Kriter > Siyaset |

Pençe Harekatı’nın Stratejisi, Kapsamı ve Hedefi


Pençe Harekatı istihbarat ve operasyon bağlamında milli imkanlarla yürütülmektedir. Herhangi bir müttefik tarafından istihbarat paylaşımı yapılmamaktadır. Ayrıca hiçbir şekilde yerel güçler harekata operasyonel destek vermemektedir.

Pençe Harekatı nın Stratejisi Kapsamı ve Hedefi

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) 27 Mayıs 2019’da Irak’ın kuzeyindeki Hakurk bölgesinde PKK terör örgütü unsurlarına yönelik başlattığı Pençe Harekatı ile terörle askeri mücadeleye sınır ötesinde coğrafi derinlik ve genişlik kazandırmaktadır. Harekat PKK’nın ana karargahı olan Kandil Dağı istikametinde derinleşmek, Avaşin-Basyan ve Zap bölgeleri ile İran sınırı istikametinde genişlemek suretiyle Irak topraklarında PKK ile geniş ve bütünleşik bir sahada mücadele alanı tesis etmek için kritik bir önem taşımaktadır. Bu bakımdan Pençe Harekatı Irak’ın kuzeyinde 11 Mart 2018’de başlatılan sınır ötesi harekatın devamı ve müteakip harekatların da hazırlayıcısı niteliğindedir.

Pençe Harekatı Türkiye’nin terörle mücadelesinde iki şekilde köprü vazifesi görmektedir: Bunlardan birincisi terörle mücadelenin yapısal, yöntemsel ve teknolojik dönüşümlerini birleştirmesi, ikincisi de Türkiye’nin 2018’de başlattığı sınır ötesi operasyon ile gelecekteki operasyonları bütünleştirmesidir. Pençe Harekatı’nın etkisini anlamak için öncelikle harekatın doğası analiz edilmelidir. Bu nedenle harekatın alanı, hedefi, konsepti ve tehdidin kapasitesini kısaca değerlendirmekte fayda vardır. Bu değerlendirmeleri müteakiben de tartışmanın temel konusu olan harekatın yöntemselliği ve Türkiye’nin terörle mücadelesindeki yerine bakılabilir.

 

Harekatın Doğası

Harekat alanı Hakkari’nin Derecik ilçesinin güneyinden başlamak üzere Irak’ın Kanireş bölgesini de içine alacak şekilde Irak’ın Soran ilçesine bağlı Çopkan köyü kırsalına kadar Türkiye sınırından yaklaşık 30 kilometre derinlikte ve Türkiye sınırına paralel 25 kilometre genişlikteki dağlık alanı kapsamaktadır. Harekatın en güney cephesi ile PKK’nın ana karargahı olan Kandil Dağı arasındaki mesafe yaklaşık 55 kilometre, terör örgütü tarafından kullanılan daha güneydeki Asos Dağı’na olan mesafe de 150 kilometredir. Harekat alanının coğrafi yapısı terör örgütü unsurlarının gizlenmelerine imkan sağlayabilmekte ve harekat birlikleri içinse doğal engel vazifesi görmektedir. İnsan nüfusunun az olduğu ve bin 700 ile 3 bin 200 metre rakım aralığında değişen doğu-batı istikametinde uzanan çok sayıda dağ, tepe ve derin vadilerden oluşan Hakurk bölgesi Suriye karasalının aksine zırhlı ve mekanize harekatları güçleştirmekte hatta imkansız kılmaktadır. Dolayısıyla dağlık alanda komando birliklerince icra edilen yatay ilerlemenin havadan dikey angajmanla sürekli olarak desteklenmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Harekat alanındaki yerleşim yerlerinin seyrekliği harekatın icrasında sivil zayiat endişesini de ortadan kaldırmaktadır.

