2023 seçimlerine yaklaşık iki yıllık bir süre bulunmasına rağmen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) başta olmak üzere muhalefet partilerinin esas gündemini seçime doğru gerçekleştirilecek ittifak ve iş birlikleri oluşturuyor. Bu kapsamda sık sık bir araya gelen parti yöneticileri, 2023 seçimleri için bir strateji oluşturmaya çalışsa da partiler sahip oldukları ideolojik bagajlar sebebiyle net bir strateji oluşturamıyor. Geçtiğimiz ay içerisinde CHP, İYİ Parti ve HDP’nin esas gündemini bu hususla alakalı olarak erken seçim meselesi ve HDP’nin Millet İttifakı’na yaptığı iş birliği çağrısı oluşturdu. Fakat bu hususun yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın girişimleriyle başlayan yeni anayasa süreci de partilerin gündeminde yer aldı. Son olarak bir süredir Millet İttifakı’nın gündeminde yer alan güçlendirilmiş parlamenter sistem önerisi, İYİ Parti’nin önerisiyle tekrar gündeme geldi.
Muhalefet Cephesinde Yeni Anayasa Tartışması
Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz şubatta Türkiye’deki tüm siyasi partilere bir çağrıda bulunarak tüm partilerin katkılarıyla Türkiye’nin ilk sivil anayasasının hazırlanması için bir çalışma başlatacaklarını duyurmuştu. Erdoğan “Milli iradenin gücünü yansıtacak yeni anayasamızın, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı için belirlediğimiz hedefleri taçlandıracağına inanıyorum” sözleriyle Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. kuruluş yıl dönümü olan 2023’e sivil bir anayasa ile gidilmesi gerektiğini vurgulamıştı.
Yeni anayasanın tüm partilerin katılımıyla hazırlanması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, partiler kendilerini bu sürecin dışında tutmak istediği takdirde dahi toplumun farklı kesimleriyle istişare ederek yeni anayasa önerisini şekillendireceklerini belirtmişti. Sürecin devamında Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) kendi anayasa önerilerini hazırlayarak bu öneriyi siyasi partilerle ve toplumla paylaşacaklarını duyurdu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önerisi MHP cephesinde olumlu yanıt bulsa da Millet İttifakı cephesinde olumlu karşılık bulmadı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu yeni anayasanın toplumsal uzlaşıyla oluşturulması için uzlaşı kültürüne ihtiyaç duyulduğunu, fakat mevcut durumda Türkiye’de bir “sivil darbe” durumu yaşandığını iddia etti. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise “Yeni anayasa dediğiniz zaman sıfırdan bir anayasa yapmak gibi bir iddia ise o zaman ikinci cumhuriyetin kuruluşu anlamını taşır ki bunun cevabını almamız gerekiyor” şeklinde bir yaklaşım sergileyerek anayasada köklü bir değişiklik yapılmasına karşı olduklarını duyurdu. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ise “1921 Anayasası ilham kaynağı olarak değerlendirilebilir” ifadelerini kullanırken yeni anayasa konusunda iktidarı samimiyetsizlikle suçladı.
Erken Seçim Çağrısı
Yeni anayasa tartışmaları bağlamında Millet İttifakı’nın temel stratejilerinden birisi yeni anayasanın ancak gerçekleştirilecek bir erken seçim sonrasında tartışılması gerektiği üzerineydi. Bir taraftan yeni anayasa konusunda yapılan çalışmaları samimiyetsiz ve yetersiz olmakla suçlayan partiler, diğer yandan yeni anayasanın ancak erken seçim sonrasında gündeme gelmesi gerektiğini vurguladı.
31 Mart yerel seçimlerinden itibaren muhalefet partileri bir sonraki seçimlerin 2023’te yapılamayacağını ve Türkiye’nin erken seçime gitmek zorunda kalacağını savunmuştu. Ocak 2021’de yaptığı bir açıklamada İYİ Parti Lideri Meral Akşener Haziran 2021’de seçime gidileceğini iddia etmişti. Her ne kadar bu iddialar gerçekleşmese de muhalefetin erken seçime yönelik ısrarlı tavrı devam ediyor. Son olarak HDP de erken seçimi gündemine aldı. Her ne kadar muhalefet partileri erken seçim konusunda ısrarlı olsa da AK Parti ve MHP seçimlerin Haziran 2023’te gerçekleşeceğini sık sık vurguluyor.
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Önerisi
Millet İttifakı cephesinde son bir yıldır en sık tartışılan konulardan birisi Cumhurbaşkanlığı sistemine karşı önerilen güçlendirilmiş parlamenter sistemiydi. Özellikle 2019 yerel seçimlerinden sonra yoğunluk kazanan tartışmalarda, muhalefet partileri kendi önerilerini kamuoyu ile paylaşmaya başlamıştı. CHP ve Gelecek Partisi’nin geçtiğimiz aylarda paylaştıkları önerilerin ardından, İYİ Parti de güçlendirilmiş parlamenter sistem önerisini kamuoyuna sundu.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in 25 Mayıs’ta kamuoyu ile paylaştığı 8 ana maddeden oluşan önerinin en dikkat çeken noktası Cumhurbaşkanı’nın yürütmenin başı olduğu Cumhurbaşkanlığı sistemini değiştirerek yürütme makamının yetkilerini yasamaya bırakması ve Cumhurbaşkanlığını sembolik bir makama dönüştürmesiydi. Fakat İYİ Parti’nin önerisinde diğer partilerden farklı olarak Cumhurbaşkanına Genelkurmay Başkanı, MİT Başkanı, Diyanet İşleri Başkanı, Vali ve Büyükelçi atamalarında yetki verilmesi öngörülüyor.
İYİ Parti’nin güçlendirilmiş parlamenter sistem önerisinde dikkat çeken bir diğer nokta, Anayasa Mahkemesi’nin üyeleri, Hakimler Savcılar Kurulu, Sayıştay, Yüksek Seçim Kurulu, YÖK’ün yerine kurulması planlanan Türkiye Yükseköğretim Kurumu ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyelerinin parlamento tarafından nitelikli çoğunluk ile seçilmelerinin vaat edilmesiydi. Önerinin devamındaki maddelerde ise kuvvetler ayrılığı ve güçlü denetim, hukukun üstünlüğü ve bağımsız yargı, liyakat, insan hakları ve bireysel özgürlükler, medya bağımsızlığı ile adil ve özgür seçimler başlıklarına yer verildi.
HDP’nin Millet İttifakı’na Çağrısı
2023 seçimlerine yaklaşık iki yıllık bir süre olmasına rağmen HDP ile Millet İttifakı bileşenleri arasındaki iş birliği Türkiye gündemindeki yerini koruyor. Daha önce özellikle İYİ Parti cephesinden HDP’nin içerisinde bulunduğu bir ittifaka dahil olunmayacağı duyurusu yapılmıştı. Eylül 2019’da İYİ Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu “CHP, ‘HDP ile devam edeceğim’ diyebilir ama biz bu bileşen içinde olmayız” sözleriyle İYİ Parti’nin söz konusu ittifaka dair yaklaşımını ortaya koymuştu. Fakat HDP’nin Millet İttifakı ile olan ilişkisinin sınırları henüz netlik kazanmadı.
HDP ise Millet İttifakı ile olan ilişkisini netleştirmeye çalışıyor ve Millet İttifakı’nı HDP konusunda bir karar vermeye zorluyor. Son olarak HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, 26 Mayıs’ta bir YouTube yayınında Millet İttifakı’na “Türkiye'nin geleceği açısından, bizim bir araya gelmemiz kaçınılmaz bir mesele haline geldi. Cumhur İttifakı'na karşı bunu bir güç birliğine çevirebilirsek, seçimlerde de başarılı olabiliriz” şeklinde seslenerek 2023 seçimlerine yönelik kurulacak ittifaka HDP’nin de dahil olması gerektiğini duyurmuştu. HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü de “Biz olmadan iktidar olamazsınız. HDP'yi veren iktidarı verir” sözleriyle Millet İttifakı’nı HDP konusundaki tavrını netleştirmeye davet etti.
Dolayısıyla geçtiğimiz aylarda sık sık gündeme gelen HDP’nin Millet İttifakı’na doğrudan katılıp katılmayacağı meselesinin önümüzdeki günlerde gündemde daha fazla yer alacağı görülmektedir. Bu hususta özellikle CHP cephesinden HDP’nin doğrudan ittifaka katılmasını destekleyen iki açıklama geldi. Birincisi CHP Milletvekili Cihangir İslam’ın HDP’nin Millet İttifakı’na katılması gerektiği çağrısıydı. İkincisi ise CHP Eski Milletvekili Dursun Çiçek’in “Cumhurbaşkanlığı seçiminde Millet İttifakı'nın kazanması için ikinci turda HDP'ye PKK ile bağlantısı olmayan bir iki bakanlık vaat edilebilir” açıklamasıydı. Seçimlere yaklaştıkça HDP’nin Millet İttifakı’nı kendi konumuna yönelik daha net bir tavra zorlayacağı görülüyor. Bu hususta CHP ile İYİ Parti arasındaki görüş ayrılığının hangi yöne evrileceği henüz bilinmiyor.
Sonuç olarak Millet İttifakı’nın ve HDP’nin gündeminde erken seçim, yeni anayasa, güçlendirilmiş parlamenter sistem ve Millet İttifakı’nın HDP’yi de kapsayıp kapsamayacağı meseleleri yer alıyor. Yeni anayasa meselesinde Millet İttifakı’nın ve HDP’nin olumlu bir adım atmayacağı düşünülüyor. Erken seçim tartışmalarının da Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP genel başkanı Devlet Bahçeli tarafından yapılan net açıklamayla boşa düşürüldüğü görülüyor. Bu bağlamda önümüzdeki aylarda bu partilerin gündemini HDP’nin Millet İttifakı’ndaki rolünün ve güçlendirilmiş parlamenter sistem tartışmalarının oluşturması bekleniyor.