Kriter > Ekonomi |

Nedenleri ve Çözüm Önerileriyle Gıda Enflasyonu


Türkiye’de son yıllarda gıda enflasyonunun nedenlerini incelediğimizde, dünya piyasalarındaki gıda enflasyonunun nedenleri ile benzerliklerin yanı sıra, önemli bir başka neden olarak gıda tedarik zincirindeki bozulmalar karşımıza çıkıyor. Bu bağlamda en ciddi problem, tüketicinin ödediği fiyat ile üreticinin eline geçen fiyat arasındaki farkın, yani tüketicinin ödediği fiyata oranı olan “pazarlama marjının” yüksek olmasıdır. Yüksek pazarlama marjı hem gıda fiyatlarının artmasına hem de çiftçinin eline geçen payın giderek azalmasına neden oluyor.

Nedenleri ve Çözüm Önerileriyle Gıda Enflasyonu

Son yıllarda özellikle pandeminin de etkisiyle dünya genelinde enflasyon oranlarında hızlı bir artış yaşanıyor. Birçok ülkede enflasyon oranlarındaki söz konusu artışın en önemli kaynağı ise gıda enflasyonu. Kişi başı gelirin yüksek olduğu gelişmiş ülkelerde, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere göre gıda enflasyonu daha az etkiye sahip. Bu durumun temel sebebi ise gelişmiş ülkelerde, gıdanın tüketici mal sepetindeki yerinin küçük, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ise aksine bir hayli fazla olması. Bu nedenle gıda payının düşük olduğu ülkelerde gıda enflasyonuna rastlamak pek mümkün olmuyor; düşük gelirli ülkelerde ise enflasyonu etkileyen en önemli kalem gıda malları olduğu için, bu gibi ülkelerde sıklıkla karşılaşılan gıda enflasyonu, “halkın enflasyonu” olarak da adlandırılıyor. Gıda fiyatlarındaki artış özellikle düşük gelirli ülkelerde genel enflasyonu artırmasının yanı sıra sosyal ve ekonomik anlamda da toplumu olumsuz etkiliyor. Haliyle sosyo-ekonomik anlamda bireylerin yaşamını doğrudan etkileyen gıda enflasyonunun nedenlerinin ve sonuçlarının çok iyi analiz edilerek gerekli politikaların hayata geçirilmesi, ekonomiler için oldukça elzem.

 

Türkiye’de Yıllık Gıda Enflasyonu Yüzde 29’a Ulaştı

Verileri incelediğimizde ülkemizde de gıda fiyatlarındaki artışın, enflasyondaki artışı açıklamada önemli bir unsur olduğunu görüyoruz. Örneğin son açıklanan enflasyon rakamları bu durumu çok net bir biçimde gözler önüne seriyor. Ağustos 2021’de TÜFE bir önceki aya göre yüzde 1,12’lik bir artış gösterdi. Grafik 1’de de görülebileceği gibi aylık enflasyona katkıyı yapan en önemli kalem, tüketici mal sepetindeki 133 ürünle yüzde 25,94’lük paya sahip olan gıda grubu. Gıda fiyatları, Ağustos’ta aylık bazda yüzde 3,18 artışla TÜFE’yi 84 baz puan artırdı. Bu demek oluyor ki Ağustos’taki aylık bazda enflasyonun yüzde 75’i gıda fiyatlarındaki artıştan kaynaklanıyor.

Grafik 1. Ağustos 2021’de Ana Harcama Gruplarının TÜFE’ye Katkısı

Söz konusu dramatik artışı Grafik 2’de yer alan gıda fiyatlarındaki yıllık değişimi incelediğimizde de çok açık görebiliyoruz. Ağustos’ta aylık yüzde 3.18 artış gösteren gıda enflasyonu 4,08 puan yükselerek, yıllık yüzde 29’a ulaşmış durumda. Bu yükseliş hem işlenmiş hem de işlenmemiş gıda gruplarının fiyatlarındaki artıştan kaynaklanırken, özellikle yıllık yüzde 40.8’lik artış ile işlenmemiş gıda grubunda yer alan taze meyve ve sebze fiyatlarının enflasyona katkısı bir hayli belirgin.