Harekat taktik anlamda Hakurk bölgesinde terör örgütünce kullanılan mağara ve sığınakların imha edilmesi ve bölgede bulunan teröristlerin etkisiz hale getirilmesini hedeflerken stratejik bakımdan da PKK ile mücadele sahasını Irak topraklarında genişletmekte ve derinleştirmektedir. Böylelikle hem terör örgütünün askeri kapasitesinin ortadan kaldırılması hem de PKK’nın faaliyet alanının daraltılması hedeflenmektedir. Harekat aynı zamanda PKK’nın taktik unsurlarının Türkiye’ye Hakurk üzerinden sızmalarını engellemekte ve terör unsurlarını daha küçük araziye mahdut kalmaya zorlayarak hareketlerinin tespitini ve angajmanını kolaylaştırmaktadır. Harekat alanı aynı zamanda doğuda İran sınır hattına, batıda Avaşin-Basyan ve Zap bölgelerine genişleyebilecek konumda olduğunda PKK’nın Hakurk bölgesi dışındaki taktik ve operatif PKK hedeflerine el atabilmeyi kolaylaştıracak konumdadır. 

PKK ile mücadeleyi yabancı bir ülke toprağının derinliğinde ve geniş bir cephede sürdürmek için TSK’nın uygun bir harekat konsepti belirleyerek harekat unsurlarını bu konsepte uygun olarak teşkil ettiği de görülmektedir. Arazi koşulları, teröristlerin taktik kapasiteleri ve 2018’de başlatılan harekattan alınan derslerin harekatın konseptini belirleyen temel faktörler olduğu söylenebilir. Öyle ki Hakurk bölgesinde coğrafi koşullar ve teröristlerin dört-beş kişilik küçük gruplar halinde hareket etmeleri terörist unsurların tespitini güçleştirmektedir. Bu nedenle anlık hedef tespiti için elektronik istihbarat araçlarının kullanımı ve anlık angajman için de teknik imkanlara başvurulması hem başarı getirmekte hem de manevra unsurlarının zayiat riskini azaltmaktadır.

Harekat hava kuvvetlerinin taktik unsurları ile kara kuvvetlerine bağlı silahlı/silahsız insansız hava araçları, kara havacılık unsurlarının silahlı helikopterleri ve karadan ateş destek vasıtalarıyla yüksek ateş gücü ve hassas angajmana dayalı kesintisiz ateş desteği altında Özel Kuvvetler Komutanlığına bağlı unsurlar ve komando birliklerinden teşkil olan manevra unsurlarınca müşterek harekat konseptinde icra edilmektedir. Sürpriz hücum indirmeleriyle kritik arazi arızalarını kısa sürede ele geçirebilme yeteneğine sahip manevra unsurlarının tamamı profesyonel askerlerden meydana gelmektedir. Harekata doğrudan destek veren hava kuvvetleri unsurları manevra birliklerinin anlık ateş destek ihtiyaçlarını karşılarken harekat alanı dışındaki PKK hedeflerini de vurabilmekte ve terörist unsurların konsolide savunma yapmalarına mani olmaktadır. Bu bağlamda milli imkanlarla geliştirilen ve hava kuvvetleri unsurlarınca kullanılan genel maksat mühimmatlarına entegre edilmiş hassas güdüm kitlerinin etkisinin altı çizilmelidir. Ayrıca insansız hava araçları tarafından kullanılan mini akıllı mühimmatlar da hem nokta hedeflere yönelik uygulamalar hem de manevra birliklerinin sağladığı yakın hava desteğiyle başarı ve tempoya önemli katkı sağlamaktadır. Öte yandan terör örgütünün büyük unsurlar halinde hareket etmesinin önüne geçmek için çok namlulu roket atar sistemlerinin de harekatın ateş destek unsurlarına eklemlendiği görülmektedir.

Harekat coğrafi anlamda kapsamı sınırlı olmayan ve meydana gelecek yeni durumları müteakip genişleme potansiyeline sahiptir. Bu bağlamda harekatın başarısını etkileyen temel faktör vazife esnekliğidir. Bunun da altında yatan neden harekat birliklerinin kompakt ve mobil kabiliyetidir. Harekat alanındaki hakimiyetin yanı sıra alan dışındaki bölgelerde TSK’nın mobil hava ve kara platformları sürekli olarak PKK üzerinde bir etki oluşturarak terör örgütünün eylem kapasitesi taktik ve operatif seviyede engellenebilmektedir. Terör örgütü buna karşın riski az eylemler yapmaya çalışmakta, bunun için de uzak mesafeden havan saldırısı ve el yapımı patlayıcı (EYP) maddelerle tuzaklama gibi eylemlere başvurmaktadır. Bu eylemler de başka eylem taktikleriyle desteklenmediğinden önemli bir etki yaratamamaktadır. Hatta TSK tarafından kullanılan havan tespit radarları sayesinde PKK’nın uzaktan görülmeyen ateş saldırılarına doğrudan cevap verilmekte ve terör örgütünün bu kabiliyeti de anında bertaraf edilmektedir. Terör örgütünün başvurduğu bir başka eylem pratiği de hava araçlarına karşı konuşlandırdığı uçaksavar silahları ve yerden havaya portatif füze sistemleridir. PKK, TSK’nın havadan angajmanının önüne geçmek için DSHK serisi uçaksavar silahlarını ve SA serisi portatif füze sitemlerini kullanmaya çalışsa da TSK’nın sahip olduğu kesintisiz elektronik gözetleme imkanları ve istihbarat teşkilatının sağladığı insan kaynağına dayalı bilgiler sayesinde bu silahların mevzileri kolaylıkla tespit edilip vurulmakta ve etkisiz hale getirilebilmektedir. 

Harekatın Önemi

Türkiye, sınırları içinde PKK’ya karşı yürüttüğü operasyonlar ve ayrıca Irak’ın kuzeyi ile Suriye’nin kuzeyinde bulunan terör örgütü unsurlarına karşı icra edilen istihbarat ve askeri operasyonları eş zamanlı sürdürmektedir. Bunların sürekliliği ve bütüncüllüğü terör örgütünün ülke içinde belirli organize saldırılar gerçekleştirememesi ve güç kaybetmesine, sınır ötesinde de askeri kapasitesinin erimesi ve kontrol ettiği alanları kaybetmesine olanak sağlamaktadır. Bu bakımdan Pençe Harekatı da Türkiye’nin terörle mücadelesindeki bütüncül yaklaşım, askeri kapasitede teknolojik dönüşüm ve yapısal reformların bir ürünüdür. Harekat PKK’ya karşı daha önceden kapsamı mahdut sınır ötesi harekatların dışında değerlendirilmeli ve Türkiye’nin terörle mücadelesindeki siyasi/askeri stratejinin bir safhası olarak görülmelidir. Harekat Türkiye’nin PKK terörüyle mücadelesindeki topraksızlaştırma ve kaynağında müdahale stratejisine uygun bir karakterde ve müteakip harekatları hazırlayacak tempoda icra edilmektedir.

2017 ve öncesinde PKK’nın eylem kapasitesini çeşitlendirmek ve eylem alanlarını genişletmek suretiyle Türkiye’yi sürekli olarak iç güvenliğe odaklı strateji geliştirmeye zorladığı ve sınır ötesindeki varlığını da bu yöntemle koruduğu görüldü. PKK’nın Türkiye sınırları içindeki eylem alanını kuzeyde Tokat-Giresun-Gümüşhane, doğuda Kars-Ağrı-Van-Hakkari, güneyde Hakkari-Şırnak-Mardin-Şanlıurfa-Hatay ve batıda Osmaniye-Adıyaman-Elazığ-Tunceli hattı arasındaki alanda çeşitlendirerek TSK ve kolluk kuvvetlerini yurt içindeki farklı sektörlerde meşgul etti. Ancak 2017’den sonra gelişen ve etkisini gösteren terörle mücadele konsepti PKK açısından işleri tersine döndürdü. TSK, PKK’yı Suriye ve Irak topraklarında farklı sektörlerde küçük yaşamsal alanlara sıkıştırarak hem daha kolay hedef haline getirdi hem de yurt içindeki terör örgütüyle mücadelenin aktif PKK kadrolarından yeraltı kadroları, pasif destekçiler ve siyasi uzantılar gibi örgütün sosyal yaşam alanlarına taşınmasını sağladı. PKK ile yurt içinde mücadele örgütün ideolojisiyle mücadelesine evrilirken sınır ötesindeki mücadele ise örgütün son silahlı aktif kadroları ile lider kadrosunu ortadan kaldırmayı hedeflemektedir.

Pençe Harekatı’nda 23 Haziran 2019’a kadar toplam 57 terörist etkisiz hale getirilmiş, PKK’ya ait ve aralarında SA-14 yerden havaya portatif füze gibi gelişmiş silahların da bulunduğu çok sayıda silah, mühimmat ve malzeme ele geçirilmiştir. Bununla birlikte PKK’nın eylem kapasitesi önemli ölçüde baskılanmış ve örgüt tarafında lojistik, eğitim, kaçakçılık ve doktrinasyon maksadıyla Hakurk bölgesinin 500 kilometrekarelik alanı terörden temizlenmiştir. Bu harekat istihbarat-operasyon bağlamında milli imkanlarla yürütülmekte olup ne müttefikler tarafından istihbarat paylaşımı yapılmakta ne de yerel güçler harekata operasyonel destek vermektedir. Türkiye’nin Irak Merkezi Hükümeti ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ile yürüttüğü diplomasi istihbarat ve harekat üstünlüğünü bölgesel etki oluşturacak seviyeye çıkartmıştır. Türkiye Irak topraklarında PKK’ya karşı verdiği mücadelede yürüttüğü diplomasiyle hem terör örgütüyle mücadele için ortak bir zemin aramakta hem de Irak’ın başka bir terör örgütü tarafından işgal edilmesinin önüne geçmeye çalışmaktadır. Bunun içinde hem Irak’ın toprak bütünlüğünü savunmakta hem de Irak’ın terörle mücadele kapasitesini artırmak için sahada mücadele etmektedir.

 

Hedef İstikrar

Pençe Harekatı 2018’de başlayan harekatın başarısından faydalanılarak icra edilen bir harekat özelliğine sahiptir ve Irak topraklarında geniş bir alanın terörden arındırılmasını hedeflemesi bakımından Türkiye’nin PKK terörüyle mücadelesinde bir ilktir. Harekat Türkiye’nin iç güvenliği ve ulusal güvenliğine katkı sağlaması bakımından birçok yeni durumu vadetmektedir. Harekatın devam etmekte olan temposu ve başarısı Türkiye’nin ve bölgenin istikrarına şu temel öngörüler çerçevesinde katkı yapacağı değerlendirilebilir:

• 2018’de başlayan harekat Şemdinli ve Derecik hattında sağlanan güvenli alanı istikrarlı hale getirmekte ve PKK’nın terör saldırılarını önleyici bir işlev görmektedir. Bunun yanı sıra örgütün saldırı tehdidi sınır hattından yaklaşık 30 kilometre uzakta tutulmaktadır.

• Müteakip harekatlar için zemin hazırlamakta ve Irak’ın kuzeyindeki diğer harekat alanlarını birleştirici bir rol oynamaktadır.

• PKK’nın yaşamsal alanlarını doğrudan tehdit ederek örgütün hayatta kalabilme ihtimalini zayıflatmaktadır.

• PKK’yı Hakurk’ta topraksızlaştırarak terör örgütünün “medya savunma alanı” algısını kırmaktadır.

• Muhtemel ABD-İran çatışması sonrası bir süreçte Irak’ın kuzeyinde meydana gelebilecek bir otorite boşluğunun oluşmaması ve PKK’nın istikrarsızlıktan istifade etmesinin önünü almaktadır.

• Irak’ın toprak bütünlüğünü vadetmekle PKK’ya karşı Irak Merkezi Hükümeti ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ile ortak yaklaşım geliştirebilme imkanı sağlamaktadır.


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası