Kriter > Dış Politika |

Türkiye-Mısır Normalleşmesini Zorunlu Yapan Etkenler ve Olası Senaryolar


Uzlaşma ile ilgili 3 ayrı senaryo üzerinde duruluyor. Bunlardan ilki kapsamlı uzlaşı. İlişkilerin Mübarek’in son 5 yılı ve Yüksek Askeri Konsey döneminde olduğu gibi normalleşmesi. İkinci senaryo, krizin sonlandırılarak diplomatik misyonların tekrar büyükelçiler seviyesinde göreve başlaması, üçüncüsü ise yetkililerin ve medyanın karşılıklı olumsuz açıklamalarının tamamen sonlandırılması.

Türkiye-Mısır Normalleşmesini Zorunlu Yapan Etkenler ve Olası Senaryolar
Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal ve beraberindeki heyet, resmi temaslarda bulunmak üzere Mısır'ın başkenti Kahire'ye gitti. Önal, Mısırlı mevkidaşı Hamdi Sanad Loza ile heyetler arası görüşme gerçekleştirdi. (Stringer/AA, 5 Mayıs 2021)

Mısır’daki askeri darbe sonrası gerilen, Rabia Meydanı’nın silah zoruyla boşaltılmasının ardından iyice krize dönüşen, Ankara ve Kahire arasındaki siyasi ilişkilerde normalleşme yönünde adımlar atılıyor. Bölgenin iki büyük ülkesi arasında 8 yıla yakın bir süredir devam eden kriz, bölgesel sorunların daha da karmaşık bir hale gelmesine neden oldu. Krizin en büyük bölgesel yansımalarından birisi, 5 Haziran 2017’de 3 Körfez ülkesi ve Mısır’ın Katar’a uyguladığı ambargoydu. Hem Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nın (İhvan) bu ülkedeki varlığını sonlandırmak ve hem de Türkiye’yi Körfez’de yalnızlaştırmaya yönelik operasyon, Türkiye’nin attığı adımlarla boşa çıkarıldı.

 

Erdoğan Aleyhindeki Karalama Kampanyaları

Bu süreçte Mısır’daki devlete ait medya kuruluşlarının yanı sıra özel medya da Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhinde karalama kampanyaları başlattı. Arap ülkelerinin çoğunda Mısır’ın uydu sistemi Nilesat izleniyor. Arap ülkelerindeki yerel televizyon kanallarının beslendiği kaynak da zaten Mısır. Arap halkları yıllardır Mısır dizileri, filmleri ve programlarını izliyor, Mısır lehçesiyle söylenen şarkılarla eğleniyor, Mısırlı komedyenlerle gülüyor. Mısır medyasının Katar merkezli Al Jazeera televizyon kanalı aleyhinde yaptığı yayınlar, kanalın izlenme oranlarını da olumsuz etkiledi. Al Jazeera’dan doğan boşluğu Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) merkezli Alarabiya ve Sky News Arabic gibi kanallar doldurdu. Erdoğan aleyhindeki yayınların devlet erki ve belli kesimler üzerinde etkili olduğu muhakkak. Ancak Erdoğan’ı beğenen insanların ona sevgisinin de arttığı görüldü.

 

Binali Yıldırım’ın Başbakanlığı Döneminde Olumlu Mesajlar

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi Mısır’dan Türkiye ve Katar aleyhinde olumsuz bir resmi açıklama yapılmadığını söyledi. Londra merkezli "Eş-Şarkul Avsat" gazetesine Şubat 2015’te konuşan Sisi, "Bana bu iki devletten birine karşı Mısır tarafından yapılmış kötü bir açıklama göster. Kesinlikle Mısır'dan Katar ve Türkiye'ye karşı yapılan olumsuz tek bir resmi açıklama dahi yok" dedi. Zamanın Başbakanı Binali Yıldırım 16 Haziran 2016’da Türkiye’nin dış politikasına ilişkin, "Bölgede ve dünyada dostlarını artıran, düşmanlarını azaltan bir dış politika anlayışıyla bölgesel iş birliğini güçlendireceğiz.” şeklindeki sözleri Mısır’da olumlu yankı bulmuştu. Ancak karşılıklı olumlu açıklamalara rağmen ilişkiler gergin seyretti. Bunun birden çok nedeni var.

 

Ankara’nın Gerekçeleri

Türkiye’nin darbelere karşı hassasiyeti ve prensipli duruşu sürecin uzamasında etkili oldu. Darbenin yabancı destekli olduğu, bir sonraki hedefin Türkiye olduğu kanaati güçlüydü. Özellikle Rabia Meydanı’nın silah zoruyla boşaltılması konusunda, Türkiye’de yetkililerin tepkisi ve meydanın gelişmelerinin anbean aktarılması, Türkiye kamuoyunda darbeye karşı tepkinin artmasına neden oldu. Nitekim 15 Temmuz darbe girişiminde halkın sokağa dökülmesinde Rabia Meydanı algısının etkili olduğu değerlendiriliyor.

 

Mısır ile Normalleşmenin Nedenleri

Mısır’da Sisi yönetimi ülkede kontrolü tamamen tesis etti. Devletin üst makamlarına atamalar yapılarak, devrik Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek döneminde olduğu gibi yüksek maaşlar verildi. Yönetimin değişmesi durumunda iç dengelerin değişeceği ve devlet erkinin, elde ettiği kazanımlarını kaybedeceği algısı oluştu. Ülkede onlarca yıldır devam eden azami ücret sorunu nihai çözüme kavuşturulmadı. Sisi, göreve gelmesinin hemen ardından 2014’te 63 nolu bir karar çıkararak en yüksek maaşın, asgari ücretin en fazla 35 katı olabileceğini karara bağladı. Ancak güvenlik güçleri ve yargı gibi bazı kurumlar uygulamanın dışında tutuldu. İki ülke arasındaki krizin, iki ülkeye de ekonomik maliyetinin artması, Doğu Akdeniz’deki dengelerin yanı sıra, Mısır’daki muhalif grupların zannedildiği kadar içeride güçlü olmadıklarının görülmesi, önemli etkenler arasında sayılıyor. Ayrıca Kuveyt gibi bazı Körfez ülkelerinin arabuluculuk girişimleri de hem Kahire’nin hem de Ankara’nın politikalarını gözden geçirmesine neden oldu.

 

Krizin Kurumlar ve Halklara Etkisi

Mısır’da faaliyet gösteren TRT, AA, TİKA ve Yunus Emre Enstitüsü gibi kurumlar ya tamamen kapatıldı veya faaliyet alanları kısıtlandı. Türkiye de mütekabiliyet prensibi gereği Mısır resmi haber ajansının (MENA) Türkiye muhabirine vize vermedi. İki taraf da bazı haber sitelerini karşılıklı kapattı. Mısır’da yaşayan Türk vatandaşları ve El-Ezher’de okuyan Türk öğrenciler zaman zaman sıkıntılı dönemler yaşadı. Sosyal medya üzerinden yapmış oldukları herhangi bir paylaşımdan dolayı gözaltına alınanlar ve günlerce içeride tutulanlar oldu. Öğrenci değişimi gibi programlar kapsamında Mısır’a gelen bazı öğrenciler ve turistlerin bile gözaltına alındığı durumlar oldu. Mısır yönetimi Türkiye’ye gitmek isteyen 18-40 yaş arası vatandaşların güvenlik belgesi alması ve havaalanında ibraz etmesi şartı getirdi. Bu durum Mısırlıların Türkiye’ye gidişini engelledi.

 

Uzlaşmaya Giden Yol ve Senaryolar

Mısır’ın demokratik yollarla seçilen ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin hayatını kaybetmesinin iki ülke arasındaki yakınlaşmada önemli bir etken olduğu değerlendiriliyor. Mursi’nin ölümünün ardından Cumhurbaşkanlığı için meşruiyet söyleminin sona erdiği algısı oluştu. Türkiye’deki muhalifler de Türkiye-Mısır yakınlaşmasına karşı olmadıklarını, bunun Mısır’daki tutukluların serbest bırakılması ve ülke dışındakilerin dönebilmeleri gibi birtakım artılarının olacağını çeşitli açıklamalarında ifade etti. Türkiye’den yayın yapan Mükemmilin televizyon kanalı program sunucu Muhammed Nasır ve Şark kanalının ünlü ismi Mutez Matar’ın programlarını durdurması önemli bir adımdı. Uzlaşma ile ilgili 3 ayrı senaryo üzerinde duruluyor. Bunlardan ilki kapsamlı uzlaşı. İlişkilerin Mübarek’in son 5 yılı ve Yüksek Askeri Konsey döneminde olduğu gibi normalleşmesi. Haliyle karşılıklı kapatılan kurumların tekrar açılması gibi adımların da atılması gerekecek. İkinci senaryo, krizin sonlandırılarak diplomatik misyonların tekrar büyükelçiler seviyesinde göreve başlaması, üçüncüsü ise yetkililerin ve medyanın karşılıklı olumsuz açıklamalarının tamamen sonlandırılması olduğu değerlendiriliyor. İki ülke yönetiminin de kapsamlı bir uzlaşmayı hedeflediği, ancak bunun biraz zaman alabileceği öngörülüyor.


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası