Kriter > Dosya |

OHAL’in Getirdikleri


Türkiye 15 Temmuz’da FETÖ’ye mensup cuntacıların yaptığı darbe girişimini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği ve milletin kendi iradesine sahip çıkmasıyla püskürttü.

OHAL in Getirdikleri

Türkiye 15 Temmuz’da FETÖ’ye mensup cuntacıların yaptığı darbe girişimini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği ve milletin kendi iradesine sahip çıkmasıyla püskürttü. Darbecilerin çeşitli bağlantıları ve hücre yapılanmaları düşünüldüğünde ülkeye zarar verebilecekleri birçok konudan bahsedilebilir. Ayrıca bazı cuntacıların firar etmiş olması ve suikast timlerinin ülke içinde olduğuna dair istihbarat bilgileri dikkate alındığında darbecilerin neden olduğu olağanüstü atmosferin sürdüğü görülüyor. Bu ortamda yine darbeciler eliyle uygulamaya sokulabilecek farklı provokasyonlardan da bahsedilebilir. Toplumu birbirine düşürme riski taşıyan bu tip eylemler darbeciler için yeni imkanlar sunacağından bu ortamın cuntacılara sağlanmaması gerekiyordu. İşte böylesi tehditlerin yoğun olduğu bir düzlemde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti hükümeti Anayasanın ilkeleri doğrultusunda olağanüstü hal ilan edilmesini gerekli gördü. MHP’nin de destek verdiği tasarıya CHP ve HDP ret oyu verdi.

OHAL’in Gerekliliği

Anayasa’da olağanüstü hal ilanını gerektiren üç şart sayılmış, bunlardan yalnızca biri ilan için gerekli görülmüştür.

  1. Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması: Hür demokrasi düzeninin teminatı demokratik şekillerle oluşturulmuş TBMM, hükümet ve halkın oylarıyla seçtiği Cumhurbaşkanı’dır. 15 Temmuz gecesi TBMM’nin bombalanması, Cumhurbaşkanı ve Başbakana yönelik hain saldırılar bu şartların gerçekleştiğini göstermektedir.
  2. Temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması: Vatandaşların üzerine tankların sürülmesi, helikopterlerden ateş açılması, polis birliklerinin uçaklardan atılan bombalarla yerle bir edilmesi bu halin de yaşandığının kanıtıdır.
  3. Şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması: Yukarıda zikredilen iki madde aynı zamanda bu şartın da gerçekleştiğini ispatlar niteliktedir.

Anayasa’nın 120. maddesi bu üç şarttan yalnızca birinin gerçekleşmesini hatta gerçekleşeceğine dair ciddi belirtilerin ortaya çıkmasını yeterli görürken FETÖ’cü kalkışmada acı bir şekilde her üç şart da gerçekleşmiştir. OHAL tezkeresinin görüşüldüğü oylamaya katılan 461 vekilin 346’sının kabul yönünde oy kullanması da bu ilanın gerekliliğini göstermektedir. Bu tablo karşısında OHAL ilanının gerekliliğinin tartışılmasına ise şüpheyle yaklaşmak gerekir.

OHAL Süresinin Bize Anlattıkları

Yukarıda zikredilen her üç hal gerçekleşmiş olmasına rağmen OHAL ilan süresinin 3 ay ile sınırlı tutulmasının kuşkusuz bize anlattığı çok şey var. Anayasada OHAL süresi için 6 ayı geçmemesi şartı yer almaktadır. Buna rağmen Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, Milli Güvenlik Kurulu’nun görüşünü de alarak bu süreyi 3 ayla sınırlamıştır. Her ne kadar Cumhurbaşkanı yaptığı bir açıklamada bu sürenin gerektiği halde uzatılabileceğinden bahsetmiş olsa da süreyi başlangıçta 3 ay ile sınırlı tutmak bir an evvel olağan döneme dönme gayretini göstermektedir. Şu halde bu OHAL’e yönelik yapılacak herhangi bir niyet okumasında, Cumhurbaşkanı’nın ve hükümetin bu halden kısa sürede uzaklaşma arzusu göz ardı edilmemelidir. Sürenin uzatılması OHAL ilanı ile benzer prosedüre tabi olup Bakanlar Kurulu’nun istemi üzerine her defasında 4 ayı geçmemek üzere uzatılabilmektedir.

OHAL’de Temel Hak ve Özgürlükler

OHAL’de dahi temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması veya durdurulmasına yönelik birtakım sınırlamalar bulunmaktadır. İlkin temel hak ve hürriyetlere ilişkin Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler ancak durumun gerektirdiği ölçüde alınabilecektir. Dolayısıyla ölçülülük ilkesi burada caridir.

Cumhurbaşkanı ve hükümet tarafından yapılan açıklamalar dikkate alındığında OHAL’den vatandaşların doğrudan etkilenmesi, temel hak ve hürriyetlerinin ölçülülük ilkesine aykırı biçimde sınırlanması ve Anayasanın 15. maddesinin  hilafına birtakım düzenlemelerin yapılması ihtimali oldukça düşük görünmektedir. Bu sonuçları doğurabilecek düzenlemelerden ise durum anlaşılır anlaşılmaz dönüleceğinden kuşku duymamak gerekir.


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası