Geçtiğimiz günlerde, Türkiye’deki terörizm çalışmaları literatürüne önemli katkılar sağlayacağını düşündüğüm önemli bir eser, SETA tarafından yayımlanarak literatüre kazandırıldı. On sekiz farklı yazar tarafından yazılan ve on beş ana alt başlıktan oluşan Türkiye’nin Terörizm ile Mücadelesi: Kavram, Süreç ve Yöntem adlı kitap, gerek konunun çok boyutlu bir şekilde ele alınarak literatürde önemli bir eksiği doldurması gerekse sivil ve askeri uzmanların görüşlerini bir arada barındırması yönleriyle oldukça önemli. Nitekim askeri uzmanların yanı sıra farklı uzmanlıklara sahip akademisyenlerin de görüşlerini ihtiva etmesi kitabın içeriğini zenginleştirirken, yeni bakış açılarını da ortaya çıkarıyor. Bu bağlamda kitap incelenecek olursa temelde kitabın 3 ana konu üzerine yoğunlaştığı ifade edilebilir. Bunların birincisi terörizme ilişkin kavramsal tartışmalar, ikincisi terör tehdidi, terörizmin araçsallaştırılması ve terörizmle mücadele konuları, üçüncüsü ise Türkiye’nin terörizmle mücadelesi konusu. Nitekim kitabın ilk üç bölümünde terörizm literatüründe sıkça yer alan kavram tartışmalarına 3 farklı perspektiften cevap aranıyor. Devamındaki iki bölümde ise terörizm tehdidinin etkisi, terörizmle mücadele ve terörizmin araçsallaştırılması konuları üzerinde duruluyor. Altıncı bölümden itibaren ise Türkiye’nin terörizmle mücadelesi konusu üzerinde duruluyor ve aslında en fazla yoğunluk da bu konuya veriliyor.
Kitabın tanıtımı noktasında içeriği hakkında daha detaylı bilgi vermek önemli olacaktır. Buradan hareketle bakıldığında eserdeki ilk makale olan ve Serdar Yurtsever tarafından kaleme alınan “Ülkelerin ve Uluslararası/Bölgesel Örgütlerin Terörizmle Mücadele Siyasalları” adlı makalede, terörizm olgusu ve küreselleşmenin terörizme etkisi incelendikten daha sonra altı devletin ve BM, AB ve NATO gibi uluslararası kuruluşların terörizmle mücadele siyasaları ele alınmıştır. Yücel Acer tarafından kaleme alınan “Uluslararası Hukukta Terör ve Terörizm Kavramları” adlı ikinci bölümde ise terör ve terörizm kavramları hukuki yönlerden incelenerek ortak bir terör tanımının, terörle mücadelede taşıdığı önemin altı çizilmiş ve terörle mücadelede hukuki boşlukların olmaması için bunun elzemliği üzerinde durulmuştur. Mehmet Nesip Öğün tarafından kaleme alınan “Terörizm ve Terörle Mücadele Kavramları: Eleştirel Bir Değerlendirme” adlı bölümde ise terör kavramının tanımına ilişkin hem AB, BM ve NATO gibi uluslararası örgütlerin hem de bazı ülkelerin ortaya koyduğu tanımlar incelenmiş ve ortak bir tanımın neden olmadığı tartışmasından ziyade mevcut tanımlamalar üzerinden konunun önemi ortaya koyulmaya çalışılmıştır.
Kitapta kavram tartışmalarını ele alan bu üç bölümden sonra Ramazan Erdağ tarafından kaleme alınan “Bölgesel Güvenlik Kompleksi Teorisi̇ ve Terörizmle Mücadele: Bölücü Terör İçin Fırsatlar, Devletler İçin Riskler” adlı bölümde terörizmle mücadele teorik bir yaklaşımla ele alınmış ve bölgesel güvenlik kompleksi üzerinden terörle mücadele analizi gerçekleştirilmiştir. Bu analiz sürecinde Ortadoğu bölgesel güvenlik kompleksi inceleme alanı olarak seçilmiş ve terörizmin burada terör örgütleri için sunduğu fırsatlar ve devletler için içerdiği riskler ortaya koyulmuştur. Ahmet Keser tarafından kaleme alınan “Terörizmin Araçsallaştırılması ve Meşrulaştırılması: Hibrit ve Vekil Savaşlar” adlı bölümde ise terörizmin küreselleşme ile hız kazanan dönüşümü ve terörizmin giderek devletlerin hegemonik amaçları için kullandığı araç haline gelişi üzerinde durulmuştur. Keser, terörizmin küresel bir tehdit olarak varlığını devam ettirmesinin arkasında yatan nedeni, terörizmin hegemonik güçler tarafından araçsallaştırmasına bağlamıştır.
Çalışmanın altıncı bölümden itibaren Türkiye’nin terörle mücadelesi üzerine yoğunlaştığı yazının başında ifade edilmişti. Bu anlamda Uğur Güngör tarafından kaleme alınan “Türkiye’nin Modern Dönem Terörizmle Mücadelesi (1968-1990)” adlı bölüm Türkiye’nin terörizmle mücadelesini ele alan ilk makale olmuştur. Güngör, Türkiye’nin modern terörizmle mücadelesini 1990’lara kadar incelemiş olup, özellikle PKK terör örgütüne karşı verilen mücadeleyi ele almıştır. Türkiye’nin terörle mücadelesinde 1990’lar sonrası aynı zamanda kitabın editörü olan Murat Aslan tarafından “Türkiye’nin Terörizm ile Mücadelesi (1990’lar ve Sonrası)” başlığında, 11 Eylül 2001 sonrası dönem ise Murat Demirel tarafından Türkiye’nin Terörle Mücadele Politikalarına Genel Bir Bakış (11 Eylül 2001 Sonrası) başlığında kaleme alınmıştır.
Türkiye’nin terörizmle mücadelesini geçmişten günümüze kadar inceleyen bu çalışmalardan sonra ise PKK terörünün Türkiye’ye etkileri, PKK’nın ilk silahlı eylemini gerçekleştirdiği günden bugüne olacak şekilde “Türkiye Terörizm Olayları Platformu” verilerinden faydalanılarak Murat Yeşiltaş, Durdu Mehmet Özdemir ve Sibel Koru’nun müşterek çalışması olan “Türkiye Terörizm Olayları Platformu Verilerinin Analizi: PKK Terörünün Etkileri (1984-2022)” adlı başlıkta incelenmiştir. Mustafa Yıldıran ise “Türkiye’de Terörizmin Ekonomik Etkileri” başlığında terörizmin ekonomik boyutu hakkında kapsamlı bir çerçeve sunmuş ve terörizmin Türkiye’ye maliyetinin tespitini yapmıştır. Devamında Levent Gözkaya “Terörle Mücadelede Konvansiyonel Kuvvetlerin Rolü ve Önemi” adlı bölüm ile konvansiyel kuvvetlerin terörle mücadeledeki etki ve önemini ortaya koymuştur. Türkiye’nin terörle mücadelesinin incelendiği bir diğer makale ise Ercan Seyhan tarafından “Terörizm ve Türkiye’nin Terörle Mücadelesi: EYP’ler ve Karşı Tedbirlerin Değerlendirilmesi” başlığında ele alınmıştır.
İbrahim Efe ise “Terörizmin Dönüşümü: Sosyal Medyanın İç Terör Tehditleri Üzerindeki Olası Etkileri” adlı bölümde, terörizmin dönüşümünü ve bu dönüşümdeki sosyal medya etkisini incelemiştir. Sonrasında Ece Baban, “Avrupa’da Türkiye’yi Hedef Alan Terör Örgütleri: Faaliyetleri ve Propaganda Yöntemleri” adlı bölümde Türkiye’yi Avrupa’da hedef alan terör örgütlerini ortaya koyarak, bunların faaliyetlerine ve yürütmüş oldukları propagandalara dikkat çekmiştir. Son olarak Muhammed Koçak ve Çiğdem Görgün Akgün tarafından birlikte kaleme alınan “ABD-PYD İttifakı ve Türkiye’nin Güvenliği” adlı bölümde ABD ile PKK’nın Suriye uzantısı olan PYD/YPG arasındaki ilişki ele alınmış ve bunun Türkiye’nin güvenliği noktasındaki etkileri analiz edilmiştir.
Çalışma bir bütün olarak değerlendirildiğinde Türkiye’nin terörle mücadelesinin her boyutuyla ve geçmişten günümüze ele alınması, makalelerin hem askeri geçmişi olan uzmanların hem de sivil uzmanların görüşlerini yansıtması, terörizm tehdidinin hem Türkiye özelinde hem de genel anlamda etkilerinin analiz edilmesi, terörizmin tanımlanmasına ilişkin kavramsal tartışmaları içermesi bunların yanı sıra terörizmin geçirdiği dönüşümün ortaya koyulması gibi nitelikleriyle terörizm çalışmaları alanında kapsamlı bir ana kaynak olacağı ifade edilebilir.