Grafik 2. Gıda Fiyatlarındaki Yıllık Değişim

Aslında gıda fiyatları sadece pandeminin eseri değil. Son on yıllık süreçte hem dünyanın hem de Türkiye’nin gündeminde yer alan bir konu. 2008’de ABD’de yaşanan Global Ekonomik Kriz sonrasında biyoyakıt üretimindeki artış ve iklim değişikliğinin de etkisi ile dünya gıda enflasyonu ile yeniden tanıştı. Türkiye ise bu sorunla belirgin bir şekilde ilk olarak 2019’un ilk çeyreğinde karşılaştı; sonrasında ise hem pandeminin hem de dünya genelinde yaşanan kuraklığın da etkisiyle 2020’nin son çeyreğinde bir kez daha yüzleşmek zorunda kaldı. Ve anlaşılan o ki; dünya gibi Türkiye de önümüzdeki dönemde bu sorunla savaşmaya devam edecek.

Gıda enflasyonunu, gıda TÜFE’nin genel TÜFE’ye göre artması olarak tanımlamak mümkün. Grafik 3 ve Grafik 4, bu tanım bağlamında incelendiğinde Türkiye’de son yıllarda gıda enflasyonun yüksekliği bir hayli dikkat çekici. Grafik 3’e baktığımızda gıda TÜFE’deki volatilite ve dalgalanmaların, genel TÜFE’ye göre daha sert olduğu çok açık. Türkiye’de 2003-2021 arasında gıda TÜFE’nin genel TÜFE’nin üzerinde yer aldığı ve sadece 2004 ve 2008’de genel TÜFE’nin altında seyrettiği görülüyor. Bu anlamda dünya gıda fiyatlarının çok hızlı tırmanışa geçtiği yıl olan 2008 ve sonrasında, Türkiye’de de zincirleme gıda TÜFE’nin genel TÜFE’nin hep üzerinde olduğu görülüyor. Özellikle bizde gıda enflasyonundaki yukarı yönlü ayrışmanın 2014 itibarıyla daha da belirginleştiği söylenebilir. Bu durum şu anlama geliyor: Türkiye’de 2003-2021 arasında gıda enflasyonu var ve de özellikle 2020 sonrasında hem pandemi hem de kuraklığın etkisi ile gıda enflasyonu giderek güçleniyor.

Grafik 3. Türkiye için Genel TÜFE ile Gıda TÜFE Karşılaştırması

Gıda enflasyonun seyrini bu kez de Grafik 4’te yer alan ÜFE cephesinden incelediğimizde, gıda ÜFE ile genel ÜFE her ne kadar benzerlik gösterse de 2012’den sonra gıda ÜFE’deki dalgalanmaların arttığını görüyoruz. Özellikle 2014-2017 arasında ve 2020’den sonra da yine pandeminin etkisiyle gıda enflasyonu yükselişe geçiyor. Ve hatta 2020 sonrası süreçte, genel enflasyondan arayı oldukça açtığını da not etmeden geçmemek gerek. Bu da önümüzdeki dönemde gıda enflasyonunun, kendini daha uzunca bir süre hem de çok şiddetli bir biçimde göstermeye devam edeceği anlamına geliyor.

Grafik 4. Türkiye için Genel ÜFE ile Gıda ÜFE Karşılaştırması

 

Gıda Enflasyonunda “İklim Değişikliği” Etkisi

Politika yapıcılar tarafından gıda enflasyonuna çözüm önerileri aranırken nedenlerinin mutlaka iyi analiz edilmesi gerekiyor. Enflasyonu artıran her türlü etmenin, gıda enflasyonunu artırmasının yanı sıra özellikle son yıllarda gıda enflasyonunun en temel sebebi iklim değişikliği ile ortaya çıkan kuraklığın tarımsal verim ve üretimde oluşturduğu azalmadır. Yine petrol fiyatlarındaki artışların üretim faktörleri, taşıma ve nakliye gibi maliyetleri artırması, biyoyakıt üretimindeki artışa bağlı olarak büyük tarımsal arz fazlası ihracatçı ülkelerin global piyasalarda meydana getirdiği gıda dışı üretim talebi, hızlı büyümeden kaynaklanan refah artışı ile birlikte et ve süt talebi artışı ve dolayısıyla yem bitkilerine olan talep artışı, sermaye piyasalarında sermayenin oluşturduğu spekülatif etkiler ve ihracatçı ülkelerin ticareti kısıtlayıcı uygulamaları da gıda enflasyonuna neden olan faktörler arasında.

Öte yandan dünya gıda fiyatlarındaki artışların yanı sıra gıda tedarik zincirindeki problemler, üreticinin kendi malını satmaması, doğal afetler, salgınlar ve krizler de gıda fiyatlarını artırıcı etkilere sahip. Son yıllarda enerji fiyatları ile olan yüksek ilişkisi hasebiyle enerji fiyatlarındaki artışlar da gıda fiyatlarının artmasına neden olan önemli faktörler arasında.

Gıda Enflasyonu Dengesi

Türkiye’deki Gıda Enflasyonu Dünyadaki Gıda Enflasyonu İle “Paralel” İlerliyor

Türkiye’de gıda enflasyonun nedenleri dünya piyasalarındaki gıda enflasyonunun nedenleri ile benzerlik gösteriyor. Söz konusu benzerliğin temel nedeni dünya piyasaları için geçerli olan tarımsal ürünlerdeki talep yönlü fiyat baskısıdır. Türkiye’de son yıllarda gıda enflasyonun nedenlerini incelediğimizde saydığımız nedenlerin yanı sıra önemli bir neden olarak da gıda tedarik zincirindeki bozulmalar karşımıza çıkıyor. Bu bağlamda en ciddi problem, tüketicinin ödediği fiyat ile üreticinin eline geçen fiyat arasındaki farkın, yani tüketicinin ödediği fiyata oranı olan “pazarlama marjının” yüksek olmasıdır. Yüksek pazarlama marjı bir yandan gıda fiyatlarının artmasına bir yandan da çiftçinin eline geçen payın giderek azalmasına neden oluyor. Öte yandan Türkiye’de çiftçilerin ürünlerini kendilerinin değil de genellikle aracıların satıyor olması da hem ürünlerin tarladan pazara olan sürecini uzatmakta hem de uzayan bu süreçte artan aracı paylarıyla gıda fiyatları daha da yükselmektedir.

Ülkemizde gıda enflasyonunu önlemek veya en azından azaltabilmek için öncelikle tarım sektöründe istikrarlı ve rekabet gücü yüksek bir yapının oluşturulması zorunlu görünüyor. Bu bağlamda yapısal verimliliğin artırılabilmesi için arazi toplulaştırılması ile sulamanın hızlandırılması ve yaygınlaştırılması, sertifika tohum üretiminin kullanılması, sulama ve enerji sistemlerinin geliştirilmesi büyük önem taşıyor. Ayrıca sektörde pazarlama imkanlarının geliştirilebilmesi için üretici örgütlenmelerinin ve ürün ticaretinin etkin bir biçimde yapılandırılması, kayıt dışılığın azaltılması ve pazarlama standartlarına ilişkin yasal çerçeve de Türkiye için bir hayli önemlidir.

 

Fahiş Fiyatlar ve Fırsatçılığı Önlemede “Yeni Hal Yasası”

Gıda enflasyonunu önlemek için 2020’de Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından “Dijital Tarım Pazarı” (DİTAP) uygulamaya konmuştur. DİTAP ile tohumdan çatala kadar olan zincirin takip edilmesi, üretim ve tedarikin kolay sağlanabildiği bir üretim yapısı planlanmaktadır. Bu uygulama ile asıl amaç üreticinin ürününü satabilmesi tüketicinin ise kaliteli ürünü uygun fiyatlardan alabilmesini sağlamaktır. Öte yandan artan gıda fiyatları ile mücadele 2014’te kurulan ve 2016’da TCMB’ye devredilen “Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi”nin yanı sıra gıda fiyatları için erken uyarı sistemini kullanarak yapacakları araştırma ve inceleme sonuçlarını para politikası sürecine katkı sağlayacak şekilde raporlamak amacıyla Şubat 2021’de de “Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları Analiz Müdürlüğü” kurulmuştur. Son olarak Ekonomik Reform Paketi 2021’de yer alan “Yeni Hal Yasası” da gıda enflasyonu ile mücadelede ülkemiz için önemli bir zırh olacak. Bu yasanın sağlayacağı altyapı ve modernizasyon çalışmaları sayesinde gıda sektörünün daha etkin çalışması sağlanacak ve aynı zamanda fahiş fiyat artışlarının ve fırsatçılığın da önüne geçilmiş olacak. Yine gıda enflasyonunun en önemli nedenlerinden biri olan üretimden satışa kadar olan süreçte aracılık maliyetlerinin düşürülmesi de bu yasanın en önemli hedefleri arasındadır. Kamuoyunda yasanın var olan yapıyı bozup yeniden tasarlamaktan ziyade halihazırda var olan aksaklıklara ve problemlere odaklanması durumunda çok daha faydalı olacağı inancı hakimdir.

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası