Pakistan, Afganistan ile tarihi, siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkilere sahip bir ülke. Ayrıca Afganistan ile yakın iş birliği tesis etmek, Pakistan dış politikasının öncelikleri arasındadır. Bununla birlikte Afganistan ile dostane ilişkilerin sürdürülmesi, Pakistan’ın jeo-ekonomik vizyonunun bir parçası olan barışçıl komşuluk ilkesinin de hayati bir bileşenidir.
Pakistan’ın Afganistan Politikası
Pakistan’ın Afganistan’a yönelik dış politikasının temel ilkeleri arasında transit ve ticari bağların derinleştirilmesi, ortak enerji projelerinin üstlenilmesi, Afganistan’da barışın sağlanması için birlikte çalışma ve tarafların içişlerine karışmama ilkesi yer alıyor. Ayrıca Pakistan, 1979’dan beri iç savaş ve karışıklık nedeniyle ülkelerini terk eden 4 milyondan fazla Afgan mülteciye de ev sahipliği yapıyor. Pakistan; Kabil Süreci 1-2, Asya’nın Kalbi Konferansı: İstanbul Süreci, Afganistan Bölgesel Ekonomik İşbirliği Konferansı (RECCA), Moskova Formatı Afganistan, Şanghay İşbirliği Afganistan Temas Grubu, Afganistan Uluslararası Temas Grubu toplantılarına ve Altı Parti Görüşmeleri, Troika-Plus, Türkiye-Afganistan-Pakistan Üçlü Zirvesi, ABD-Afganistan-Pakistan-Özbekistan diplomatik platformu ve diğer diplomatik müzakere süreçlerine katılarak Afganistan’daki sürecin istikrar, barış ve iç huzur zemini oluşturması adına diplomatik destek veriyor. Pakistan’ın Afganistan ile sürdürdüğü diplomatik temasların yanında ekonomik alanda da iş birliğinden söz edilebilir.
Ekonomik Cephe
Pakistan, Afganistan’ın en büyük ihracat ortağıdır. Fakat gerek ABD’nin çekiliş süreci gerekse Taliban’ın ülkeyi kontrol etmesi gibi muğlaklıklar, geçmiş ekonomik ilişkilere kıyasla ikili ticaret hacminin mevcut seviyesinin beklenenden düşük düzeyde seyrettiğini ortaya koyuyor. Pakistan Devlet Bankası verilerine göre 2011 yılında, Pakistan’ın Afganistan’a ihracatı 2,6 milyar dolar ile en yüksek seviyedeydi. Devam eden süreçte bu hacim azalmaya başladı ve 2013 yılında 2,1 milyar dolar, 2016 yılında 1,37 milyar dolar ve 2018 yılında 1,35 milyar dolar olarak kaydedildi. Temmuz 2020-Mayıs 2021 arası 11 aylık verilere göre Pakistan’ın Afganistan’a mevcut ihracatı 895,3 milyon dolar seviyesinde seyretti. Bu rakam, bir önceki yılın aynı döneminde 826,8 milyon dolardı. Dolayısıyla bu dönem için bir artıştan söz etmek mümkün.
İthalat bağlamında ise Pakistan’ın Afganistan’dan yaptığı ithalat, 2020 yılında 121,8 milyon dolara kadar geriledi. Temmuz 2020-Mayıs 2021 arası 11 aylık verilere göre ise Pakistan’ın Afganistan’dan mevcut ithalatı 163,7 milyon dolara yükseldi.
Birçok meydan okumaya ve zorluğa rağmen, Afganistan ve Pakistan arasındaki ikili ticaret kademeli olarak artıyor. Ancak rakamlar, hala geçmişteki ikili ticaret seviyesinden daha aşağılarda seyrediyor. Bunun temel nedeni ise Afganistan’ın gerek Hindistan gerekse İran ile de ekonomik ilişkilerini geliştirmiş olması. Ayrıca geçtiğimiz günlerde Kabil’i terkeden Eşref Gani, ülkesinin Pakistan ile ilişkilerini geliştirme konusunda tereddütlere sahipti ve bu sebeple ekonomik ilişkilerde önemli bir düşüş yaşanmıştı. Ekonomistler, iki ülkenin yıllık ticaret potansiyelinin 8 milyar dolar ile 10 milyar dolar arasında olduğunu söylüyorlar. Taliban ile birlikte Pakistan-Afganistan ekonomik ilişkilerinde kayda değer bir ilerlemenin yaşanması beklenebilir.
Lojistik ve Kalkınma Destekleri
Pakistan, Afganistan ile ilişkilerinde ikili ticarete verdiği önemin yanı sıra 1965’te imzalanan anlaşmadan bu yana Afganistan’a transit ticaret yolu da sağlıyor. Bu transit ticaret yolu 2010’da imzalanan “Afganistan-Pakistan Transit Ticaret Anlaşması (APTTA) ile daha da kurumsallaştırıldı. Son olarak 8 Temmuz 2021’de, her iki taraf da anlaşmayı altı aylık bir süre için uzattı. Pakistan Ticaret Bakanlığı, APTTA’nın kısa vadeli uzatılmasının nedenini kesintisiz akışı kolaylaştırmak için bir gereklilik olarak nitelendiriyor. Öte yandan anlaşmanın uzatılmasının arkasında iki ülke arasındaki transit ticaret ve teknik ekiplere yeni APTTA-2021 müzakerelerini sonuçlandırmak için yeterli süre sağlamanın da yer aldığı söylenebilir.
Haziran 2018’de Pakistan’ın Afganistan’a yaptığı kalkınma yardımı 1 milyar dolara ulaştı. Altyapı geliştirme, eğitim ve sağlık sektörlerinde kapasite geliştirme, tarım sektöründeki reformlar ve Afgan profesyonellerin eğitimine yardım ve yatırımı içeren bu kalkınma yardımları iki ülke arasındaki iş birliğinin derinleştiğini göstermektedir. Pakistan, Afganistan’da Kabil’deki Jinnah Hastanesi, Celalabad’daki Nishtar Böbrek Merkezi ve Naib Aminullah Khan Logar Hastanesi gibi önemli üç hastane de dahil olmak üzere sağlık tesisleri inşa ederken, ayrıca altyapı geliştirme projelerinde de yardımcı oldu. Bu projeler arasında Torkham-Celalabad Yolu (75 kilometre), Torkham-Celalabad Ek Taşıma Yolu (73 kilometre), 15 Kantar Köprüsü ve yol yapım makineleri hibesi, Celalabad’da iç yol inşaatı ile telekom ve elektrik sistemi bağışı projeleri sayılabilir.
Güvenlik Sektörü
Güvenlik bağlamında iki ülke arasındaki ilişkilerde Pakistan’ın Afganistan’daki süreçten doğrudan en çok etkilenen ülke olduğu söylenebilir. Nitekim birçok uzmana göre Afganistan’daki istikrarsızlık ve iç savaş gerek güvenlik gerek ekonomik anlamda Pakistan’ı olumsuz etkiledi. Rus işgalinin, toprak bütünlüğüne ve ulusal güvenliğine doğrudan tehdit oluşturduğu Pakistan’ın, Sovyet baskısını o dönemde fazlasıyla hissettiği söylenebilir. Benzer bir durum ABD’nin Afganistan’a yönelik başlattığı saldırılar sürecinde de gerçekleşti. ABD’nin CIA aracılığıyla insansız hava araçları üzerinden gerçekleştirdiği operasyonlar, Pakistan’a insani ve maddi açıdan büyük zararlar verdi.
Afganistan’daki çatışmalar nedeniyle Pakistan’ın ulusal güvenliğini büyük ölçüde etkileyen üç ana faktörün varlığından söz edilebilir. Birincisi Hindistan faktörüdür. Hem Sovyet hem de ABD destekli Afgan hükümetleri, Pakistan’ı Batı sınırında istikrarsızlaştırmak için, şu anda ABD’nin en yakın müttefiklerinden olan Hindistan’ı desteklemiştir.
Birinci faktörle bağlantılı olarak, ikinci faktör isyan hareketleri ve düşman istihbarat teşkilatları ve Hindistan’ın yardımıyla Afgan topraklarından saldırılar başlatan terör örgütlerinin rolüdür. Sonuç olarak Pakistan, tehdidi kendi topraklarından kaldırmak için birden fazla güvenlik operasyonu başlatmak zorunda kaldı. Ancak güvenlik sorunlarının halen sürdüğü gözleniyor. Bu anlamda Pakistan Talibanı olarak bilinen “Tehrik-i Taliban Pakistan” (TTP), Belucistan Kurtuluş Ordusu ve Horasan Eyaleti İslam Devleti’nin varlığının devam etmesi Pakistan’ın Afganistan ile ilişkilerindeki güvenlik sorunlarının bir süre daha devam edeceğini gösteriyor.
Üçüncü faktör ise kaçakçılık ve uyuşturucu kaçakçılığıdır. İki ülkenin sınırlarındaki hareketliliğin uzun süre kontrolsüz kalmasından dolayı, mal ve uyuşturucu kaçakçılığı ile Pakistan’da kayıt dışı bir ekonomi kuruldu. Ayrıca uyuşturucu ticareti sadece ekonomiyi değil Pakistan toplumunu da etkiledi. Taliban’ın Kabil’i ele geçirmesi sonrası yaptığı açıklamalar, söz konusu sorunların çözüleceğine dair önemli işaretler barındırıyor. Nitekim Taliban, hiçbir terör örgütünün bölge ülkelerine Afgan topraklarında faaliyet göstermesine izin verilmeyeceğine ve Afganistan’ın tekrar uyuşturucudan arındırılacağına dair güvence verdi.
Afganistan Barış Sürecine Katkı
Sonuç olarak Afganistan’a barış ve istikrarın gelmesi noktasında, Pakistan’ın askeri yöntemler yerine barış müzakerelerini desteklediği söylenebilir. Pakistan’ın başından beri savunduğu bu yöntemi ABD’nin benimsemesi ve Taliban ile barış anlaşması imzalaması, Pakistan ve bölge ülkeleri tarafından olumlu karşılanmıştır. Fakat ABD’nin çekilmesiyle birlikte oluşacak güç boşluğunun nasıl doldurulacağı ve istikrarsızlığın, siyasi çekişmenin, güvenlik ve ekonomik problemlerin nasıl aşılacağı gibi noktalarda halen bir belirsizlik hakim. Bu çerçevede Pakistan’ın üst düzey siyasi ve diplomatik liderliği, Afganistan’ın istikrara kavuşması için kapsayıcı siyasi bir çözümün inşa edilmesi noktasında destek verileceğini açıkladı. Pakistan söz konusu vizyonu hayata geçirmek adına İslamabad’da çoğunluğu eski Kuzey İttifakı’ndan oluşan bir grup Afgan siyasi lider heyetine ev sahipliği yaptı. Bu gelişme, Taliban’ın Pakistan tarafından her zaman desteklendiği iddiasını da çürüttü. Pakistan Afganistan’ın istikrara kavuşması ve ülkeye yönelecek meydan okuma ve tehditlerin ortadan kaldırılıp bölgesel kalkınmanın inşası adına kalıcı ve kapsayıcı bir barışın ülkede hakim kılınması noktasında diplomatik adımlar atmayı sürdürecek.