldıkları oy oranlarıyla baÄŸlantılı olarak belediye meclislerinde üye bulundurur. BüyükÅŸehir belediye meclislerinde ise ilçe belediye baÅŸkanları ve ilçe belediye meclislerinden nüfus ve nispi temsil usulüyle seçilen üyeler yer almaktadır.
Belediye meclisleri yerel politikaları biçimlendiren en yüksek yerel karar alma organlarıdır. Politika belirlemek ve uygulama süreçlerini takip etmek, denetim iÅŸlerini seçmenler adına takip etmek belediye meclislerinin görevidir. Aslında belediye meclisleri doÄŸrudan vatandaşı temsil eden bir nitelikte olup belediyenin tüm politikalarını biçimlendiren karar alma organıdır. Aynı zamanda politikaları yürüten baÅŸkan ve encümeni takip eden, izleyen, vatandaşın hakkını savunan denetim mekanizmasıdır. Belediye meclisinde salt belediye baÅŸkanının taleplerinin yansıması demokrasi ve çoÄŸulcu düÅŸünceye aykırı olacağından yasa ikili bir denetimi öngörmüÅŸtür. Hem politikanın belirlenmesinde meclisin müdahale ÅŸansı bulunmakta hem de uygulamaların hakkıyla yerine getirilip getirilmediÄŸi ve hemÅŸerilerin hakkının korunması için denetim sorumluluÄŸu meclis üyelerine verilmiÅŸtir. Åžeklen Türkiye Büyük Millet Meclisine benzetilebilecek belediye meclisleri alacağı kararlarla yerel düzeydeki yürütmenin sınırlarını çizecek yetkiye sahiptir.
Meclislerin Görevleri
BüyükÅŸehir belediye meclisinin görevleri 5216 sayılı BüyükÅŸehir Belediyesi Kanunu’nda sıralanmak yerine 5393 sayılı Belediye Kanunu’na atıflar yapılmış, farklı olan yetki ve görevlere yer verilmiÅŸtir. BüyükÅŸehir belediyesi bütçesinin kabulü, belediye örgütünün yapılanması, ilçe belediyelerinin bütçelerinin kabulü ya da deÄŸiÅŸtirilerek kabulü, ilçe imar planlarının kabulü gibi eklemeler sayılmıştır.
Belediye meclislerinin yerel politikaların hazırlanması ve uygulanması aÅŸamasında olduÄŸu kadar bu politikaların deÄŸerlendirilmesi aÅŸamalarında da yetkileri bulunmaktadır. Hazırlanan tabloda belediye meclisinin karar yetkisini kullanarak müdahale edebileceÄŸi alanlar ve baÅŸkanı denetlemek için kullanabileceÄŸi yöntemler sıralanmıştır.
Belediye meclislerinin denetleme yollarına yasada geniÅŸçe yer verilmiÅŸtir. Belediye meclisi hem denetim komisyonu aracılığı hem de faaliyet raporlarını deÄŸerlendirerek denetim iÅŸlevini yerine getirebilir. Ayrıca üyeler soru, gensoru ve genel görüÅŸme yollarıyla baÅŸkanı denetleme yetkisine sahiptir. GeniÅŸ denetim olanaklarının ÅŸeffaf yönetim ve vatandaÅŸ çıkarlarının korunması noktasında önemli olduÄŸu muhakkaktır. Öte yandan belediye meclislerinin nasıl iÅŸlediÄŸi ya da iÅŸlemesi gerektiÄŸi de üzerinde düÅŸünülmesi gereken konulardandır.
Neler Oldu, Neler Olmalı?
Üstat Turgut Cansever Osmanlı Åžehri isimli eserinde ÅŸöyle ifade eder ÅŸehri:
“Osmanlı ÅŸehri kimseye öbürünün giydiÄŸi ayakkabıyı giydirmeye teÅŸebbüs etmiyor. Osmanlı ÅŸehrinde her evin bir ÅŸahsiyeti var. Bu ÅŸahsiyeti oluÅŸturan önemli bir unsur ÅŸehrin çok önemli bir elemanı olan yolların biçimi…”
Osmanlı ÅŸehrinde her evin bir ÅŸahsiyeti olması demek her ÅŸahsiyetin ÅŸehir hakkında bir katkıda bulunmasını ifade etmektir. O zaman ÅŸehir dediÄŸimiz yolların cetvelle çizildiÄŸi ve yöneticilerin istediÄŸi gibi biçimlendirdiÄŸi yapılar deÄŸildir. Ä°nsan odaklı yaÅŸatılan, insanlarla yaÅŸayan, insan hayatının temel ölçüt olduÄŸu alanlardır.
Üstadın gözünden baktığımızda öncelikle belediye meclislerinin doÄŸrudan hemÅŸerilerin, yörede yaÅŸayan vatandaÅŸların temsilcileri, bizatihi ÅŸehrin sakinleri oldukları ve yerel çıkarları en iyi ÅŸekilde savunabilecekleri unutulmamalıdır. Üyeler, vatandaÅŸ taleplerinin doÄŸrudan belediye politikalarına aktarım kanalı olarak hizmet görmektedir. Öyle ki son otuz yılda yönetime vatandaÅŸ katılımının arttırılması hususu sıklıkla gündem olmaktadır. Yerel meclisler de vatandaşın isteklerinin doÄŸrudan dile getirildiÄŸi alanlar olarak öne çıkmaktadır. Bilhassa temsilde adaletin saÄŸlanması gerekmektedir. Belediye meclislerindeki üyelerin etkinlikleri, toplantı gündemlerine ilgileri ve belediyenin çalışmalarına yönelik hassasiyetleri daha baÅŸarılı hizmetler ve tüm ÅŸehrin haklarının korunması için avantaj saÄŸlayacaktır.
Yerel demokrasinin en uygun formlarından biri olarak belediye meclisleri yürütmeye nazaran geniÅŸ yetkilerle donatılmıştır. Bu yüzden yerel seçilmiÅŸler güven duyulan unsurlar olarak görülmelidir. Öyle ki bu geniÅŸ yetki ağının belediye meclislerine verilmiÅŸ olmasının demokrasi kültürüne yönelik güven açısından deÄŸerlendirilmesi gerekir. Meclis üyelerinin temel hedefi vatandaşın ÅŸehir yaÅŸamına yönelik taleplerini karara dönüÅŸtürmeye çalışmak, devam eden iÅŸ ve eylemlerde de vatandaÅŸ hakkını takip etmek olmalıdır.
31 Mart seçimleri sonrasında özellikle Ankara ve Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediye Meclisleri çok daha sık gündeme gelecektir. Yerel veya ulusal düzeyde farklı politika önceliklerinin olması muhakkaktır. Ancak öncelik vatandaÅŸa hizmettir. Bu açıdan bakıldığında belediye meclislerinin bir yandan istiÅŸare ve uzlaşı çatıları olması öte yandan da milyonlarca vatandaşın hakkının savunulduÄŸu alanlar olması gerekmektedir. Danıştay Ä°dari Dava Daireleri Kurulunun (K. 2007/1688-13.9.2007) 2007’deki kararına göre baÅŸkan ve meclis arasında özgür irade vurgusu ÅŸöyle yapılmıştır:
“Belediyenin karar organı olan belediye meclisinin, belediye baÅŸkanı tarafından meclise getirilen her istemi uygun görmesi beklenemez. Belediye meclisi, gündem konularını belde halkının yararına olup olmadığı, belediyenin mali durumu gibi yönlerden de inceleyerek kararını vermelidir. Bu çerçevede yapılan bir deÄŸerlendirme sonucunda belediye baÅŸkanının istemlerini de kabul etmeyebileceÄŸi tabiidir.”
Kararda meclisin, belediye baÅŸkanının tüm isteklerini yerine getirmesinin uygun olmadığı ifade edilmiÅŸtir. O zaman baÅŸta Ankara ve Ä°stanbul olmak üzere tüm ÅŸehirlerimizde yapılacak en önemli ÅŸey uzlaşı üzerinden bir yönetim kültürünü benimsetebilmektir.