28 Haziran 1996’da Refah Partisi (RP) ve DoÄŸru Yol Partisi tarafından kurulan Refah-Yol hükümeti 1997’de baÅŸta Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) olmak üzere yargı, medya, sivil toplum kuruluÅŸları ve üniversiteler tarafından uygulanan antidemokratik yöntemlerle BaÅŸbakan Necmettin Erbakan’ın istifaya zorlanmasıyla sona ermiÅŸtir. Tarihe “28 Åžubat süreci” olarak geçen bu dönem bireysel ve kamusal anlamda birçok hukuksuzluÄŸa da sahne olmuÅŸtur. “Bin yıl süreceÄŸi” iddia edilen 28 Åžubat ErdoÄŸan liderliÄŸindeki AK Parti hükümetleri döneminde tarihe karışmıştır. Bu infografikte 28 Åžubat sürecinde yaÅŸanan demokrasi ve hak ihlalleri ve bunların nasıl giderildiÄŸi özetlenmektedir.
Refah Partisi’nin Kapatılması ve Siyasi Yasaklar
Seçimlerden yüzde 21,4 oyla birinci parti olarak çıkan RP’ye karşı henüz iktidardayken 21 Mayıs 1997’de kapatma davası açıldı. Sekiz aylık dava sürecinin sonunda RP, Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı ve üstelik baÅŸta BaÅŸbakan Erbakan olmak üzere partinin altı milletvekiline siyasi yasak getirildi. Parti kapatma dalgası RP ile aynı siyasi çizgide kurulan Fazilet Partisi (FP) ile devam etti ve 21 Haziran 2001’de FP de kapatıldı. Son olarak 2008’de iki genel seçimden tek başına iktidar çıkan ve yüzde 50’lik halk desteÄŸine sahip olan AK Parti’ye de kapatma davası açıldı.
AK Parti 2010 Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸiyle parti kapatmayı zorlaÅŸtırmak için Anayasa’nın 149. maddesinde düzenlemeye gitti. Böylece Anayasa Mahkemesinin parti kapatma kararını ancak üçte iki çoÄŸunlukla alabileceÄŸi hükmüne baÄŸlandı.
Katsayı Adaletsizliği ve İmam Hatipler
Sürece adını veren 28 Åžubat 1997’deki Milli Güvenlik Kurulu toplantısında kurul üyesi askerler tarafından hükümete kabul ettirilen kararlar arasında sekiz yıllık kesintisiz eÄŸitim uygulaması da vardı. Refah-Yol hükümetinin dağılmasının ardından bu uygulama hayata geçirildi ve imam hatip liselerinin ortaokul bölümleri kapatıldı. YÖK’ün 1998’de aldığı kararla meslek ve imam hatip liselerinden mezun olanların üniversite sınavlarında kendi alanları dışında yer alan bölümlere girmesini engelleyen katsayı farklılığı uygulanmaya baÅŸlandı.
AK Parti hükümetleri dönemine gelindiÄŸinde ise önce YÖK tarafından 2009’da imam hatip liseleri mezunlarına farklı katsayı uygulanmasına son verildi. Ardından 2012’de yapılan yasal düzenlemeyle imam hatiplerin ortaokul kısımları yeniden açıldı.
BaÅŸörtüsü Yasağı
28 Åžubat sürecinin dindar insanlara yönelik tavrı kendisini en çok baÅŸörtüsü yasağında gösterdi. EÄŸitim öÄŸretim kurumlarından kamu kuruluÅŸlarına kadar birçok “kamusal alan”da baÅŸörtülü kadınların eÄŸitim ve çalışma gibi temel hakları ellerinden alındı. BaÅŸörtülü üniversite öÄŸrencileri ikna odalarına gönderildi. BaÅŸörtüsü yasağına karşı düzenlenen barışçıl gösterilere polis sert ÅŸekilde müdahale ederek çok sayıda kiÅŸi gözaltına alındı, tutuklandı ve yargılandı. 1999 seçimlerinde FP’den Ä°stanbul milletvekili olarak seçilen Merve Kavakçı’nın baÅŸörtülü olması nedeniyle Mecliste yemin etmesi engellendi. Bu olay 28 Åžubat’ın baÅŸörtüsü zulmünün sembolü olarak hafızalara kazındı.
AK Parti hükümetleri döneminde zorlu bir mücadelenin sonunda baÅŸörtüsü özgürlüÄŸünün önündeki engeller bir bir kaldırıldı. Önce üniversitelerde baÅŸörtüsü yasağı uygulamadan kaldırıldı.
2013’te de “Kamu Kurum ve KuruluÅŸlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelik”te bir deÄŸiÅŸiklik yapılarak kamu personeli kadınlara yönelik baÅŸörtüsü yasağına son verildi. Yine 2013’te AK Parti’li dört kadın milletvekili Meclis Genel Kuruluna baÅŸörtüsüyle katılarak 28 Åžubat sürecinin sona erdiÄŸini gösterdi.
2014’te yapılan bir düzenlemeyle ortaokul ve liselerde baÅŸörtüsü yasağı kaldırıldı.
2017’de ise Türk Silahlı Kuvvetleri Kıyafet YönetmeliÄŸi’nde yapılan bir düzenlemeyle kadın subay ve astsubayların baÅŸörtüsü takmasının önü açıldı.
Kur’an Kurslarına On Ä°ki YaÅŸ KoÅŸulu
1999’da kabul edilen 4415 sayılı Kanun’la Kur’an-ı Kerim’in Diyanetin Kur’an kurslarında ilköÄŸretimi bitiren öÄŸrencilere öÄŸretilebileceÄŸi kararlaÅŸtırıldı. Bu suretle on iki yaşından önce Kur’an öÄŸrenimi engellendi.
2011’de kabul edilen 653 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Kur’an kurslarına yaÅŸ sınırlaması getiren 28 Åžubat düzenlemesi kaldırıldı.
Batı Çalışma Grubu
Devletin Anayasa’da belirlenmiÅŸ idari teÅŸkilatından bağımsız olarak Genelkurmayda “Batı Çalışma Grubu” adında yasa dışı bir “yapı” oluÅŸturuldu.
Askeri vesayetle mücadelede AK Parti hükümetleri döneminde daha önce benzeri görülmemiÅŸ adımlar atıldı. Yüksek Askeri Åžuranın yapısında deÄŸiÅŸikliÄŸe gidilmesi, askeri yargı ve sıkıyönetimin kaldırılması bunlardan sadece birkaçıdır.
Brifingler
Anayasa’nın mahkemelerin bağımsızlığını düzenleyen 138. maddesine aykırı olarak yargı mensuplarına Genelkurmay Karargahında “irtica” konulu brifingler verildi. Böylece yargı bağımsızlığı ayaklar altına alınırken askeri vesayet –yürütmenin yanı sıra– yargıda da kendini gösterdi. Ordunun brifing uygulamasından medya organları da payına düÅŸeni aldı. Gazetecilere Karargahta “irtica” konulu sunumlar yapıldı.
2002’den bugüne DGM’lerin kaldırılması, Hakimler ve Savcılar Kurulu ile Anayasa Mahkemesinin yeniden yapılandırılmasıyla yargının vesayetten kurtarılması yolunda son derece önemli adımlar atıldı.