Kriter > Dış Politika |

Cezayir’de Statükocular ve İktidar Mücadelesi


Cezayir’de gücü elinde bulunduran Genelkurmay Başkanı Gaid Salah’ın eski rejim mensuplarına karşı açtığı savaşın beklenmeyen sonuçlar doğurması Mısır’dakine benzer bir tabloya neden olabilir.

Cezayir de Statükocular ve İktidar Mücadelesi
Cezayir’de meydana gelen gösterilerden sonra cumhurbaşkanlığı görevinden istifa eden Abdulaziz Buteflika seçimlerde tekrar aday olmayacağını açıkladı.

Buteflika’nın istifasından sonra cumhurbaşkanlığı, istihbarat ve genelkurmay arasında kurulan dengelerin genelkurmay lehine değişmeye başlaması iç iktidar mücadelesine yol açtı. Buteflika döneminde kurulan bu dengeler Cezayir devletinin omurgasını teşkil ediyordu. Buteflika’nın beşinci kez adaylığına karşı halk gösterilerinin büyümesi sonucunda Cezayir Genelkurmay Başkanı Ahmed Gaid Salah 26 Mart’ta yaptığı açıklamayla halkın taleplerinin meşru olduğunu söyledi ve Cezayir Anayasası’nın 102. maddesine göre Cumhurbaşkanı Buteflika’ya istifa çağrısında bulundu. Bunun üzerine Buteflika, yönetimi süresince yaptığı hatalardan dolayı halktan özür dileyerek sağlık sorunları nedeniyle görevinden istifa etti. Ordunun baskısıyla Buteflika’nın istifa etmesi ülkenin siyasi dengelerini göstericilerin lehine değiştirdi.

 

Buteflika’nın Kurduğu Güç

Cezayir’de Buteflika döneminde ordunun güçlenmesi 2014’te istihbaratta gerçekleştirilen reformların sonucunda oldu. Cezayir’de 1990’larda başlayan iç savaşta istihbarat güçlenerek ülkenin güç merkezine dönüşmüştü. İç savaşın başladığı dönemlerden beri istihbaratın başında olan General Tevfik olarak bilinen General Mohamed Mediene ülkenin en güçlü isimlerinden biri haline gelmişti. Ancak General Tevfik’in 2014’te Buteflika’nın adaylığına karşı çıkması Buteflika ekibiyle yollarının ayrılmasına sebep oldu. Buteflika 2015’te General Tevfik’i görevden aldı. 2013’ten itibaren hastalanan Buteflika, kardeşi Said Buteflika’nın başında olduğu tahmin edilen bir ekiple istihbarat ve ordunun temsil ettiği gücü cumhurbaşkanlığında toplamaya çalıştı. Bu çerçevede cumhurbaşkanlığı görevinin yanında savunma bakanlığı görevini de üstlenen Buteflika kendisine yakın Ahmed Gaid Salih’i genelkurmay başkanı ve savunma bakan yardımcılığına atadı. Ayrıca Buteflika istihbaratı farklı birimlere ayırarak cumhurbaşkanlığı ve genelkurmay başkanlığına bağladı. Bunun yanı sıra General Tevfik’e yakın bazı etkili isimlerin görevlerini sonlandırdı, bazılarını da tutuklattı. Buteflika devletin önemli gücünü temsil eden istihbaratın gücünü kırdıktan sonra üçlü denge –cumhurbaşkanlığı ve genelkurmay şeklinde– ikili bir dengeye dönüştü. Ülke dengelerinin bürokrat elit sınıf, sermayedarlar ve iktidar partisi üyelerinin etrafında yer aldığının altını çizmek gerekmektedir.

Buteflika’nın kurduğu ikili denge stratejisi orduyu kendisine bağlamak suretiyle gücünün tamamını cumhurbaşkanlığına bağlayıp dengeyi ortadan kaldırmaktı. Marjinalize edildiğini hisseden ordu bu durumdan rahatsızdı fakat Buteflika üzerine baskı oluşturabilecek güce sahip değildi. Güç dengesinin ortadan kalktığını düşünen Buteflika ekibi, Buteflika’nın beşinci kez adaylığına –halkın tepkisine rağmen– engel teşkil edebilecek bir güç görmüyordu. Hatta Buteflika adaylığı sunulduğunda İsviçre’de tedavi görüyordu. Ülkenin içinden geçtiği ekonomik zorluklarla baş eden işsiz gençler Buteflika’nın adaylığını protesto etmek için sokaklara ve meydanlara çıkmaya başladı. Kısa sürede gösterilere sistemin dışında kalan yarı seçkin entelektüeller, bir şekilde sistemin dışına atılan eski rejim mensupları ve ülkedeki ekonomik zorluluklardan dolayı geçimini sağlamakta zorlanan halkın katılmasıyla Buteflika yönetimi üzerindeki baskı büyüdü. Ayrıca ülkenin bazı önemli aktörlerinin göstericilere destek vermeye başlaması, ordunun sert tedbirler almaması ve protestoların devam etmesi cumhurbaşkanlığı üzerindeki baskıyı daha da artırdı. Bu durumdan yararlanan ordu da Buteflika’ya verdiği desteği çekerek istifaya zorladı.

Buteflika’nın istifasıyla cumhurbaşkanlığı merkezli sistemin yerine ordu geçmiştir. Ancak ordunun karşısında Buteflika’nın daha önce tasfiye ettiği eski istihbarat adamları, iktidardan el çektirilen Buteflika ekibi ve sokaklarda düzenin değişmesini talep eden halk durmaktadır. Genelkurmay Başkanı Salah bir taraftan mevcut statükocu düzenin devam etmesini sağlamaya çalışırken diğer taraftan ordunun tek hakim güç olmasını engellemek isteyen Buteflika ve eski istihbarat başkanı General Tevfik ile güç mücadelesini yürütmektedir. Ordu Anayasa’ya sadık kalarak halkın talep ettiği değişimi kontrollü bir şekilde gerçekleştirmek istemektedir.

Bu iç mücadelede Anayasa’nın korunmasından yana tavır alan ordu Buteflika’nın istifasından sonra Anayasa’ya göre halk meclisi başkanının doksan gün vekalet ettiği bir geçiş sürecini desteklemiştir. Bu bağlamda ordunun baskısıyla Buteflika ekibinin figür adamlarından olan Anayasa Konseyi Başkanı Tayeb Belaiz de istifa ettirilmiştir. Ayrıca Cezayir medyası ve göstericiler Buteflika’nın atadığı Başbakan Noureddine Bedoui ve geçici Cumhurbaşkanı Bensalah’a istifa çağrısında bulunmaya devam etmektedir. Halkın düzenin koruyucusu olarak gördüğü Buteflika ekibini temsil eden şahsiyetlere istifa çağrısında bulunması görünürde halk desteği olan ordunun elini güçlendirmektedir. 90’larda olduğu gibi stütükocu düzeni koruyacak ve kendilerine dokunmayacak sistem adamlarından birisinin olmasını tercih etmektedirler. Bu grubun en büyük kaygısı ordunun kendilerini tasfiye edip yeni dengelerin kurulmasıdır.

 

Ordunun Güç Mücadelesi

Buteflika döneminde siyaset sahnesinin arkasında duran ordu yaşanan gelişmelerle ülkenin siyasi sahnesine güçlü bir aktör olarak döndü. Şu ana kadarki gelişmeler ordunun lehine olmaktadır. Ordunun eski rejimin adamlarına verdiği uyarı mesajlarından sonra Buteflika ekibinin tasfiyesi başlatıldı. Orduda bazı isimler görevden alınmaya başlandı. Yolsuzluklara karışanlara soruşturma açıldı. Buteflika ekibinin sermaye ayağına yönelik tasfiye başlatıldı.

Genelkurmay Başkanı Gaid Salah’ın Buteflika ekibine karşı başlattığı tasfiyeler göstericiler tarafından memnuniyetle karşılanıp halkın bir zaferi olarak görüldü. Cezayir kamuoyu nezdinde olumlu bir imaj yaratmak isteyen Gaid Salah orduyu halkın safına çekerek kendini ülkenin yeni güçlü adamı konumuna yükselti. Ayrıca Buteflika’nın Anayasa’ya aykırı girişimlerini engelleyerek anayasal düzene uygun geçiş süreci sağlayan Gaid Salah seçimlerden önce Buteflika ekibini tasfiye ederek oluşacak yeni siyasi denklemi belirleyecek gücü elde etti. Şu an Gaid Salah ülkenin gücünü ordu merkezli sağlamış durumda. Ancak Buteflika düzenini temsil eden şahsiyetler tasfiye edildikten sonra yerine kimlerin geleceği konusunda belirsizlik hakim. Tüm ipleri elinde tutan Gaid Salah seçimlere kadar gücünü konsolide edebilirse iktidar partisindeki Buteflika’ya yakın isimleri tasfiye ederek ordu kontrolünde yeni isimlerin önünü açacak. Ordunun yönettiği bir süreçte yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tarihsel olarak ordunun bir parçası olan ve şimdiye kadar ülkeyi yöneten iktidar partisi Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin (FLN) yine iktidarda kalacağı göz önünde bulundurulursa partiden çıkacak isimler ülke siyasetinin yeni aktörleri olacaktır. Böylece ordu gücünü koruyarak Buteflika yerine halka umut vadedecek ve kurulu sistemden çıkıp yeni kişilerin önünü açmak suretiyle siyasi krizin hafifletilmesini sağlayacak.

Buteflika da 1999’da yaşadığı ağır siyasi kriz karşısında ordunun desteğiyle iktidara gelmiştir. O dönemde halkın umut bağladığı Buteflika siyasi istikrar sağlamış ancak ordu ve istihbaratın kurduğu denklemden çıkarak siyasi reformlar gerçekleştirmekte yetersiz kalmıştır. Bunlar dikkate alındığında ordunun oynadığı rol tarihin tekerrür ettiğini göstermektedir. Ancak değişen şartlarda ordunun ne kadar başarılı olabileceği soru işareti olarak durmaktadır. Kısa vadede halkın talep ettiği köklü değişimin gerçekleşmesi Cezayir gerçekliğinden uzak durmaktadır. Zira güç mücadelesinde olan grupların önceliği halkın talebi değil iktidar gücüne odaklı olmaktadır. Bu güç mücadelesinin halkın lehine sonuçlanması ülkenin demokratik ve şeffaf bir yönetime geçmesini sağlayacaktır. Ordu ülkenin siyasi geleceğinin belirleyicisi konumundadır. Ancak gücü elinde bulunduran Genelkurmay Başkanı Gaid Salah’ın eski rejim mensuplarına karşı açtığı savaşın beklenmeyen sonuçlar doğurması ise Mısır’daki benzer bir yönetime evrilmesine yol açabilir.


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası